AYAK AĞRISI

Ayak ağrısı, kas iskelet sistemi rahatsızlıkları arasında çok sık görüleren problemlerdendir.

Vücudumuzu taşıyan ayaklarımız hareket sistemi bütünlüğünde önemli bir görev yüklenmektedir.

Hatta bazı bilim adamları ayakların gördüğü önemli görevlerden dolayı onları vücudumuzun ağrı

işçileri olarak isimlendirmişlerdir.Bu büyük görevi üstlenen ayaklar karmaşık bir yapıdan oluşmuştur.

Ayakta 26 kemik bululnmaktadır. Bu kemikler arası eklemler, bağlar ve kaslar ayak stabilitesini ve

hareketliliğini sağlamaktadır.  Ayak ön, orta ve arka olmak üzere 3 fonksiyonel bölüme ayrılarak

incelenir. 

Ayak ağrıları, yaşla birliklte giderek artan önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadır. Kırkbeş yaş üstü

kişilerin nerdeyse üçte birinde ayak ağrıları bulunmaktadır. Bu ayak ağrılarının önemli bir kısmı kişinin

günlük hayatını zorlaştırmakta, yaşam kalitesi ve fiziksel fonksiyonlarını önemli derede etkilemektedir.

Bunların  yanısıra düşmelerde de belirgin bir artışa neden olmaktadır.

Ayak muayenesinde ayakkabı muayenesi de yapılmalı ve varsa ayakkabıda beklenmeyen aşınmalar

kaydedilmelidir. Normal bir ayakkabı tabanına bakıldığında burun ve topuk dış yanında yük taşımaya

bağlı olarak aşınma görülür. Düz tabanlı bir hastanın ayakkabısınşda taban iç tarafı ve topuk dış

tarafında aşınma gözlenir. Ağır olgularda topuk karşı köşesinde de aşınma dikkati çeker. Ayakkabının

tarak kısmında ve topuk arkasında aşırı aşınma, ön yüzde kırışmalar ve burunda kalkma gözlenen bir

ayakkabı pes kavuslu (ayak çukurunda artış-düz taban hastalığının tam tersi) bir ayağa aittir. Bu birkaç

örnekten anlaşıacağı gibi ayakkabının iyi ve dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ile bile bazı

hastalıkların tanısına yaklaşım söz konusu olabilmektedir. 

TOPUK AĞRISI

Ayak ağrılarından topuk ağrısı yetişkin dönemde en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Özellikle 40-60

yaşlarındaki kişilerde %15;e varan oranda karşılaşılmaktadır. Şişmanlık, uzun süre ayakta durma,

yürüme ve bazı spor dallarındaki aktivitler hazırlayıcı faktörler olarak gösterilmektedir. Topuk özel bir

yağ dokusu ile çevrilidir. Bu yağ dokusu şok emen bir yapıdır ve topuğa gelen direk yükün %20-25;ini

absorbe eder.

Hasta genellikle sabah kalkınca ilk adım ile şiddetli topuk ağrısından yakınır. Daha sonra kısmen

hafifleyen ağrı vardır. Hastalar ağrıyı azaltmak için ayak dış kısmına yük vererek yürümeye, hatta

bazen ayak parmaklarını bükerek ayak ağrısını azaltmaya çalışır. 

Topuk ağrısı genel olarak üç şekilde karşımıza çıkar. Topuk ve çevresindeki yumuşak dokudan

kaynaklana ağrılar; topuk bölgesindeki kemik ve eklemlerden kaynaklanan ağrılar; diğer yerlerden

yansıyan ağrılar.

PLANTAR FASİİT

Topuktan ayak parmaklarına kadar uzanan ve ayak tabanını geniş olarak kaplayan dokunun

hastalığıdır. Genellikle orta yaşlarda görülen ve topuk altında yürüme ile artan, travma ile ilişkisi

olmayan ağrı ve hassasiyet ile karakterize bir klinik tablodur. Sabah ağrısı sıklıkla şiddetlidir, birkaç

adımla hafifler, daha sonra gün içinde ayakta durma, özellikle ayak tabanının gerilmesine neden olan

merdiven çıkma ve parmak ucu yürüme ağrısını artırır. Ayak deformiteleri (düz taban, ayak arkının

yüksekliği), yaşlılık, atlet ve maroton koşucularında ve obezite ile birlikte görülebilen hastalık bazen de

iltihablı romatizmal hastalıklarla birlikte olabilir.

Ayak ağrısına sebep olan plantar fasiit sıklıkla tek taraflıdır ancak 1/3 vakada çift taraflıdır. Yüksek

oranda kişide bir yıl sonra bulgularda gerileme olur. Topuk dikeni ile plantar fasiit arasında anlamlı bir

ilişki vardır. 

Tedavi: Hastalık kendini sınırlalayıcı olmakla birlikte genellikle hastanın günlük hayatını önemli

derecede etkiler.Tedavide çok sayıda yöntemler kullanılmaktadır. Kullanılan başlıca yöntemler;

istirahat, sıcak ve soğuk uygulamaları, elektroterapi, bantlama, uygun germe egzersizleri ile

taban desteği, manuel terapi, PRP, ESWT, steroid olmayan ağrı kesiciler, ağrının en yoğun olduğu

bölgeye enjeksiyon. Kas gücünün tekrar sağlanması ve yeterli esnekliklerin sağlanması gerekir. Baldır

kaslarının gerimi de gereklidir. Germe önce yüksüz, daha sonra da yük vererek yapılmalıdır. Uygun

ayakkabı kullanımı da önemlidir.

YAĞ YASTIĞI SENDROMU

Topuk ile topuk derisi arasında bal peteği görünümde yağlı bir doku vardır. Yağ yastığı sendromunun

en önemli nedeni ayak topuğunda bulunan yağ dokusu atrofisidir. Topuk yastığı normalde yağ dokusu

ve elastik bir dokudan oluşur ve şok abzorbe edici  bir özelliği vardır. Ama bu özelliği yaşla ve vücut

ağırlığına bağlı olarak azalır ve topuk yastıksız hale gelir. Yastıkçık üzerine devamlı gelen stresler de

bu yetersizliğe neden olabilir. Ağrının lokalizasyonu topukta yüklenmenin en fazla olduğu yerdedir.

Tedavide steroid olmayan ilaçlar, yumuşak topuklu ayakkabılar ve belirli süre sportif aktivitelerden

kaçınılmalıdır. 

TARSAL TÜNEL SENDROMU

Bacak arkasındaki sinirin, aşık kemiğinin altındaki sinir tünelinden geçerken sıkışması sonucu olur.

Topuk arka-iç kısmında ağrı, sinir üzerinde aynı bölgede hassasiyet, uyuşma bulunabilir. Yakınmalar

özellikle uzun yürüme sonrasında artar. Ayak ağrısı hemen azalmaz ve ağırlık veriminin azalması ile

birlikte yavaş yavaş azalır. Uyuşmalar, gece ve gündüz ağrıları şeklinde olabilir. Tedavide uygun

tabanlık ile beraber steroid olmayan ağrı kesici ilaçlar. Yakınmaları geçmeyen kişilerde cerrahi tedavi bir seçenektir. 

TOPUK KEMİĞİNİN STRES KIRIĞI

Çoğu kez askeri personelde ortaya çıkan, az görülen kırıklardandır. Özellikle tepkili aktiviteler

sırasında ortaya çıkan sinsi bir ağrıdır. Topukta baskıyla ağrı ortaya çıkar. Radyolojide kemiğin arka

kenarına paralel bir çizgi görülür. Tanı için sintigrafi veya MR iyi sonuç verir. Tedavisi cerrahi

olmayan tedavidir. Uygun şok azaltan ayakkabılar tercih edilmelidir. 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yasemin Soytürk Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)