Anksiyete Nedir?
Yazar Burak Toprak • Psikiyatrist • 14 Mart 2019 • Yorumlar:
Anksiyete, endişe, kaygı olarak ta adlandırılmaktadır. Anksiyete , stresli durumlarda oluşan vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Her insan da doğal olarak bir miktar anksiyetenin olması gerekir. Eğer anksiyete şiddetimiz sıfır olsaydı yaşayabilme ihtimaliz sıfır olabilirdir. Düşünün yolda karşıdan karşıya geçerken eğer anksiyetemiz olmazsa ve sağdan soldan araç geliyor mu şeklinde bir endişe duymazsak araçların altında kalmamız kaçınılmaz olurdu.
Korku ve Anksiyete Arasındaki Farklar
Anksiyete, korkudan biraz daha farklı bir durumdur. Korku, gerçekte var olan bir duruma karşı yaşanırken, anksiyete ise şuan olmayan ama var olma ihtimali olan bir duruma karşı yaşanır. Korku çabuk unutulan bir duygu iken kaygının unutulması biraz zaman alır. Örneğin bir kişinin yırtıcı bir hayvanla karşılaştığında hissettiği şey korku iken, yırtıcı bir hayvanla karşılaşırsam düşüncesinin meydana getirdiği durumu anksiyete olarak tanımlayabiliriz.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir
Her İnsan Kaygı Yaşar mı
Kaygı insanı hayatta tutan bir savunma mekanizmasıdır aslında. Her insan yaşamı boyunca bir miktar kaygıya sahiptir. İş yaşamı, öğrencilik, ailenin geçimi, sağlık, para ile ilgili birçok insan kaygılanabilir. Aslında kaygı bizim günlük sorunlarla baş etmemizi sağlayan bir savunma mekanizmasıdır. Önümüze çıkacak engellere karşı daha hızlı tepki vermemizi sağlar. Bu tür gündelik kaygılarla insanoğlu yaşar ve bu tür kaygılar yüzünden sosyal ve mesleki işlevselliği azalmaz. Hatta çoğu zaman hafif miktardaki kaygı bizi motive eder. Örneğin üniversite sınavına hazırlanırken bir miktar kaygı duymamız daha fazla çalışmamıza neden olur.
Anksiyete Bozukluğu
Bir miktar kaygının hayat için olmazsa olmaz olduğundan bahsetmiştik. Ancak bazı durumlarda ortada bir sebep yokken ya da var olan sebebi zihnimizin aşırı abartması durumunda bir takım şikayetlerimiz başlayabilir. Hemen hemen gün boyu süren tetikte bekleme hali, endişe, huzursuzluk, gerginlik, tekrarlayan kaygılı düşünceler ve bu kaygıların vermiş olduğu bedensel yakınmalar (huzursuz veya heyecanlı hissetmek, panik atak, konsantrasyon veya uyku sorunu, terleme, nefes darlığı, baş dönmesi ve kalp çarpıntısı da olabilir.), tahammülsüzlük, kötü bir şeylerin olacağını düşünme ile giden ve gündelik işlerimizi yapmamıza engel olan bu durum anksiyete (kaygı) bozukluğu olarak tanımlanır.