Akupunktur+Homeopati=Rezonans Terapi
Yazar Esra Üçüncüoğlu • 3 Temmuz 2023 • Yorumlar:
İnsan çevresiyle, derisiyle, kemiğiyle, ruhuyla ve zihniyle bir bütündür ve bu bütün bir etki altına girdiğinde her parçası etkilenir. Mesela bir rüzgar estiğinde önce deri üşür sonra soğuk kaslara sirayet eder, ardından bu etkiden kurtulamıyorsa eklemlerden içeri girip iç organlarda mesela akciğerde yada idrar yolunda etkisini gösterir. Ciğerlerimi üşütmüşüm, zatürre oldum denir ya hani..
Organlarda yerleşen soğuk oralarda kanın dolaşımını engeller, enerji akışını durdurur ve organın normal fonksiyonlarını bozar. Organ dediğimiz varlık sadece bildiğimiz bedendeki fonksiyonları ile sınırlı değildir. Her organın ruhsal bedende sorumlu olduğu bir his, bir olgu vardır. Örneğin böbreğin hissi korkudur. Böbrek fazla korkmaktan etkilenir yada böbreği başka sebeple bir hastalığa düşmüş olan kişide korkular başlar.
Buraya kadar anlattıklarım geleneksel Çin Tıbbı öğretileri ile anlatılır. Akupunktur da bu öğretiler ışığında bu blokajları çözmek, enerjinin akışını normale döndürerek bazen içeriden dışarıya bazen hastalığın giriş yönünde yani dıştan içe tedavi eder. Her akupunktur iğnesi bir pil görevi görür ve adeta kişiyi, dokuları, organları şarj eder. Eksik olan yerin enerjisini arttırır yada çok olan bölgeden az olan bölgeye enerji kısa devresi oluşturur.
Homeopati diye anılan ilim ise çok daha yakın geçmişi olan bitkilerin özündeki enerjiyi, bu enerjinin depolanabildiği, aktarılabildiği bilgisinden hareket ile tedavide kullanmaya yönelik bir öğretidir. Modern tıpta hastalıklar tek bir neden veya bulgu üzerinden ağırlıklı olarak laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri temel alınarak değerlendirilir ve şikayetlerin bastırılması ile iyileşme hedeflenir. Ağrının kesilmesi, bakterinin öldürülmesi , ateşin düşürülmesi gibi.. Homeopatide amaç, semptomu baskılamaktan öte şikayeti kontrollü olarak arttırmak ve o arada vücudu kendi iyileşme sistemiyle iyileştirmektir. Bunu yaparken benzerin benzeri tedavi etmesi prensibi kullanılır. Normal cilde değince kabarcık ve yanma yapan bir bitkinin özünün cildinde kabarcıklanma ve yanması olan hasta kişiye verilince şikayetleri geçirmesi şeklinde açıklanabilir. Sağlıklı kişiyi hasta eden durumun aynı durumu hastalık olarak taşıyan kişide iyileştirici olmasıdır. Homeopatide baskılamak ve sadece şikayeti gidermek değil semptom ele alınırken bedeni tümüyle iyileşme için harekete geçirmek hedeflenir. Yani uyuyan savunma sistemi uyandırılır.
Akupunktur mantığı ve Homeopatik usulde hazırlanan Bach çiçekleri ve homeopati tedavisinin yöntemlerini dönemimizin bilimsel imkanları ile bir araya getiren yöntem ise rezonanstır. Her rahatsızlık yada hastalığın uzandığı bir duygu yada ruhsal durum vardır düşüncesi ile rezonans ile destek terapilerinde hem rahatsızlığın sebebi çözülmeye çalışılır hem de gerek hastalıktan kaynaklanan psikolojik sıkıntı , gerekse hastalığa sebep olan duygu duruma da yönelerek kişi ruhsal ve bedensel tam bir iyilik haline yani şifaya ulaştırılmaya gayret edilir.
İnsan bedeni yüzlerce bilinmeyeni olan büyük bir denklemdir. Hiçbir zaman bir tedavi herkeste tek bir çıktı oluşturmaz. Herkesin tedavi süreci kendine özgü ve herkesin şifalanması başka şekildedir. Şifayı etkileyen faktörlerden biri ne yediği, bir diğeri nasıl yaşadığı, başkası ne hissettiği, hatta anne karnına düştüğü anda annesinin ne hissettiğidir… Elbette tedavi sürecine gelene kadar beden yapısının neler kaybettiği ve ne kadar toksin yükü olduğu…
İnsan anne karnına düştüğü andan itibaren annesinden almaya başlar toksin yükünü bu bazen bir kimyasal yada fiziksel bazen de duygusal bir stres olabilir. Tüm bunlarla beraber kişiyi değerlendirmek ve insan makinesinin içindeki aksayan dişlileri görebilmek, eksiği giderebilmek kolay değildir ancak bütüncül tıp bakış açısı ile yapılması hedeflenen budur.