Apandisit

Yazar Alaattin ÖztürkGenel Cerrah • 28 Haziran 2018 • Yorumlar:

Apandisit nedir?

İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleşim yerinde bulunan “kör bağırsağın” (apendiks) iltihaplanmasına apandisit diyoruz.

Apandisin görevi nedir?

Hayatın erken dönemlerinde vücut savunma sisteminin bir parçası olup vücut savunma hücrelerinin eğitim alanı olarak görev yapar. Yaş ilerledikçe bu görevi azalır.

Apandisit kimlerde görülür?

Görevi ile bağlantılı olarak apandiksin aktif olduğu çocukluk ve gençlik yaşlarında (10-20’li yaşlar) apandisit sıklıkla görülür. Bebeklerde ve yaşlılarda nadirdir.

Apandisit alınınca vücudun savunma gücünde bir azalma olur mu?

Hayır. Apendiks savunma sisteminin bir parçasıdır. Alınınca görevini diğer organlar üstlenir; herhangi bir eksiklik olmaz.

Apandisit neden iltihaplanır, apandisitin sebebi nedir?

İltihaplanma temelde apendiksin iç deliğinin tıkanması ile oluşur. Bu tıkanmanın da iki şekli vardır. Biri; deliğin kalın bağırsağa açılan ağzının dışkı taşı, meyve çekirdeği, barsak solucanı vb sebeplerle tıkanması; diğeri de apendiksin duvarında bulunan küçük lenf bezlerinin (boğazımızdaki bademcikler misali) mikrobik sebeplerle büyüyüp deliği tıkamasıdır.

Bu tıkanma sonrasında kör bağırsağın diğer bağırsakla bağlantısı kesilir, içerdeki mikropların çoğalması sonucu dar bir alanda (apendiks deliğinin içi) basınç artışı olur. Bu artış apendiksin kan dolaşımını engeller. Basınç artışı ve çoğalan mikroplarla apendiksin duvarı tahrip olur. İltihaplanma ilerlerse bu tahrip olan duvar delinir ve apendiks patlamış olur.

Apandisit ne gibi şikayetlere sebep olur?

Apandiks deliğinin tıkanmasından sonra içerde bakteriler çoğalır ve iltihaplanma süreci başlar. Bunun hastada yaptığı ilk şikayetler genel ve müphem bir karın ağrısı, iştahsızlıktır. Zamanla ağrı şiddetlenir ve karnın sağ alt kısmına yerleşir. Ağrıya ek olarak bulantı, kusma ateş ortaya çıkar. Bazen bu belirtilerin sadece birisi bazen hepsi birlikte görülebilir.

Bu şikayetler olunca ne yapmak gerekir?

Karın ağrısı başlayınca kişiler genellikle bağırsaklarını üşüttüklerini, yedikleri bir gıdanın dokunduğunu veya gaz birikimi olduğunu düşünüp ağrı kesici alabiliyorlar. Eğer ağrı kişinin günlük işlerini engelleyecek kadar şiddetliyse, ağrı kesiciye rağmen devam ediyorsa, bir günden fazla sürüyorsa, kusma, ateş gibi şikayetler de eklenmişse bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.

Hastanede teşhis için neler yapılıyor?

Bu şikayetlerle hastaneye başvuran hastaya bazı tetkikler yapılır. Muayene ve tetkikler sonucunda apandisit teşhisi teyit edilirse hasta zaman kaybetmeden ameliyat edilmelidir.

Her karın ağrısı apandisit midir?

Tabiî ki değildir. Karın ağrısının pek çok sebebi vardır. Bu sebepleri ortaya çıkarmak için tetkik yapılır zaten. Ama bu tetkiklere rağmen düşük bir oran da olsa apandisite benzeyen başka hastalıklar olabilir.

Ya teşhis yanlışsa, başka bir hastalık varsa?

Apandisit bir kanaat teşhisidir, yanılma payı vardır. Sıraladığımız şikayet ve bulguları olanlara apandisit deriz, ameliyat ederiz. Gerçek apandisit teşhisi ameliyatta netleşir. Bazı hastalıklar apandisit ile karışabilir. Ultrason ve tomografi kullanımı ile bu yanılma payı azalmıştır. Ama apandisit teşhis etmek için rutin olarak tomografi kullanmak maliyet ve imkan sebebiyle uygun değildir. Ultrason da her zaman apandisiti göremeyebilir.

Apandisit ile karışabilen başka bir hastalık bile olsa, hekim apandisit kanaatine varmışsa hastayı ameliyat etmelidir. Çünkü hasta gerçekten apandisit ise apandisitin patlamasından korunmuş olunur. Gerçekten apandisit değilse de ameliyatın yararları vardır: teşhisi netleşir, hekim ve hastanın aklında bir şüphe kalmaz, ameliyat gerektiren başka hastalıklar özellikle yumurtalık ve bağırsağa ait çıkarsa onların ameliyatı yapılır, tıbbi tedaviye göre daha kısa süreli tedavi olur, zaman kaybı azalır. Apandisitin patlama riskine karşılık güvenli bir ameliyat yapmak her zaman tercih edilecek bir seçenektir.

Ameliyat olmadan tedavi olmaz mı?

Hekim apandisit teşhisi koymuşsa bir an evvel ameliyat olmak gerekir. Apandisit için halen tek tedavi yöntemi ameliyat olmaktır.

Ameliyat açık mı kapalı mı olsun?

Her iki ameliyatta yapılan işlem aynıdır. Açık ameliyatta karın duvarında ortalama 5 cm’lik bir kesi olur, ameliyat sonrası biraz daha fazla ağrı olur, işe biraz daha geç zamanda dönülür. Kapalı ameliyatta üç adet 5-10 mm’lik delikten aynı işlem yapılır. Dolayısıyla az ağrı, erken işe dönme ve iz kalmaması avantajı ve rahatlığı vardır. Ayrıca karın içi diğer organlar da gözlenip gereken müdahale yapılabilir.

Ameliyat olmazsa apandisit patlar mı?

Apandisit teşhisi konulduktan sonra ameliyat olunmazsa iltihabın ilerleyip apandiksin patlaması beklenir. Ancak karın içindeki organlar bazen apandiksi çevreleyip iltihabının etrafa yayılmasını engellerler. Bu durumda ağrı, kusma, ateş birkaç gün sürdükten sonra hastalık düzelebilir veya tahribatı sınırlı kalabilir. Günümüzde bekleyerek, hastalığın düzelmesini ummak gibi bir seçeneğe izin verilmez.

Apandisit patlarsa ne olur?

Patlamış bir apandisit ameliyat edilmezse ölüme kadar gidebilen, ameliyat edilse bile vücuda oldukça fazla zarar veren acil bir durumdur. Patlayan apandisitin içindeki iltihap karın boşluğuna yayılır, karın boşluğu doğrudan irinle, dışkıyla kirlenir. Bu durum çok şiddetli bir iltihap hâlidir.

Patlamış apandisit neden tehlikelidir?

Ölüme sebep olabilir. Ameliyat edilse bile karın içi apse, karın içi barsak yapışıklıkları, yara yeri iltihapları gibi sıkıntılı durumlar oluşturabilir.

Ameliyatta ve sonrasında problem çıkabilir mi?

Apandisit ameliyatı günümüzde oldukça güvenli ameliyatlar sınıfındadır. Ameliyatın riskini artıracak başka bir hastalık yoksa ameliyat güvenle yapılabilir. Ameliyat sonrasında ise karın içinde ve yara yerinde iltihaplanma en sık görülen problemlerdir. Bu iltihaplanmalar da antibiyotik kullanımı ile azalmıştır.

Kaç gün işten geri kalınır, kaç gün istirahat etmek gerekir?

Açık ameliyattan sonra 7-10 gün, kapalı ameliyattan sonra 3-5 gün istirahat sonrası çalışmaya ve normal hayata dönülebilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)