Affetmenin Gücü
Yazar Sibel Bilir • Psikolog • 15 Ekim 2019 • Yorumlar:
“Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet: çünkü hayat çok kısa.“Mevlana Celaleddin Rumi. Affedici olmak sadece güçlü insanların sahip olduğu bir özelliktir. Psikologlar tarafından affetmek şu şekilde tanımlanır: kişinin onu üzen ve ona zarar veren birine karşı bilinçli ve kasıtlı olarak kin ve intikam duygularından arınma kararı almasıdır. Uygulaması çok zor da olsa uzun vadeli huzur ve mutluluğa ermek için affedici olmak gerekir. Hayatta herkes mutlaka birisi tarafından hayal kırıklığına ya da haksızlığa uğrar. Kırgınlık ve kızgınlık duygularını bırakmadığımız müddetçe hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımız olumsuz yönde etkilenir. Yaşanan olumsuz olayın bize hissettirdiği negatif duygu ve düşüncelerden sıyrılmazsak bastırılan öfke zamanla bizi içten içe kemirir. Affetmek kolay bir şey değildir. Fakat affettiğimiz zaman kendimize çok büyük bir iyilik yaparız. Affettiğimiz zaman kin ve öfkenin kafesinden çıkar, özgürleşiriz.
AFFETMEYİ ÖĞRENMEK
Affetmenin iki türü vardır. Biri kararlı affetme, diğeri ise duygusal affetmedir. Kararlı affetme kişinin bilinçli ve istemli olarak olumsuz düşünceleri olumluya çevirme kararı vermesiyle gerçekleşir. Artık kızgın olduğumuz kişi için olumsuz dileklerde bulunmaz, o kişiye eskisi kadar kızmayız. Bilinçli ve kişinin öz iradesi ile alınan bir karar olduğu için bu affetme şekli genellikle daha kolay ve kalıcıdır. Duygusal affetmede ise kişi süreç içerisinde zamanla negatif duygu ve düşüncelerden arınır ve yapılan haksızlığa odaklanmaktan vazgeçer. Duygusal affetme kişinin kendi aldığı bir karar sonucunda oluşmadığından zaman zaman eski olumsuz düşüncelere geri dönüşler olabilir. Dolayısıyla duygusal affetme kararlı affetmeye göre daha zorlu ve sıkıntılı olabilir. Affetmenin sağlığımıza inanılmaz yararları vardır. Yapılan araştırmalar affetmenin depresyon, anksiyete ve agresyon gibi olumsuz ruh hallerinde düşüşe, madde bağımlılıklarında azalmaya, özgüvende yükselmeye ve genel olarak hayat kalitesinde artışa sebep olduğu tespit edilmiştir.
AFFETMEK İÇİN NE YAPMALI?
Yapılması gereken ilk adım yapılan haksızlığı tarafsız bir bakışla tekrar değerlendirmektir. Burada yapılması gereken şey kendimize acımaktan vazgeçip, kurban psikolojisinden çıkıp karşımızdaki insanı negatif olmayan bir bakış açısı ile görmeye çalışmaktır. Daha sonra karşımızdaki kişi ile empati kurmaya çalışmalıyız. Kendimizi onun yerine koyup bize yapılan haksızlığı veya kötülüğü neden yaptığı konusunda kişinin suçunu hafifletmeden tekrar gözden geçirmeliyiz. Bazen karşımızdaki kişinin bize yaptığı olumsuz davranış bize yönelik olmayıp kendi iç dünyasında yaşadığı bir olumsuzluğun yansıması olabilir. Saldırgan ve öfkeli davranan birisi çoğu kez kırgın ya da endişelidir ve olumsuz davranışı bu duygu durumunun sonucudur.
Hepimiz zaman zaman isteyerek ya da istemeyerek başkalarını kırmışızdır. Birine yaptığınız bir haksızlık sonucu affedildiğiniz zamanı anımsayın. Size hissettirdiği rahatlama, minnet ve mutluluk duygularını hatırlamaya çalışın. Siz de birini affettiğiniz zaman ona bu paha biçilmez iyilik hediyesini verirsiniz. Bu düşünce bile çoğu kişide affetme isteği doğurur.
Affetmekte kararlı olun. Karşınızdaki kişiyi affettiğinizde hem kendi hayatınızda hem de çevrenizdekilerin hayatında sebep olacağınız huzur ve mutluluk duygularını düşünün. Affetmek size yapılan hataları ve haksızlıkları silmek değildir. Sadece bu olaylara karşı bakış açınızı ve tepkilerinizi değiştirmektir. Kendinizi tekrar olumsuz düşünceler ve duygular içerisinde bulursanız kendinize affetmeye kararlı olduğunuzu, size kötülük yapan kişi için artık kötü dileklerinizin olmadığını hatırlatın.