Baş Dönmesi ve Vertigo

Yazar Nuri ÖzgirginKulak Burun Boğaz Doktoru • 2 Haziran 2021 • Yorumlar:

1. Her baş dönmesi vertigo anlamına mı gelir?

Vertigo; Latince “dönmek” fiilinden gelir ve denge sisteminde yaşanan sorun nedeniyle meydana gelen baş dönmesi olarak adlandırılır. Vertigo, etraftaki cisimlerin hareket ettiği ve dünyanın döndüğü hissinin oluşmasına sebep olan bir rahatsızlıktır.

Her yaştan milyonlarca insanı etkileyen baş dönmesi insan yaşamını olumsuz etkileyen önemli bir semptomdur. Baş dönmesine neden olan başta iç kulak olmak üzere sinir sisteminden de kaynaklanan onlarca hastalık vardır. Vertigo bir semptomdur ancak hastalık değildir ve tedavisinde altta yatan hastalığın doğru anlaşılması ve uygun sağıtılması son derece önemlidir.

Baş dönmesi hastalar tarafından çok farklı tarif edilmektedir. Çevrenin kişinin etrafında dönme hisssi gerçek baş dönmesi olarak algılanırken, sersemlik hissi, yerin ayaklar altında kayıyormuş hissi, havada yürüyormuş hissi gibi tanımlamalara sık rastlanmaktadır. Aslında bunların her birisi bizler için bir anlam ifade etmektedir. Türkçede karşılığı net olarak tanımlanamayan ancak İngiliz dilinde “dizziness” olarak tarif edilen semptom bu söylenenleri karşılayabilmektedir. Baş dönmesine zaman zaman bulantı, kusma, terleme, kulak çınlaması, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, görme bozukluğu, halsizlik, kuvvet kaybı ve hissizlik eşlik edebilir. Tüm bu belirtiler hastanın yaşamını alt üst edebilecek kadar büyük sorunlara yol açabilir.

Burada görme netliğinin kaybolması çok önemli bir bulgudur. Gözler denge sisteminin aynasıdır. Denge bozukluklarında daima göz hareketleri analiz edilerek tanı konur. Özellikle iç kulak ve uzantılarından kaynaklanan hastalıklarda kişinin net görmesi bozulur. İç kulak denge hastalığı olan kişi yolda yürürken gazete okuyamaz.

2.    Vertigonun belirtileri ve risk faktörleri nelerdir? Vertigoyu tetikleyen yiyecekler ve davranışlar hangileridir?

 

Vertigo (baş dönmesi) semptomunun oluşmasında iç kulak ve sinir hastalıkları dışında ani tansiyon değişiklikleri, etkili olabilmektedir. Baş dönmeli hasta öncelikle beynimde mi bir sorun var paniğini yaşamaktadır genelde.. Baş dönmesi yapan hastalıkların sonucunda oluşan denge problemleri daha büyük bir sorundur.

 

Vertigo, periferik ve santral olmak üzere 2 çeşittir. Periferik vertigo adından da anlaşılacağı gibi iç kulak hastalıklarının oluşturduğu baş dönmesidir. İç kulağın birçok hastalığı vardır baş dönmesine neden olan. Bunlardan en sık görüleni pozisyonel olandır. Yani baş poziyonu ile baş dönmesinin tetiklenmesidir. Bu durum halk arasında “kristal oynaması” olarak da bilinir.. Hastalar bu baş dönmesinin gece uykudan uyandırabildiğini anlatmaktadırlar. 5-10 saniye süren anlık dönmeler yaşanabilir. Hastalar belli poziyonların özellikle baş dönmesini arttırdığını belirtirler.  Çok hafif baş hareketleri; aşağı yukarı bakmak, eğilip kalkmak, yatakta sağa veya sola dönmek gibi eylemler kısa süren baş dönmeleri yaratabilir.

 

Vertigoya kulak çınlaması ve mide bulantısı da eşlik edebilmektedir.

 

Vertigo sinir hastalıkları bulgusu da olabileceğinden beraberinde konuşma güçlüğü, baş ağrısı, bilinç kaybı da olabilir. Özellikle baş dönmesi sırasında kişinin çevresi ile ilişkisinin kesilmesi öncelikle beyin sapı damarsal hastalıklarını düşündürür.

 

Meniere hastalığında ise baş dönmeleri kısa sürmemektedir. Meniere hastalığı; kulağın denge kanallarının içindeki endolenf denilen sıvının basınç artışı ile oluşmaktadır. Meniere hastalığında çok şiddetli bir vertigo görülmektedir. Vertigo ataklar halinde olur. Hastalarda, baş dönmesine mide bulantısı ve kusma şikayetleri eşlik etmektedir. İşitme kaybı ve kulak çınlaması hastalığın önemli belirtileridir.

 

 

Baş dönmesi doğrudan alınan gıdalarla ilgili olmasa da baş dönmesi yapan bazı hastalıklar (örneğin Meniere) tuz, kolalı içecekler, kahve gibi maddelerden etkilenebilir ve yarattığı baş dönmesi tetiklenebilir. Keza Migren hastalığı ile bağlantılı baş dönmelerinde kahve, şarap gibi tüketim maddeleri tetikleyici olur. Su ve tuz dengesinin korunması için bol bol su içilmelidir. Çay, kahve gibi içeceklerden uzak durulması önemlidir. Bu tarz içecekler iç kulakta sıvı artışına neden olabilmektedir.

 

3.    Her yaşta görülebilir mi, özellikle hangi yaş grubunu etkiler?

 

Vertigo  her yaşta görülebilir. Küçük çocuklar dahi baş dönmesi hissini ifade edemezken yürürken ayaklarının birbirine takılması sık sık düşmesi bunu gösterir. Çocukluk çağının baş dönmesinde migren tipi etkenler sık kendisini gösterir. Araç tutması çok önemli bir parametredir. Erişkin baş dönmesi yaş aralıklarına göre farklı nedenlere bağlanır. Orta yaşlarda  sıklıkla pozisyonel, migren tipi, psikojenik , Meniere gibi nedenler görülürken; ileri yaşlarda pozisyonel ve iç kulak beyin sapının kanla beslenme sorunları bu semptomlara neden olabilmektedir.  . Erkek-kadın hastalarda görülme sıklığına bakıldığında ise kadınlarda daha sık rastlandığı tespit edilmiştir. Bu daha çok migrenden kaynaklanan baş dönmeleri ile ilgilidir.

 

4.    Vertigo hastalarının hangi meslekleri yapmaları sakıncalıdır?

 

Vertigo sorunu olan kişiler, ince dikkat gerektiren işler, tehlikeli işler yapmamalıdır. Ciddi baş dönmesi yapan ve denge bozukluğu olan kişilerin batı toplumunda sürücü ehliyetlerine el konmaktadır. Bizim yasa ve yönetmeliklerimizde de benzer maddeler bulunmaktadır.

 

5.    Başka hastalıklarla karışır mı? Toplumda bilgi ve bilinç seviyesi nedir?

 

Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin  sık nedenleri arasındadır. Eğer beyniniz yeterince kan almazsa başınız dönmeye başlar. Hemen hemen herkes yatarken aniden ayağa kalktığında birkaç defa hissetmiştir, ancak bazı insanlar sık veya kronik nedenlerden ötürü baş dönmesi şikayetlerinde bulunurlar. Tansiyonun stabil olmadığı kişilerde baş dönmesi görülebilir. Bazen dolaşımında strese, sinirlenmeye veya gerginliğe bağlı olarak bazı bozukluklar olabilir. İç kulağın da yetersiz beslenmesi benzer semptomlara yol açar.  İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır. Bu yüzden beyin için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi iç kulak için de geçerlidir.

 

Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında aşırı kısıtlayıcı bir vertigo ile birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir. Baş dönmesi birkaç hafta sürer. Bu süre içinde normal taraf yavaş yavaş karşı tarafın fonksiyonlarını üstlenir. Bu hastalarda aylar süren denge problemleri gelişir. Denge problemlerinin tedavisi baş dönmesinden farklıdır, Uzun zaman alır sabır gerektirir.

 

Virüsler, örneğin soğuk algınlığına neden olanlar, iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını etkileyebilirler. Bu şiddetli baş dönmesine neden olurken yalnızca denge siniri etkilendiğinden işitme genellikle etkilenmez.

 

Buna karşın bakterilerin doğrudan iç kulağı etkilemesi  sonucunda (genelde orta kulaktan bulaşan hastalıklar donucu) oluşan iç kulağı etkileyen enfeksiyonlarda hem denge hem de işitme fonksiyonlarının bozulmasına neden olur. Baş dönmesinin şiddeti ve iyileşme zamanı kırıklarda olduğu gibidir.

 

Bazı durumlarda kişinin kendi dokusunda aşırı duyarlılık gelişebilir. Böyle durumda vücut kendi dokusunu yabancılar ve uzaklaştırmaya çalışır. Bu grup hastalıklara “otoimmün” denir. Böylesine durumda oluşan hücresel reaksiyonlar o organın çalışmasını bozar iflas ettirir. Ciddi ve uzun süren baş dönmesi ve denge problemleri oluşur.

 

Multipl Skleroz, sifiliz, tümör gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar da dengenin bozulmasına neden olur.

 

Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar iç kulakta toksik etki gösterebilir ve denge sistemini bozabilir. Bu durum son derece tehlikeli sonuçlar doğurur. Çünkü bu şekilde bozulan denge sistemi geri dönüşümü olmayan bir sürece girer. Alternatifi var ise verilen ilacın derhal kesilmesi ve alternatiflerinin kullanılmaya başlanması gerekir.

 

Baş dönmesinin  durumsal olarak azalması ya da kısa süreli geçmesi nedeniyle bir çok kişinin aldıkları tedaviyi kesebildiklerini görüyoruz. Vertigo ile konforlu bir yaşam sürebilmeniz ancak tedavinizi aksatmazsanız ve vertigoyu tetikleyen unsurları hayatınızdan çıkartırsanız mümkün olabilir.

 

6.    Tedavisi nasıl yapılır? Tamamen kür olur mu? Tekrarlama riski var mı?

Baş dönmesi yapan hastalıkları kontrol altına almak için öncelikle doğru tanının konması gerekir.. İlaç tedavisi, çeşitli girişimsel (ameliyat dahil) yöntemler ve egzersizlerle bu hastalıklar kontrol altına alınabilir.  Sorun dengesizlik ise çok değişik tedavisi yöntemleri devreye girer. Başlıcası vestibüler rehabilitasyon olan belli denge egzersizleri ile beyne dengede kalma sürecinin yeniden öğretilmesidir. Bu özel altyapı ve uzmanlık gerektirir. Bu tedavinin yetmediği durumlarda ise tıpkı işitme engellilerde uygulanan biyonik kulakta olduğu gibi iç kulağa denge  implantları yerleştirilir.

Tedavide asıl amaç vertigoya neden olan hastalığı bulup bu hastalığı kontrol altına almaktır. Sıklıkla karşılaşılan baş dönmesi tipi pozisyonel vertigodur. Halk arasında kristallerin oynaması olarak bilinen bu durum manevralar ile tedavi edilir.

Migrene bağlı baş dönmeleri sıklıkta ön sıralarda yer alır. Bu grup hastalar tıpkı migren gibi tedavi edilirler.

Meniere hastalığının tedavisi öncelikli olarak ilaç iledir. İlacın yetmediği durumlarda kulak içine ilaç enjeksiyonları ve ameliyatlar yapılır.

Gene sıklıkla rastlanan psikojenik vertigoda antidepresan ilaçlar tercih edilir. Bu grup hastalarda vestibüler rehabilitasyonun da yeri vardır.

Aslında yükseklik korkusu, araç ve deniz tutması da iç kulak denge sistemi bozuklukları ile ilgilidir. Bu grup hastalarda ilaçlar ancak geçici çözüm oluştururlar. Son zamanlarda sanal gerçeklik modelleri ile bu grup hastaların kalıcı tedavilerinde önemli yol kat edilmiştir.

Bazen beyin sapı ve iç kulak tümörleri baş dönmesi nedeni olabilir. Bu durumda ameliyatlar ön plana çıkar. Son zamanlarda bu grup tümörler için “gamma knife” adı ile bilinen ışın tedavileri de uygulanabilmektedir.

 

 

7.    Pandemi stresi vertigoyu tetikledi mi?

 

Covid-19’un oluşturduğu stres ve anksiyetenin vertigoyu tetiklediği ve görülme sıklığını artırdığı söyleyebiliriz. Pandemiyle beraber artan çalışma saatleri, uykusuzluk, yoğun endişe hali ve stresin vertigo vakalarında önemli bir artışa neden olduğunu gözlemliyoruz.

 

8.    Vertigonun sebep olduğu yaşam kalitesindeki düşüşün psikolojik etkileri nelerdir?

 

Vertigo bir semptomlar bütünüdür. Baş dönmesi ve dengesizlik problemi olan öncelikle beyninde bir sorun olduğunu düşünür, hastalar mutsuzdur. Genellikle baş dönmesi çok ciddi bir hastalığın bulgusu değildir ancak kişinin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkiler. Buna bulantı ve kusma da eşlik ederse yaşanan kötü duygu ileri dereceye ulaşabilir.

 

Baş dönmesi ve buna eşlik eden dengesizlik ne aşamada ve nereden kaynaklanır ise kaynaklansın tedavi edilebilir. Tedavi ile kişinin yaşam kalitesini normale çevirmek mümkündür. Bunun için yapılması gereken nettir: Doğru tanı ile sorunun odağının tam olarak saptanması ve soruna özgün odaklanmış bir tedavi.

 

9.    Kulakta kristallerin oynaması ne demek, neye yol açar? Tedavisi var mı?

 

Son zamanlarda başı dönen hastalar arasında sık duyduğumuz bir tanımlama da “kulak kristallerim oynamış” oldu. Pozisyonel baş dönmesi en sık nedenler arasında yer alır. İç kulak sıvıları içinde dengeyi sağlayan "otolit" adı verilen partiküllerin bulunduğu yer olan, yer çekimine karşı dengemizi sağlayan alandan hareket ettiğimiz zaman uyarılan kanallara doğru yer değiştirmesi ile gelişir. İşte bu "otolitler" “kristaller" olarak adlandırılmıştır.

 

Otolitler iç kulakta hangi kanala doğru yer değiştirdi ise tanısı da tedavisi de birbirinden farklıdır. Aslında son zamanlarda her bir kanalın farklı lokasyonlarında farklı klinik oluşturan bu kristaller bulunduğu kanal ve lokasyona göre tedavi edilmelidir. Bu da belli testlerle ile gözlerin hareketlerinin çok detaylı değerlendirilmesi ile mümkün olur.  

 

Dengede kalmamızı sağlayan organlar, iç kulaktaki denge organı, gözler ve vücuttaki reseptörlerdir. Bunlarda oluşabilecek çoklu hasarlar kişiyi ileri derecede dengesiz hale sokar. Bu koşulda ayakta durmak bile mümkün olmaz. Kişi başkasının yardımı ile dahi dengede kalamaz. Daima tercih edilen yatarak dinlenmektir. Hastalar yatar vaziyette dinlenerek iyi olacaklarının beklentisi içerisindedirler. Özellikle iç kulakta yetmezlik olan hastalarda bu kesinlikle yanlış bir beklentidir ve çok iyi bilinmelidir ki bu şekilde kişinin iyileşmesi daha da zorlaşacaktır.

 

Tedavide hedef üç duyu organını da bileşik biçimde olabildiğince uyarıp beyin sapındaki denge çekirdeklerini aktifleştirmek, beyinin koordinasyon gücünü uyarmaktır. İşte bu tedavi Vestibüler Rehabilitasyon olarak bilinmektedir.

 

Gözler önemlidir. Görme duyusu, kişinin gördüğü objelerin beyinde bıraktığı iz dengemizin önemli bir boyutudur. Örneğin denge bozukluğu olan kişinin görme keskinliği bozulmuştur. Baş dönmesi olan kişi ayakta iken gazete okuyamaz. 

 

10. Vestibüler rehabilitasyon nedir?

 

Ülkemizde modern anlamda yeni uygulanmaya başlayan Vestibüler Rehabilitasyonun iki temel dayanağı vardır: Gözleri, görme fonksiyonunu kullanarak gözlerle iç kulak arasında sinirsel yolların güçlendirilmesi; diğeri ise vücuttaki algı organlarını (ayak tabanlarındaki reseptörler örneğin) kullanarak bu hücreler ile omurilikteki sinirsel yollar aracılığı ile iç kulak hücreleri arasındaki bağlantının kurulması. Bu iki öge aslında denge sistemimizin temelidir. Onlar olmadan ayakta durmamız mümkün değildir.

İç kulak denge organı ve/veya beyne olan uzantılarının yetmezliklerinde ciddi dengesizlik başlar. Kişi bir yere tutunmadan ayakta duramaz, yürüyemez.

Böyle durumlarda dengeyi sağlayan reflekslerin canlandırılması gerekir. Dengesizlik durumlarında bu sorunun iç kulaktan mı, gözlerden mi yoksa derin duyu sisteminden mi kaynaklandığının ayırıcı tanısını yapan özel cihazlar vardır. Sorun nerede ise tedavi oraya odaklanmalıdır.

 

Aslında tedavi konsepti denge problemi yaşayan astronot ve pilotların tedavi girişimlerinden elde edilen deneyimlerle şekillenmiştir. Bu grup hastalar iki yardımcının desteği ile geldikleri tedavi programlarından bisiklete binerek olmasa da kendi başlarına destek olmaksızın yürüyerek hastaneden ayrılmaktadırlar. Özellikle karanlık ortam bu grup hastaların denge sorunlarını arttırmaktadır. Dolayısıyla ev ortamında bu grup hastalar için gece tuvalet vs ihtiyaç durumlarında düşmemeleri için bir ışığın açık bırakılması ve tutunmaları için desteklerin oluşturulması önem taşır.

 

11. Deniz tutması ya da arabada bulantı hissi vertigo mudur?

 

Bazı insanlar uçağa bindiklerinde veya arabada bulantı hissederler, hatta bazen kusarlar. Bu duruma taşıt tutması denilir. Birçok insan bu rahatsızlığı gemiye bindiği zaman çeker.  Aynı olay olmasına rağmen buna deniz tutması denir. Deniz ya da araç tutması sadece ufak bir rahatsızlıktır. Ancak bu durum sıklıkla migren baş dönmeleri veya çocukluk dönemi baş dönmelerinde eşlikçi olurlar. Bazen yolcular bu rahatsızlıktan dolayı çok kısıtlanabilirler. Çok az bir kısmında da yolculuk bitse dahi bu rahatsızlık birkaç gün daha sürmektedir. Bazıları bir gemi yolculuğu sonrası kendilerini günlerce gemide sallanıyormuş hissederler. Sanal Gerçeklik Denge tedavi sistemleri bu grup hastalarda kalıcı tedavi sağlayabilmektedir. Yükseklik korkusu da buna benzer bir durumdur.

 

12. Araç tutmasına karşı ne yapılabilir?

 

Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız ve gözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında oturup uzak manzaralara bakabilirsiniz veya geminin güvertesi ne çıkıp ufku izleyebilirsiniz ya da uçakta cam kenarında oturup dışarıyı seyredebilirsiniz. Uçak yolculukların da hareketin en az olduğu kanat üstüne denk gelen koltukları tercih edin.

·         Eğer araba sizi tutuyorsa kitap okumayın ya da zıt yöndeki koltuklara oturmayın.

·         Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşmayın veya onu izlemeyin.

·         Yolculuktan hemen önce ya da yolculuk sırasında keskin kokulardan, baharatlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durun. Araştırmalar halk arasında yaygın olarak kullanılan formüllerin etkinliğini bilimsel olarak kanıtlayamamıştır.

·         Doktorunuz tarafından tavsiye edilen ilaçlardan birini yolculuğunuzdan önce alın. Bu ilaçlardan bazıları reçetesiz olarak da satın alınabilir. Sakinleştirici veya sinir sistemini etkileyen ilaçlar için doktorunuzun reçetesi gerekir.

·         Şunu hatırlayın: Baş dönmesi ve araç tutması olaylarının büyük çoğunluğu hafiftir ve kişi bunu kendi kendine tedavi edebilir. Ancak ağır veya giderek daha da ağırlaşan vakalar Kulak Burun Boğaz, denge ve sinir sistemi konusunda uzman bir doktor tarafından takip edilmelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)