2 Yaş Krizimi Ben mi Çıkarttım!
Yazar Gökhan Tekin • Psikolog • 23 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Sevgili Büyüklerim,
Son 24 ayınızı düşünün. Malum, bizde zaman birimi ay, sizin gibi yıl değil. Öncesiyle sonrası arasında çok büyük bir değişiklik var mı sizde? Mesela yapabildikleriniz, psikolojik açıdan, sosyal açıdan, dil gelişimi açısından…. Sanmıyorum.
Olağanüstü yaşantılarınız, şanslarınız ya da travmalarınız yoksa yanıtınız büyük olasılıkla ‘hayır’dır.
Oysa elinizi vicdanınıza koyup, 2 yaşlarındaki gariban beni düşünün bir de…
***
Annemi emerken, ek gıdalara geçmişim. Hatta ek iş gibi başladığım ek gıdanın yanında gıda asıl, süt ek olmuş. En sonunda anneciğinin sütüne veda etmişim.
Yerimden kalkamazken; önce emeklemeye ve ardından düşe kalka yürümeye; hatta kendimce gaza gelip koşmaya başlamışım.
Kakamı kendimi bildim bileli altımdaki beze yapıyorken, lazımlığa, yapmaya başlamışım. Sonra zor da olsa ona el sallayarak onunla vedalaşıp adaptörlü tuvalete yapmaya başlamışım kakamı. Son olarak da bez parasından bıkmış olan büyüklerimin uyanıklıklarıyla, ödül falan derken tamamen tuvalete yapmaya alıştırılmışım.
***
Bir gün hiç unutmam, 6 ay kadar önceydi. Ayıbı yeni öğreniyoruz, kakamı yapmak için koltuğun arkasına geçtim. Yaptım da. Sonra ne oldu? Evde bulunan herkes başparmağı ve işaret parmağıyla kendi burunlarını sıkıp ııyyyyy deyip tiksintilerini belirttiler. Çok utandım. Çok alındım kendilerine. ‘N’apayım daha güzel kokanını yapamıyorum olsa dükkân sizin’ dedim içimden.
Büyük bir öğrenme ve araştırma hevesiyle karıştırmaya kalktığım bütün dolap kapaklarını sabitlemişler. Çekmeceleri boşaltmışlar. Her kalktığında popomunun üzerine oturttular. Balkondan düşmemi bile yasakladılar(!)
***
Yetmemiş, ilk gurbete çıkışı da yaşamışım. Okula bile başlamışım. 15 kişinin sevgisini tek başıma alırken, bir öğretmenimin sevgisini 15 kişiyle paylaşmaya çalışmışım. Buradaki bölme işleminin matematiğini varın siz düşünün.
Annem hamilelik, babam askerlik anılarını anlatıp duruyor durmadan. Biz anlatsak kimse dinlemez. Sonra da eve gelince hiçbir şey anlatmıyor diyorlar.
***
Farkındayım, büyümüşte küçülmüş gibi konuşuyorum sizinle… Zaman zaman çok zeki gösteriyorum diye, siz de beni hep zeki sanıyorsunuz.
Annem ‘okulda bir şeyini bırakma’ dediğinde, abartıp ve de yanlış anlayıp; kakamı poşete koyup eve götürmeye kalkmıştım. ‘Senin bugün çenen düştü’ dediler; yerde, düşen çenemi aradım. Kafa böyle çalışıyor napayım.
Bir gün yine misafirlikteyiz. Çikolata ikram ettiler. Elimi uzatıp sadece bir avuç çikolata aldım. Bizimkiler benden utandı.
-
Aslında evde de var; ama yemiyor. Çocuk işte, dediler.
***
Yeni doğduğumda ağlamışım meme vermişler. Gak demişim mama vermişler. Ağzımdan çıkan minik salyalar ve kusmalar için kenarı özel dantelli tülbent bezler hazırlamışlar. Gaz demişim çıkartmışlar, özel seçilmiş bebe bezlerine kaka yapmışım ılık suyla ve pamukla popomu temizlemişler. Bir görseniz. Çok havalıyım.
Vesselam her şey yolunda gitmiş; sevildiğimi ve kabul edildiğimi hissetmişim.
Ama, fakat, lakin… Ya şimdi. Özerkliğimi fark etmişim. Bişeyler yapmaya çalışıyorum. Hemen, yok ‘düşersin’, yok ‘üşürsün’, yok ‘kendine zarar verirsin.‘ Niye, ben de bir problem mi var anlamadım. Geleceğimizi inşa etmeye çalışıyoruz burada….
İlerde bi sıkıntı olsa ‘bana çocukluğunu anlat’ deyip; yine bu yaşlara indirecekler. İstediğim sadece biraz sabır, biraz güven ve özgürlük hepsi bu. Çok mu zor beni anlamak…
Bazen ‘bizimkiler beni sevmiyor mu acaba’ diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bir ayağım bebeklikte diğeri çocuklukta. Sanki bi nevi ergen gibiyim.
Fuyoyd, Erik, Piyacet Amcalar bissürü şey yazmış. Gidin bi okuyun yaa.
***
Kusura bakmayın. Biliyorum muhabbetim pek iç açıcı değil, sarmadı sizi. N’apalım krizdeyiz… Ya da sendrom. Kimine göre daha var krize. 2,5 yaşta girebilir mişim. 3-5 ayında mı hesabını vereceğiz. Neyse ne…
2 yaş krizi bu. İngilizcesi de havalı: Terrible Two.
Book’tan bir dönem. Yani kitap gibi, karışık.
Soruyorum size… Söyleyin lütfen.
“Beni Ben mi Delirttim”
2 yaş krizimi ben mi çıkarttım.