Bağırsak Kanseri Çaresiz Değil
Yazar Nedret Taflan Salepçi • Onkolog • 27 Aralık 2017 • Yorumlar:
Bağırsak kanseri çaresiz değil
Kalın bağırsak kanserleri erkeklerde akciğer kanseri, kadınlar’da meme kanserinden sonra en sık görülen kanserlerdir. Bu kanserlerin sık rastlanılan belirtileri kansızlık, dışkıda kan görülmesi, nedensiz kilo kaybı, karın ağrıları, ileri evrelerde de bulantı ve kusmalardır. Özellikle 40 yaş sonrasında açıkça izah edilmeyen kansızlıklarda mutlaka kalın bağırsak kanserleri akla gelmeli ve dışkıda gizli kan bakılarak, gerekirse kolonoskopi yapılarak kansızlığın kalın bağırsak kanserlerine bağlı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. İleri yaşlarda yeni ortaya çıkmış kansızlıkların nedeni araştırılmaksızın demir içeren haplarla tedavi edilmeleri tıbbi hatadır. Kansızlığın mide-kalın bağırsak kanserleri veya başka kanserlerle ilişkili olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.;
Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde özellikle son on yıl içinde köklü değişiklikler olmuştur. İleri evrelerde kurtulması mümkün görülmeyen bu hastalıktan artık karaciğer, akciğer metastazlarının varlığında bile tümü ile kurtulmak mümkündür. Gerek kalın bağırsaktaki ilk odağın çıkarılmasında gerekse karaciğer ve akciğer metastazlarının çıkarılmasında cerrahi girişim en önemli rolü oynamaktadır. Bağırsakların esas fonksiyonu sindirilmiş gıdaları karaciğere taşıyıp işlenmelerini sağlamak olduğundan ve kan dolaşımı bu nedenle karaciğere yöneldiğinden kalın bağırsak kanserlerinde en sık görülen metastaz yeri karaciğerdir. Son 10-15 yıla kadar karaciğere yayılmış, kalın bağırsak kanseri tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olarak görülüyordu. Ancak karaciğerinde metastaz bulunan hastaların metastazlarının çıkarılmasının ömrü uzattığı kanıtlandı. Akciğer metastazlarının çıkarılması da hastaların sağ kalımını uzatmaktadır. Tedavide son yıllarda büyük değişiklikler oldu. Cerrahi girişimle, metastazların çıkarılması gerek karaciğer metastazlarında gerek akciğer metastazlarında standart uygulama haline geldi. Metastazektomi uygulanabilen hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 40’ı geçebiliyor. Kemoembolizasyon, radyo frekans, ablasyon gibi yöntemler de tümörün ilerlemesi durdurulabiliyor.;
Kalın bağırsak kanserlerinde cerrahi girişimle tedavilerinde bu değişiklikler olurken, kemoterapi ile tedavisinde de büyük değişiklikler oldu.Artık kalın bağırsak kanserleri ileri evrelerde dahi hastaların tam olarak kurtulabildiği ve normal ömrünü sürebildiği bir hastalık olarak görülmektedir. Hastaların tam olarak kurtulamadığı vakalarda hastalık kronik gidişli bir hale dönüştürülmekte ve hastalar senelerce yaşayabilmektedir. Hastalarda bu yüz güldürücü sonuçların alınabilmesi hekim-hasta iletişiminin iyi kurulabilmesine ve cerrahi, tıbbi onkoloji, girişimsel radyoloji, radyasyon onkolojisi, patoloji gibi farklı tıp disiplinlerinin işbirliğine ve uyum içinde çalışmalarına bağlıdır. İleri evre kalın bağırsak kanserlerinde de şifa olasılığının bulunduğunu tüm kalın bağırsak kanserli hastalara ve yakınlarına hatırlatırım…;