Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Yazar Tolga Nasuh Aran • Psikolog • 12 Ekim 2018 • Yorumlar:
Anksiyete yaygındır ve tedavi edilebilir
Anksiyete rahatsızlık derecesine ulaşabilen korku, endişe ve kaygı halidir. Anksiyete bozuklukları ruhsal sorunlar içinde en sık görülenlerden rahatsızlıklardandır. Bu rahatsızlık halini aldığında gündelik işlerinizi yapmanızı, iş hayatınızı, aile yaşantınızı ve sosyal hayatınızı etkiler. Eğer sizde anksiyete bozukluğu varsa bu zayıf, deli ya da kişilik sorunu olan birisi olduğunuz anlamına gelmez. Şiddetli anksiyete bozukluğu tedaviyle yenilebilir. Anksiyete bozukluklarında etkili olan tedaviler mevcuttur.
Anksiyete Nedir?
Tıpta bir rahatsızlık haline dönüşmüş korku duygusuna anksiyete adı verilir. Ortada gerçekten korkutucu bir durum olmadan kişinin korku duyması halinde anksiyete bir ruhsal rahatsızlık (anksiyete bozukluğu) belirtisi olarak değerlendirilir. Anksiyete genel olarak kişinin zarar görebileceği veya tehlikeli durumlarda yaşadığı ruhsal ve bedensel tepkileri tanımlayan bir kavram olarak da kullanılır. Bu tepki ruhsal olarak korku, durumla ilgili tasalanma, bedensel olarak kalp atımlarında artış, terleme, çevreden kopma vb. gibi belirtilerle kendini gösterir. Anksiyete herkes tarafından belli zamanlarda yaşanabilecek normal bir tepkidir. Bir araba tarafından ezilme tehlikesi geçirirken, sınav kapısında beklerken veya topluma karşı bir konuşmaya başlamadan önce birçok insan anksiyete yaşar. Bu nedenle kişinin anksiyete yaşantılarının zaman zaman ortaya çıkması son derece doğaldır. Bununla birlikte eğer anksiyete tepkileri çok sık biçimde ortaya çıkıyor ve kalıcı bir şekilde yaşantınızı etkiliyorsa halledilmesi gereken bir rahatsızlık haline gelmiş demektir.
Eğer aşağıdakilerden herhangi birinden mustaripseniz muhtemelen anksiyete bozukluğu geçirmektesinizdir:
-
Korkularınız yaşadığınız durumla orantısız biçimde çok şiddetli ise
-
Anksiyete tepkilerini sık sık yaşıyorsanız
-
Korktuğunuz durumlardan kaçınmaya başlamışsanız
-
Bu durum iş, sosyal ve aile yaşantınızı etkilemeye başlamışsa
Anksiyetenin değişik biçimleri
Anksiyetenin önde gelen belirti olarak görüldüğü çeşitli rahatsızlıklar vardır. Yaşanan anksiyetenin türüne, süresine, ortaya çıktığı durumlara ve şiddetine göre birbirinden ayrılan çeşitli anksiyete bozuklukları vardır. En sık görülen anksiyete bozukluğu tipleri panik bozukluğu, sosyal fobi, agorafobi ve yaygın anksiyete bozukluğudur. Aşağıda bu durumlar tek tek ele alınacaktır. Siz kendi durumunuza en çok uyanı bulmaya çalışın.
Panik Bozukluk
Panik atak aniden başlayan sıkıntının kısa zamanda çok şiddetlendiği başı ve sonu belli olan şiddetli bunaltı veya korku nöbetidir. Eğer bu ataklar sık sık ortaya çıkıyorsa, kişi başka ataklarında olacağına ilişkin sürekli kaygı duyuyorsa veya atakların yol açabileceğini düşündüğü sonuçlarla (kalp krizi, felç, çıldırma, ölüm) ile ilgili olarak kaygılanıyorsa veya ataklarla ilişkili olarak belirgin davranış değişikliği gösteriyor, bazı ortamlardan kaçınıyorsa o zaman panik atak panik bozukluk dediğimiz rahatsızlığa dönüşmüş olabilir. Panik bozuklukta yaşanan panik ataklar genellikle o an kişinin çevresinde olan bitenlerden bağımsız biçimde ortaya çıkar ancak kişi giderek daha önce panik atak yaşadığı ortamlara veya yerlere girmekten kaçınmaya başlayabilir.
Panik atakta sıklıkla görülen ruhsal ve bedensel belirtiler:
Ruhsal Belirtiler:
-
Kaygı
-
Kontrolü yitirme korkusu
-
Kaçamama korkusu
-
Ölüm korkusu
-
Delirme korkusu
-
Gerçek dışılık (ortamdan kopma) duyguları
Bedensel Belirtiler:
-
Baş ağrıları
-
Kas gerilimi
-
Titreme veya vücutta sarsıntı hissi
-
Göğüste ağrı-sıkışma
-
Nefes darlığı/boğulma
-
Kalp atımlarında hızlanma, çarpıntı
-
Ayaklarda ve ellerde uyuşma, karıncalanma, keçeleşme
-
Bulantı ya da karın ağrısı;
-
Terleme
-
Sıcak/soğuk basması
-
Görme Bulanıklığı, Benekler görme
-
Sersemlik
-
Baş dönmesi
-
Düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
Panik ataklar diğer anksiyete bozukluklarında da görülebilir ancak bu tür durumlarda korkulan ortama maruz kalındığında ortaya çıkar, kişi hangi durumda panik atak yaşayacağını bilebilir.
Sosyal Fobi
Sosyal fobinin ana özelliği insanlarla birlikte herhangi bir faaliyette bulunurken aşırı korku ve heyecan (anksiyete) hissetmektir. Bu hastalar toplum içindeyken genellikle yargılanma veya eleştirilmeden korkarlar. Sosyal fobisi olanlar başka insanlarla birlikte iken konuşma, yemek yeme, bir şey içme gibi bir faaliyette bulunduklarında aptalca veya utandırıcı şeyler yapacakları endişesini duyarlar. Ayrıca bu esnada hissettikleri anksiyete belirtilerinin (titreme, sesin yetmemesi, konuşurken ses titremesi, kızarma, terleme gibi) dışardan görüleceği düşüncesi bile korkuya yol açabilir. Anksiyete belirli sosyal durumlara özgü olabilir fakat sıklıkla çoğu sosyal ortamda yaşanır.
Sosyal fobide sıklıkla korkulan ortamlar:
-
Başkalarının önünde konuşma yapmak
-
Soru sormak
-
Başkalarıyla birlikte yemek yemek, bir şey içmek
-
Başkalarının önünde yazı yazmak
-
Dikkatleri üzerinde toplamak (kalabalık bir odaya girmek)
-
Sosyal aktiviteler (yemekler, partiler, evlenme törenleri, dini törenler)
-
Telefonda konuşmak
-
Yeni biriyle tanışmak
Agorafobi
Yardım alınamayacak ya da hemen çıkılamayacak ortamlarda anksiyetenin fiziksel ve ruhsal belirtileri ve sıklıkla birlikte panik atak görülmesine agorafobi adı verilir.
Anksiyete daha çok aşağıdaki durumlarda ortaya çıkma eğilimindedir:
-
Panik atak geçirme riski olan durumlar
-
Kıstırılmışlık duygusu yaratan veya ayrılanılamayacak, kaçılamayacak ortamlar (kalabalık alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro, toplu taşım araçları, otobüs, metro, tren vb.)
-
İhtiyaç olduğunda yardım alınmasının veya yardıma erişilmesinin güç olduğu durumlar (otoyollar, köprü, tünel, geniş açık alanlar, evde yalnız kalmak, yalnız başına yola çıkmak)
-
Yabancı veya tanıdık olmayan çevreler
Bu durum birçok şeyden kaçınmaya ve kişinin yaşamının etkilenmesine yol açar. Aşırı ilerlediğinde evden çıkamaz hale gelebilir.
Sıklıkla korkulan veya kaçınılan durumlar:
-
Tek başına evden ayrılmak
-
Evde yalnız kalmak
-
Yalnız başına seyahat etmek
-
Kalabalıklar
-
Kalabalık toplantı yerleri
Spesifik Fobiler
Spesifik bir fobi, belirli nesne veya durum için duyulan belirgin, kalıcı, aşırı ya da mantıksız bir korkudur. Korkulan nesneye maruz kalmak genellikle hızlı ve yoğun bir korku reaksiyonu (yani panik atak) üretir. Bu alarm cevabına, nesneden veya durumdan kaçma yönünde güçlü bir dürtü eşlik eder ve buna korkuyla ilgili önemli bozulma ve sıkıntı eşlik edebilir. Spesifik fobilerden mustarip kişiler genellikle korkulan nesnelerle gelecekteki karşılaşmaları önlemek için ellerinden geleni yaparlar ve bunu yapmak için büyük çaba sarf ederler. Hiçbiri daha az değil, genellikle korkularının aşırı veya mantıksız olduğunu fark ederler. Bu bilginin, korkulan nesnelerden kaçma ve bunlardan kaçınma dürtüsü ya da takip eden fizyolojik ve öznel tepkileri kontrol etme yeteneği üzerinde hiçbir etkisi yoktur.
Yaygın anksiyete bozukluğu
Yaygın anksiyete bozukluğu diğer anksiyete bozukluklarından farklıdır. Anksiyete yaşantısı belli bir duruma veya panik atağı geçireceği korkusuna bağlı değildir. Normal gündelik olaylar ve gelecekle ilgili aşırı endişeden kaynaklanan sürekli bir anksiyete vardır. Maddi konular, iş ve okul başarısı, aile bireylerinin sağlık durumları, çıkılan seyahatler, kapı veya telefon çalması vb. her tür gündelik olay bir kaygı konusu haline gelebilir. Endişe hali yaygın anksiyetenin bir özelliği olmakla birlikte, diğer psikolojik anksiyete belirtilerinin de olması nadir değildir.
Yaygın anksiyetede görülen belirtiler:
-
Huzursuzluk, aşırı endişe ve heyecan
-
Kolay yorulma
-
Dikkat toplamada güçlük ya da zihnin durmuş gibi olması
-
Sinirlilik
-
Bedensel gerginlik
-
Uyku bozukluğu
Anksiyeteye yol açabilecek durumlar:
Psikolojik
Bedensel
İlişki sona ermesi
Bedensel hastalıklar
Şiddetli tartışmalar
Aşırı alkol ya da ilaç kullanımı
Yakın birinin kaybı
Maddi sorunlar
İşte zorlanma, iş kaybı
Uykusuzluk
Korkutucu ya da üzücü bir olay/travma
İnsanlarda gerilim yaşadıkları zaman daha hızlı ve derin nefes almaya doğal bir eğilim vardır. Yine gerilim anlarında olağandan daha fazla kaygı duymak da bir doğal eğilimdir. Bu iki etken anksiyete bozukluğu geçirenlerde genel olarak bulunur. Sıklıkla nefes alma şeklinizi değiştirmek ve kaygıyı azaltmak anksiyeteyi geçirecek önemli iki yöntemdir.
Çok hızlı ve derin nefes alma
Çoğu kişi için çok hızlı ve derin nefes almanın (aynı zamanda hiperventilasyon olarak da bilinir) anksiyeteye yol açabileceğini öğrenmek çok şaşırtıcıdır. Fakat yol açar! Çok hızlı nefes almak kandaki karbondioksit düzeyini ve asit içeriğini düşürür. Bu beyne daha ve vücuda daha az oksijen ulaşmasına ve anksiyetenin bedensel belirtilerine neden olur. Bu belirtiler sersemlik, kafada hafiflik, nefessizlik, boğulma hissi, çevreden kopma, çarpıntı, titreme vb. gibidir. Hafifte olsa uzun bir süre aşırı nefes alıp vermeyle bedensel anksiyete oluşabilir. Yani çevrenizin veya sizin farkına varmadan da aşırı nefes alıp veriyor olabilirsiniz. Hafif bir aşırı nefes alıp verme, örneğin esneme, iç çekme panik atağı veya anksiyetenin bedensel belirtilerini tetikleyebilir. Aşırı nefes alıp verme bir alışkanlıktır ve bunu değiştirmek zaman alabilir.
Endişe ve olumsuz düşünme
Kaygı ve gerçekdışı veya olumsuz düşünme anksiyeteyi tetikleyebilir. Anksiyeteli insanlar bazen anksiyeteyi doğuracak veya daha fazla arttıracak şekilde düşünürler.
Örneğin:
Olumsuz bir durumu düşünerek kendinizi daha kötü hissedebilirsiniz
Zamanınızı asla hiç gerçekleşmeyecek olumsuz olaylarla ilgili düşünmekle geçiriyor olabilirsiniz
Etrafınızdaki insanların davranışlarını ve düşüncelerini yanlış yorumluyor olabilirsiniz.
Anksiyete nasıl tedavi edilir?
Anksiyeteyi tedavi, etmenin en iyi yolu psikoterapi ve ilaç tedavileridir. Kullanılabilecek yöntemler:
-
Panik ataklarını kontrol etmek ve durdurmak
-
Daha önce kaçınılan korkulan durumlarla yüzleşmek
-
Olumsuz ve gerçekdışı düşünceyi değiştirmek ve kaygıları azaltmak
Gerekirse kısa dönemli olarak ilaç kullanmak. İlaç kullanılan durumlar:
-
Kısa anksiyete tepkileri
-
Anksiyetenin çok şiddetli olduğu durumlarda danışmanın yanı sıra
-
Tıbbi tedavi ve uzman denetiminde