Alzheimer Hastalığı Nedir?
Yazar Mesut Çetin • Psikiyatrist • 2 Nisan 2018 • Yorumlar:
İlerleyen yaş, gecikmeli hatırlamada güçlük, azalmış bilişsel esneklik ve bellek ile bazı görsel mekansal becerilerde bozulmayla ilişkilendirilebilir (Weintroub, 2000). Normal şartlarda; ilerleyen yaş ile birlikte seyreden bu gibi zihinsel değişiklikler bir takım ip uçları ve hatırlamayı kolaylaştıracak yollar kullanılarak telafi edilebilir. Bu durumda yaşlı kişinin zihinsel fonksiyonları test edilecek olsa normal sınırlarda fakat daha yavaş olması beklenir (Morris and Peterson). Fakat ilerleyen yaşla birlikte zihinsel faaliyetlerde ve günlük yaşam aktivitelerinde bozulmaya neden olan bir hastalığın ortaya çıkması kendini başlıca unutkanlık şikayetiyle belli eden nörolojik bir hastalığın habercisi olabilir.
Bunlardan en sık görülen Alzheimer Hastalığı (AH) ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Klinik olarak incelediğinde AH bilişsel ve işlevsel düzeyde ilerleyici bir kötüleşme ve hafıza ile diğer entellektüel faaliyetlerde belirgin bozulma olarak karşımıza çıkar (Scinto&Daffner,2000). Bunlar;
- Yeni bilgileri öğrenmek veya daha önce öğrenilmiş olan bilgiyi hatırlama becerisinde bozulma
- Konuşma bozukluğu
- Motor işlevlerin korunuyor olmasına rağmen motor etkinliklerin yapılamaması
- Duyu işlevlerinin korunuyor olmasına rağmen objelerin tanınamaması
- Planlama, organizasyon, dikkati odaklama, görünümün altında kalanı kavrama gibi işlevlerde bozulma (DSM-IV).
Yukarıdaki belirtiler kişinin sosyal ve mesleki yaşamında hastalık öncesine göre belirgin bozulmaya neden olur ve bir başka hastalıkla ortaya çıkan geçici bozulma değildir. 85 yaşın üstündeki popülasyonun %50'sinde Alzheimer Hastalığı'nın ortaya çıkması bekleniyor. Alzheimer vakalarının %25'inin genetik mirasla ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Hastalık geri döndürülemez olsa da süreci yavaşlatılabilir. Bunun anahtarı erken tanıdır. Hastalığın prognozu yavaş ilerleyen periyodlardan oluşabileceği gibi hastanın fizyolojik durumuna ve genetik mutasyonuna bağlı olarak akut fazlardan da oluşabilir. Alzheimer Hastalığı'nın en erken belirtisi kısa süreli bellekteki kayıplardır. İlk zamanlarda oldukça hafif olabilir ve hasta tarafından gizlenebilir. Hasta yakınları da bunu bir hastalık belirtisi olarak görmekten çok yaşlanma sürecinin normal bir hastalık belirtisi olarak yorumlama eğilimi gösterirler (Cohen,1999). Ortalama 8 ila 10 yıl sürüp mortaliteyle sonuçlanan AH gelişim evresinin geriye dönüşü olarak düşünülebilir.
Hastalığa adını veren Alois Alzheimer 1864-1915 yılları arasında yaşamış bir psikiyatristtir. 3 çocuk babası olan Alzheimer tüm yaşamını Almanya'da geçirmiştir. Hastalarındaki davranış bozukluklarını organik nedenlere bağlama eğilimindeydi. Şefi olduğu klinikde Auguste D., isimli 1850 doğumlu bir kadın hastasının sergilediği belirtiler dikkatini çeker ve ayrıntılı olara incelemeye başlar. Geldiğinden itibaren konuşması bozuk olan hastasını izlediği süre boyunca Bayan August yavaş yavaş nesneleri adlandıramaz, doğum yerini hatırlayamaz, basit matemetik işlemleri yapamaz olur, yazı yazma ve okuma becerisini kaybeder, gittikçe endişeli ve kaygılı ve hatta sinirli davranır olur, kimsenin duymadığı sesler duyduğunu söyler. Gün aşırı ziyaretine gelen doktorunu tanımaz hale gelir (Maurer&Maurer, 2001). Hastalık; bu belirtiler bütününün bilinen diğer hastalıklardan farklı olduğunu düşünen Alois Alzheimer'in adıyla anılır.
Nedenleri
Alzheimer Hastalığı için beyinde asetil kolin azalması bir neden olarak bilinmektedir. Yapılan çalışmalar AH hastalarının beyinlerinin dış yüzeyinde nedeni bilinmeyen anormal protein birikimi olduğunu ve buna bağlı olduğu düşünülen hücre kaybı ve hücreler arası bağlantıların kaybolduğu görülmüştür (Giacobini, 2000). Ailede bu hastalığa yakalanmış bir birey olması bir risk faktörü olarak görülmekle birlikte daha çok genetik bir hastalık olduğu bilinmektedir.
Belirtileri
1.Unutkanlık: Eşyaların yerleri (gözlük, cüzdan gibi), tanıdığı insanların isimlerini veya yüzlerini, bir işi yapıp yapmadığını unutur. Bunlar günlük hayatın hızlı akışında hepimizin yaşadığı unutkanlıklar gibi gözükmektedir, fakat Alzheimer hastaları eşyalarını uygunsuz yerlere koyarak ya da uygun yerde aramayarak hiç bulamaz. İnsan ve nesne isimlerini hatırlayamaz. Yeni tanıştığı insanları hatırlayamaz, soruları, cevaplarını aldığını unutarak tekrar tekrar sorar ya da söylediğini unutarak aynı cümleyi tekrarlar
2.Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen hafıza kaybı: Kendine bakım, yemek yeme düzeni ve adabı, tuvalet kontrolü gibi temel becerilerde kayıp olabilir.
3.Kazanılmış becerilerin kaybı: Sık sık yemeği ocakta unutarak yakmak, araba kullanırken tehlike doğuracak beceri kaybı, markette para üstü hesaplayamamak gibi kazanılmış bir takım becerilerin kaybı sadece 'unutkanlık'la açıklanamayabilir. Bunun yanında hasta yeni becerileri öğrenemez hale gelir; örneğin cep telefonu ya da bankamatik kullanmayı öğrenememe gibi. Bu durumda bir ev hanımı artık yemek yapamaz, bir terzi artık dikiş dikemez hale gelebilir.
4.İletişim: Bazen bir tanıdığın adını istenildiği anda hatırlayamayıp bir süre sonra hatırlamak doğal karşılanabilir. Kelime bulmada güçlükler ortaya çıkar; bu insan ismi olabileceği gibi akıcı konuşmasını kesintiye uğratacak şekilde nesne isimlerini bulma da olabilir. Kişi cevabını almış olmasına rağmen sorduğu bir soruyu hem cevabını hem de sorduğunu unutarak tekrar tekrar sorabilir ve ya eskisine kıyasla daha kısıtlı sayıda kelimeyle ve daha zayıf bir gramer yapısıyla kendini ifade eder hele gelebilir. Uzun konuşmaları takip etmekte zorlanabilir.
5.Oryantasyon bozuklukları: Haftanın hangi gününde, ayın kaçında olduğumuzu bilemeyebiliriz fakat sonra takvim bilgilerine uyum sağlarız. AH hastaları ise yıl, ay ve gün gibi zamansal bilgileri kaybeder. Bu durumda günlük aktüel olayları takip etmekte başarısız hale gelir. Kişi bulunduğu yeri karıştırabilir ya da nerede olduğunu bilemez hale gelebilir. Kişi kendine dair bilgilerde de kayıp yaşayabilir. Örneğin doğum tarihini, yaşını bilemeyebilir.
6.Muhakeme güçlüğü: Karşılaştığı herhangi bir durumu mantık çerçevesinde yargılayamayabilir. Karar vermekte güçlük çekebilir.
7.Görünenin altında yatanı kavrama (soyut düşünme) güçlüğü
8.Davranış değişiklikleri: AH hastaları ani davranış değişiklikleri gösterebilir, bunlar duruma uygunsuz olabilir; nedensiz ani sinirlenmeler gibi. Gördüğü gündüz hayalleri ya da duyduğu sesler nedeniyle korkup ajite davranışlarda bulunabilir (Stur, Smith,Rummans,2002).
9.Kişilik değişiklikleri: Şüpheci, sinirli, huzursuz ya da tamamen ilgisiz bir kişi haline gelebilir.
Teşhis
AH'nın tanısı koyulabilmesi için bir çok disiplinden klinisyenin muayenesi ve bir çok tetkik yönteminin kullanılması gerekmektedir. Bu sayede fizyolojik, psikolojik ve nörolojik değerlendirmeler yapılır. Radyolojik görüntülemeler, nöropsikolojik testler ve tüm bu tetkik sonuçları ile muayenesini yapacak nörolog birlikte çalışırlar. Hasta insiyatifini kaybetmiş, kendini ifade edemiyor gözükse de içinde bulunduğu durumdan rahatsız olması doğaldır. Yetersizlik hissiyle duygusal olarak çöküntü yaşayabilir. Hastalığın seyrini ağırlaştırmaması ve hastanın yaşam kalitesini yükseltebilmek açısından kişilik değişiklikleri ve davranış bozuklukları için bu alanda uzman bir psikiyatr (nöropsikiyatr ya da yaşlılık psikiyatristi) tarafından muayene edilmelidir.
Kişinin zihinsel fonksiyonlarındaki kayıpları ayrıntılı olarak ortaya koymak ve ayırıcı tanı için nöroloğa yardım etmek üzere alanında uzman bir psikolog tarafından nöropsikolojik değerlendirilmesi yapılmalıdır. Yine hastalığın verdiği hasarı saptamak ve ayırıcı tanı için nöroradyolojik görüntüleme tetkikleri nöroloğa yol gösterici olur.
Tedavi
Günlük yaşam kalitesini düşüren unutkanlık ve ilişkili beceri kayıplarını durdurmayı hedefleyen bir tedavi yaklaşımı izlenir. Bununla birlikte hastalığa eşlik eden davranış değişiklikleri, uyku ve yeme düzensizliği gibi problemlerin kontrolünü sağlamak ve bu sayede hastayı ve hastalığı daha stabil hale gelmesini sağlamak için psikiyatrik yardım tedaviye eklenmektedir. Hastalığın stabilizasyonunu ve hastanın konforunu sağlamakta önemli katkıları olduğu bilinen düzenli beslenme ve düzenli uyku tedaviye oldukça yardımcıdır.