Başarısızlık İçimizde

Yazar Berna ErmişPsikiyatrist • 20 Kasım 2018 • Yorumlar:

Çalıştığım şirkette beş yıldır aynı pozisyondayım. Terfi etmek benim için çok önemli ancak ne zaman elime bir fırsat geçse değerlendiremiyorum. Adım atmaya korkuyorum. Bir hafta önce patronum özellikle benim bitirmemi istediği bir iş verdi. Önce yapabileceğimi düşündüm ama biraz zaman geçince başaramayacağımı anladım. Bu nedenle bana yardım etmesi için başka bir arkadaşımı görevlendirmesini ya da işi olduğu gibi bir başkasına vermesini istedim.

Yani sonuç yine aynı… Oysa ki diğerlerinin yol aldığını görmek canımı acıtıyor. Çoğu zaman kendimi aptalmış gibi hissediyorum. Tek tesellim eşimin işinde başarılı olması… Aslında sadece işte değil çoğu alanda başarılıdır. Başka bir firmada çalışıyor. Son birkaç yılda oldukça yol kat etti. Bana destek oluyor ve pes etmemem gerektiğini söylüyor. Dün akşam patronumla aramda geçen konuşmayı anlattım ona. Tam bu sırada 10 yaşında annemle yaşadığımız bir anı canlandı gözlerimde. Sokakta arkadaşlarımla oynuyorum, sanırım ilkbahardayız. Havaların da ısınmasını fırsat bilerek top oynamaya başlamıştık. Her şey ne keyifliydi. Bir an fark ettim ki annem beni çağırıyor. Düşünüyorum acaba ne oldu, yine ne yaptım? Evin kapısında asık yüzüyle beni karşılayışını hatırlıyorum. Komşu teyzenin oğlu matematikten yine yüksek not almış. Benim ne kadar aptal olduğumu söylüyor.“Başarısız olana bu evde yemek yok” sözleri bugün hala kulağımda çınlıyor…

Kendinizi etrafınızdaki diğer kişilere göre başarısız ve yetersiz buluyor, üzerinize alacağınız görevler ve atılacak adımlardan başarısız olma kaygısı ile kaçıyorsanız, bu yaşantının sebeplerinden biri “başarısızlık” şeması…

Bu şema size acı veren deneyimler sunar. Çoğu zaman kendinizi aptal, beceriksiz olmakla suçlarken bulabilirsiniz. Yaşama iyi uyum sağlayan yetişkinler olabilmemiz için çocukluğumuzda ihtiyacımız olan belli noktaların karşılanması halinde olumlu etkilerin ortaya çıktığını görüyoruz. Yani mükemmel olması gerekmiyor. Bir çocuğun gelişimi için neye ihtiyacı vardır sorusunun cevabında, aslında her insanın karşılanmasına muhtaç olduğu bir takım evrensel ihtiyaçlar yatıyor. Bir çocuğun öncelikle güvende hissetmeye, özerkliğe, özsaygıya, kendini ifade etmeye, gerçekçi sınırlara ve başkaları ile bağlılık hissetmeye ihtiyacı vardır. Bunlar karşılanırsa çocuğun psikolojisi sağlıklı ilerler. Eğer eksik kalırsa; karşılanmamış bu ihtiyaçların zedeleyici etkisi ile oluşan erken dönem uyumsuz şemalar yaşam boyu gelişirler. Kendimizle ilgili değiştirilmesi zor çekirdek inançlarımızdır. Çocuklukta başlayan ve yaşam boyu tekrar eden özyıkıcı kalıplardır. İşte bunlardan biri de “başarısızlık”şeması…

Yaşam olayları karşısında şemanızın tetiklenmesi ile başarısız olduğunuzu düşünüp kehanetin kendini gerçekleştirmesini sağlarsınız. Yani başarısızlık sizinle beraber olur. Bunun en önemli sebebi ise şema nedeni ile atılım yapmaktan kaçmanız, işlerinizi ertelemenizdir. İşinizde başarısız olmaktan korktuğunuz için hiç yapmamayı tercih edersiniz. Kendinizi diğer insanlarla kıyaslar onların başarılı sizinse başarısız olduğunuzu düşünürsünüz. Hatta başarınızdan dolayı övgü aldığınızda bunu yok sayıp, küçümseyebilirsiniz. Başarı konusunda gösterdiğiniz çabanın ve ortaya koyduklarınızın sahte olduğunu düşünür, insanlar tarafından fark edilebileceği nedeniyle kaygılanabilirsiniz. Maruz kaldığınız sıkıntıdan kurtulmak için başarılı kişilerle duygusal yakınlık kurup, eş olarak seçebilirsiniz. Başarı deneyimini onlarda yaşamayı seçersiniz. Başarısızlık şemasının kökenleri ne olabilir? Sorusunun cevaplarından biri okuldaki başarınızı eleştiren, kardeşlerinizle kıyaslayan ebeveynlere sahip olmuş olmanız olabilir.

Okul başarınız dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi ders çalışma performansınızı ve yaşam kalitenizi etkileyen bir rahatsızlık nedeni ile aksamış olabilir. Bununla beraber ebeveyniniz size özdisiplini öğretememiş olabilir. Bu nedenle becerilerinizi geliştirmeyi ve kendinizi disiplinize etmeyi öğrenememiş olabilirsiniz. Şemanızla mücadele ederken kendinize gerçekçi beklentiler ve hedefler koymayı ihmal etmeyin. Hedeflere giderken önemli olan aşamalı hareket etmek ve mücadeleyi bırakmamaktır. Gücünüzü keşfetmenin vaktinin geldiğini düşünün. Yardımcı olacaktır…

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)