Baş Dönmesinde Hangi Hekime Gitmeliyim?
Yazar Seçkin Ulusoy • Kulak Burun Boğaz Doktoru • 1 Ağustos 2019 • Yorumlar:
1. Baş dönmesi yada Vertigo nedir? Aynı şeyler midir?
Türkçemize baş dönmesi olarak çevirilen kelime kökeni latinceye dayanan "Vertigo" oldukça yaygın ve bir çok branşı ilgilendiren bir sorundur. Bazıları tarafından insanın yaşayabileceği en kötü his olarak da tarif edilmiş bir semptomdıur (yani hastanın şikayetidir) ve bir hastalık değildir. Bunun anlamı bir çok hastalıktada bulunabilen bir bulgu olup altındaki hastalığın aydınlatılmasını gerektirir.
2. Bazen hissedilen hafif dengesizlik durumuna vertigo diyebilir miyiz?
Az önce bahsettiğimiz Vertigodan farklı olarak hastalar bazen dizzines dediğimiz yani dengesizlik şikayeti ile başvururlar bu gemi yada otobüs yolculuğu sonrası, ya da alkol alımı sonrası ertesi gün sıklıkla karşılaşılan bir durum olmakla birlikte psikolojik yada sebebi bilinmez şekilde de olup genellikle kendiliğinden kısa sürede geçen bir durumdur. Burada baş dönmesi olmaz hafif boşlukta gibi dengesizlik hissi olur. Ayrıca gerçek vertigo ile sıklıkla karışabilen bizim "Ortostatik hipotansiyon" dediğimiz "pozisyona bağlı tansiyon düşmesi" olarak tanımlanan durum vardır ki bu durum genelde bayanlarda görülür. Yerçekimine karşı yapılan ani hareketlerde tansiyon düşüklüğü ile birlikte göz kararması ve hafif dengesizlik durumudur. Bu durumdaki hastalarımıza ani iniş kalkış hareketlerinden sakınmalarını öneriyoruz.
3. Baş dönmesi sebebiyle hangi hekime başvurmalıyım?
Denge sistemimizin oluşumunda başlıca iç kulaktaki yarım daire kanlalları, göz, eklemler, beyin-beyincik sorumludur. Bunlardan beyin ve beyincik ile ilgili olanına santral yani merkezi vertigo sebepleri diyoruz ki bunlar Nöroloji branşının ilgi alanına girerler, bu durumu hastalar yer ayağımın altından kayıyor, boşlukta gibiyim, sandalda ayakta sallanıyomuşum gibi his oluyor, başım sizin etrafınızda dönüyor gibi tarfilerler. Bunlar dışındaki baş dönmeleri periferiktir (yani çevreseldir) ve bunlarda tipik olarak çevrenin döndüğü hissi ön plandadır. Hastalar bu durumu etraf fırıl fırıl dönüyor şeklinde ifade ederler. Çevresel sebeplerin başlıcaları ise iç kulak yarım daire kanalları ve salyangoz kaynaklıdırlar. Bu tip kaynaklı baş dönmeleri ani ve gürültülü başlarlar, genelde şiddetlidirler ve beraberinde bulantı-kusma çoğunlukla bulunur. Özellikle iç kulak kaynaklı olanlarına bazen işitme kaybı yada kulak çınlaması eşlik edebilir.
Özetle Nörolog mu KBB mi ilk ayırımıda: Etraf dönüyorsa, ani ve şiddetli başladıysa, işitme kaybı ve çınlama varsa KBB; yavaş yavaş başladı ve hafif ise başınız kişinin etrafında dönüyor veya boşlukta kalıyor hissi ise Nörolojiye başvurmak uygun olur
4. Vertigo ile kristallerin birikimi dışında başka ne tür hastalıklarda karşılaşıyorsunuz?
Diğer sık baş dönmesi sebeplerinden başlıcaları ise Vestibuler nörinitis ( denge sinirinin iltihaplanması, Meniere hastalığı ( iç kulak tansiyonu), Psikolojik baş dönmeleri, Vertebrobaziller yetmezliğe ( boyundan geçen atardamarların çeşitli sebeplerle daralması) bağlı olanlardır.
Bunlardan kısaca bahsedecek olursak Vetibuler nörinitis genelde solunum yolları enfeksiyonları sonrası olup bir kaç hafta sürekli baş dönmesiyle ve bulantı-kusma ile karakterize bir durumdur. Baş dönmesi oldukça rahatsız edici olup bunları bir kaç gün hastaneye yatırmak gerekebilmektedir.
Diğer sık karşılaşılan durum ise Meniere hastalığı olup bu iç kulak sıvısının basıncının yükselmesine bağlıdır. Burada dalgalı işitme kaybı dediğimiz değişiklik gösteren işitme kaybı ve kulakta dolgunluk tipiktir. Atakları çok şiddetli olup atak sonrasında başlangıçta işitmesi normale gelir fakat zamanla atak sıklığı artarak işitme kayıpları kalıcı olmaya başlar. Meniere hastalığının tedavisinde ve korunmasında farklı tedaviler uyguluyoruz. Korunma için tuz kısıtlaması ve orta kulak basıncını düşüren idrar söktürücüleri başlıca kullanıyoruz.
Diğer sık görülen durum ise aslında nöroloji branşını ilgilendiren Vertebrobaziller yetmezlik konusudur. Bu durum kalpten çıkıp beyincik ve beyine kan götüren damarların tıkanmasına bağlı olup boyun fıtıkları ve kireçlenmeleriyle birlikte görülür, özellikle 60 yaş üzeri kişilerde daha sık görülür. Bunlar doğru teşhis edilmeleri doppler ultrasonografi ile olmakta olup ilaç tedavileriyle veya varsa boyun fıtık ve kireçlenmesine yönelik tedaviler uygulanabilir.