2 Yaş Sendromu

Yazar Ayşenur Bekaroğlu • 23 Ocak 2019 • Yorumlar:

Bebeklerin doğumları itibariyle takip ettiğimiz büyüme ve gelişim zamanlarında kritik dönem olarak betimlediğimiz dönemler bulunmaktadır. Nedir peki bu kritik dönemler? Kabaca tasvir etmemiz gerekirse; Beynin gelişiminde atılım yaptığı, motor, psikomotor, sosyal-duygusal, dil-bilişsel alanlarda gelişim hızının arttığı, davranış kazanımlarında çocuğun hazırbulunuşluluğunu sağladığı ve yetişkinden de diğer zamanlara kıyasla bu kritik dönemlerde doğru zamanda doğru davranışı, desteği vs. verilmesini daha da önemsediğimiz dönemler olarak tanımlayabiliriz.

Her dönemin dinamiğinin farklı olmasıyla beraber, yürüme, konuşma, iletişim temas kurma, sosyalleşme gibi beynin büyük atılımlar yaptığı dönemlerde 24. ay; bu kritik dönemlerden en çok önemsediklerimizden olmaktadır. Peki bizi ne bekler bu dönemde?

Yaklaşık 18. ay civarında başlayıp ortalama 36. aya kadar sürebilen, tamamlanmasının 48. aya kadar devam ettiği, yaşantı şiddetinin ebeveyn tutumları ve çocuğun kişisel özellikleri ile de değişkenlik gösterebildiği, bir nevi ön ergenlik de diyebileceğimiz bir dönemdir bu 2 yaş sendromu. 18. ay itibariyle artık süreklilik algısı gelişmiş ve yürüme ile de beraberinde bağımsızlığını kazanmış olan bebek, yetişkinin bacaklarına tutunup bırakmadan ağlamalar, kucakta kalmak isteyip bırakılmasını istememeler, yetişkinin banyo tuvalet ihtiyaçları zamanlarında kapıda terk edilmişcesine aşırı ağlamalar gibi yetişkini çaresizlik hissine iten, su isteyip uzattığında neden su veriyorsun diye reddedip ağlamalar, kapıyı açtığınızda ben açacaktım diye tutturup yeniden kapıyı ona açtırana kadar vazgeçmemek gibi kendini ufaktan gösterip, 24. ay itibariyle de tamamen bu konuda artık sınır düzenlemeleri devrini zirvelere taşıdığı, yaşadığı ve yaşattığı bir dönem olacaktır. 2 yaş dönemini en çok da sosyal ilişkilerde düzenleme, sınırları anlama, algılama, kişisel sınırlarını tanıma, ne yapacak ne yapmayacak, neyi ne kadar yapacak, nerede bırakması gerekir, nerede sınırlarını zorlaması pes etmemesi gerekir gibi soruların şekil aldığı bir dönemdir aslında.

O yüzden 2 yaş çocuğunda tipik olarak, hayır söylemlerinin öne çıkması, yap denileni yapmama, yapma denileni yapma, inatlaşma, oraya dokunma denildiğinde dokunmuyorum deyip ama elinin orada olması gibi karmaşık bir hal dönemi olarak tasvir edebiliriz. Yetişkinlerin en çok zorlandığı gerekçeler de bunlar olmaktadır.

Öncesinde daha uyumlu, ne versen yiyen ya da bıraktığı yerde duran bebek, tabiri caizse bir başkalaşım geçirip tanımadıkları bir hal alacak derecesinde ısrarcı, ısarlarının da çoğu zaman bir mantığın da bulunmadığı, yetişkini adeta zorlamak için varmışçasına tutumlar sergileyen bir canlı halini alabilmektedir. Aslında burada çocukta görülmesini beklediğimiz durum; gelişimsel dönemi gereği de sosyal ilişki düzenlemesi ve şekillemesi yapacağıdır. Yani çocuklar bu dönemde karakterlerinin gelişimi için de kapı aralamaktadırlar. O yüzden bu çatışmalara ihtiyaçları vardır. Yetişkinlikleri için kişilerden kolay pes etmemeleri, kendileri ve doğruları için mücadele etmeleri, kendileri için faydalı kuralları kabul etmeleri gibi beklentilerimiz olmaktadır. Her şeyi kabul eden her koşulda sesini çıkaramayan boyunduruğa giren birey olmalarını istemediğimiz gibi, her şeyi reddeden uyum göstermeyen ya da gösteremeyen kişilikler olmalarını da istemeyiz. O yuzden bu dönem aslında tam da bu özelliklerin hem kendini gösterdiği, hem de geliştiği bir dönem olmaktadır. Yetkeye direnç, nerede direnç göstermeli, nerede kabul geliştirmeli kazanımının hayatımızdaki ilk ışıklarını vermektedir. Ebeveynlerin beklentilerinin aksine bu dönemi çatışmalı geçirmek çocuklarının gelişimlerine katkı sağlamak olmaktadır. Bu dönemin sessiz sedasız geçmesi, burada krizin yönetilebildiklerini kastetmiyorum, hiç çatışmama, ilgilenmeme, tamamen kendi dünyasında “rahat büyüyor” olarak betimlenen durumlar, gelişimsel açıdan bir sorun mu var şeklinde bizleri değerlendirmeye yönlendirir. Otizm gibi nörogelişimsel bozuklukların 2 yaş dönemi olan erken çocukluk zamanında daha çok farkedilmesinin sebeplerinden birisi de bu olmaktadır. Zira gelişimsel süreçte çocuğun bu dönemi yaşamasına ihtiyacı vardır. O sebeple 2 yaş sendromu yaşamayan çocuk değil, bu dönemi etkili ve doğru yöneten yetişkinlere ihtiyacımız olmaktadır. Bu dönemde sınırlar, tutarlı yetişkin tutumları ve etkili iletişim önemini korumaktadır.

Herkesin bildiği üzere her dönemde çocuk ve bebeklerde iletişim çok önemli anlamlı olduğunu biliriz, ancak 2 yaş dönemi, ergenlik dönemi ve kriz zamanlarında etkili iletişim, doğru iletişim yollarını seçmek ve uygulamak, tutarlı tutumlar sergilemek çok daha anlamını artırmaktadır. İletişim ve gelişimine uygun doğru tutum yolları öğrenmek, gelişimine uygun oyun ve oyuncaklarla doğru etkinlikleri ve kazanımları sağlamak, sosyalleşme ortamlarını artırmak ve çeşitlendirmek, 2 yaş sendromu yaşayan çocuklarımıza daha etkili destek olabilmemizi sağlar. Bu dönemi bir nevi beş dozunda yaşamak başka, iki dozunda yaşamak başka olacaktır. Bu dönemde çatışmalar, hayır istemiyorum olmasın gibi inatlaşmalar öne çıkar.

Çocuğunuzun ve ailenizin özelliklerine göre etkili yöntemleri öğrenerek bu dönemi nasıl yöneteceğinizi bilmek, hem yetişkin için hem de çocuğun gelişimi için kıymetlidir. Hatta önerimiz, mümkünse 2 yaş öncesinde uzman desteği ile hareket edip, çocuğunuzun özelliklerine göre sizleri neler bekliyor, neler yapabilirsinizi öğrenerek bu dönemi çocuğunuzun ve sizlerin sağlıklı atlatma çabası açısından çok daha işlevsel olmaktadır.

Ne kadar erken, o kadar geç kalmayız. Bu dönemi yaşamadan atlatmanın yolu yok mu diyen ebeveynlerimiz; Gelişim dönemleriyle kavga eden yetişkinler için diyebilirim ki , çocuk yetiştirmek emek isteyen özverili bir süreçtir, ancak hiç şüpheniz olmasın ki; hiçbir emek karşılıksız kalmayacaktır. Aynı zamanda endişelenmeyin, çocuğunuz da hep 2 yaşında kalmayacak. Mutlaka atlatacak ancak, ilgilendiğimiz bölüm, nasıl atlatacak, geçecek ama nasıl geçecek olduğudur. Yetişkin olup büyüdüklerinde, beraber kahve içme zamanınız geldiğinde temennimiz, eserinizle gurur duyacaksınız. Bizler sizlere bu yolda destek olmak için hazırız. Etkili iletişimli, yönetilen çatışmalı, bol gelişmeli, kaliteli zamanlı, bol bol okumalı, öğrenmeli, öğretmeli, sağlıklı günler dilerim. Gayretiniz bol olsun.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ayşenur Bekaroğlu Aile Danışmanlığı, Çocuk Gelişimi

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)