Bilinçaltına İstemeyi Öğretebilir Misiniz?

Dişiniz ağrıdığında dişinizin tedavisiyle ilgilenmezsiniz. Bir an önce bu ağrıdan kurtulmak istersiniz. Doktorun iyi olması dişinizin tedavi edilip iyileşebileceği hiç umurunuzda olmaz. Biran önce bu ağrıdan kurtulayım başka bir şey istemiyorum dersiniz. Dikkatiniz o kadar çok sorun ile meşgul olur ki soruna çözüm olabilecek hiçbir şeyi dikkate almazsınız. İşte ben de en çok bu nokta zorlanıyorum. Başka birine nasıl istekte bulunacağını anlatırken kişinin hem sıkıntıda olması hem de bu ruh halinde mantıklı düşünmekte ve davranmakta zorluk çekmesi dinleme anlama ve uygulama yeteneklerini bloke ediyor.

Durumuna Razı Olmak Kader Durumundan Seçim Yapabilmek Kısmet!

Elinizde pek çok seçim varken bunlardan hiçbirine irade etmemek “kadercilik” var olan şartlarda seçim yapabilmek cesareti göstermek ve harekete geçmek “olumlu düşünmek”. Bunu sistemleştirip içgüdüsel olarak inançlarını hedeflerine “upgrade” edebilmek ve kısmetine sahip çıkabilmek kendinden vazgeçmemektir.

İnanç Yasası

Yer çekiminin dini imanı yoktur aynı bunun gibi, toprağın veya mesleğin kutsalı da yoktur. Su insan vücuduna girerken kişinin dinine göre farklı bir etkiyle girmez. Bunun gibi “dua”, “sevgi”, “cesaret”, “korku”, “heyecan” gibi insan ile birlikte anılan değerler de hiristiyanlaştırılamaz veya Yahudi, Müslüman gibi inanç kaynaklarıyla etiketlenemez. İnanç zihinsel kabul ile ilişkilidir ve inancın dini olmaz ama dinin inancı olabilir.

Sandığınızın aksine inandığınız şeyler gerçekleşmez. İnandığınız ve bilinçaltı düzeyde kabul gören zihinsel ve düşünsel dilekler gerçekleşir.

Düşünce ve inançların etkileşimi sonucunda duygularınız, önsezileriniz, inançlarınız, davranışlarınız devreye girer arzu bilinçaltının frekansıyla buluştuğunda yüreğinizdeki umutlarınız algı dünyanızda somutlaşmaya başlar. Çok küçük yaşlarda yoksulluk ve yoksunluk içinde yetişen ve daha sonra servete ve öne kavuşanlarla yapılan röportajlarda şu andaki parlak dönemleriyle ilgili geçmişte hiçbir belirti olmamasına rağmen kişinin hayal kurmaktan vazgeçmediğini ve bunların gerçekleşeceğine şüphe etmeden inandıklarını hatta çevreleriyle paylaştıklarında alay edildikleri halde bundan hiç vaz geçmediklerine şahit olursunuz.

Ne Ekersen Onu Biçersin

Bilinçaltınız boş bir sayfa gibidir. İyi ya da kötü değildir. Oraya ne yazar, ne çizerseniz onu ortaya çıkartır kalemi alıp kendi kendine çizim yapan bir sayfa olamayacağına göre orada şekillenen her çizgide mutlaka sizin katkınız vardır sürekli aynı çizgide seyreden kalem (düşünceler, duygular, inançlar ve tutumlar) zamanla bilinçaltında kalıpları, şablonları oluşturur. Bu şablonlar iyi veya kötü olarak yorumlayacağınız sonuçları gerçekleştirirler.

Bilinçaltınız etki-tepki prensibine göre çalışır bir başka değişle ne ekersen onu biçersin. Mesela tehlikeli bir işte çalışıyorsunuz bu işte yapabileceğiniz bir hata ciddi yaralanma sonuçlarını doğurabilir. Bir süre sonra yaptığınız işi yapan bir meslektaşınızın yaralandığını öğrendiğinizde “acaba benim de başıma gelebilir mi” diye düşünmeye başlarsınız kısa bir süre sonra siz de bir kaza geçirirsiniz ve sonra “bunun böyle olacağı içime doğmuştu” dersiniz. Yaralanma riski siz o işi yaparken değişmemiştir ama sizin yaralanabilme ihtimalini düşünmeniz ve bundan kaygılanmanız bilinçaltı ayarlarında yaralanmanıza neden olan süreci başlatmıştır. Bir söz var “Korktuğum ne varsa başıma geliyor” diye.. Ben de soruyorum acaba başına gelmesini istemediğin şeye olan korkun mu olayları aleyhine çeviriyor ve risk gerçekleştiğinde korkunu da kendini gerçekleştirmiş oluyor?

Her şey başlangıçta iyi niyetle yaratıldı ve bir şeyi iyileştirmek için en önemli kazanım iyi niyet ve samimiyet ile birlikte öz’e dönüş yapmak olacaktır.

Doğru İnanç Yoktur İnandığınız Doğrular Vardır.

Siz Ne kadar inanırsanız o size o kadar doğru gelir. Artık öyle davranır ve inandığınız gibi yaşamaya başlarsınız. Eğer nazar boncuğunun sizi kem gözlerden koruduğuna inanırsanız korur mu? Evet korur..Eşiniz sizden önce ölürse onsuz yaşayamayacağınıza inanırsanız ölür müsünüz? Evet beklenenden daha erken hasta olabilir ve ölebilirsiniz. İnançlar hissettiğiniz şeyleri genellemeye götürür ve bir sonuca bağlar. Bu değişmediği sürece artık bu keyif yada keder fark etmez kaderiniz olur.

Hayatta hiçbir şeyin bizim ona verdiğimiz anlamdan başka bir anlamı yoktur. (varsa da bu durum sizin sonuçlarınızı değiştirmeyecektir.) Eşinizin aldatması bütün eşlerin aldatabileceği inancını doğurabildiği gibi. En yakınınızdaki bir kişinin size yalan söylemesi bütün yakınlarınızın yalan söyleyebileceği vesvesesi ve inancı oluşturabilir. Bu durumda geçmişinizdeki deneyimlerin geleceğinizi şekillendirmesine izin vermiş olur olumsuz tecrübelerinizin kendini tekrar etme potansiyelini harekete geçirerek geleceğinizi ipotek altına alırsınız. Bu durumda inançlar ile ilgili şunları bilmek zorundasınız;

  1. İnançların hem yaratıcı hem de yok edici güçleri vardır. Bu gücün açığa çıkması sizin bilinçli/bilinçsiz seçimleriniz sonucudur.

  2. Çoğumuz inançlarımıza bilinçli olarak karar vermeyiz ancak sonuçlarını bilinçli değerlendirip bunu neden oluştuğunu anlamaya çalışırız.

  3. Ekseriya inançlarımız geçmişi yanlış yorumlayışımızdandır. Kendi yorumumuzu kendimiz eleştiremediğimiz için başkalarının yorumlarına karşı kendi inançlarımız ve doğrularımızı savunuruz.

  4. Bir kez bir inancı benimseyince onu gerçekmiş gibi düşünmeye başlar ve sadece bir bakış açısı olduğunu unuturuz.

  5. İnançlar gücünü geçmişten alır geçmiş yaşanmışlıkları genellemek suretiyle sadece kişisel tecrübelerinizle sınırlı yaşanmışlıkları doğru kabul eder, henüz sahip olmak için girişimde bulunmadığımız şeyler hakkında emin olmak ve referans yaratmak için hayal gücümüzü kullanabiliriz.

Öğrenilmiş Sınırlar Çaresizliği Hudut Beller

Ne zaman başınıza bir şey gelse, beyniniz iki soru sorar: Bu benim için haz mı (iyi mi) acı mı (kötü mü?) Şimdi acıdan kurtulup, zevk almak için ne yapmalıyım? Cevaplar genellemelere dayalıdır sizin acı ya da zevk verir diye oluşturduğunuz inançlarınızda. Negatif şartlanmalar pozitif bir transla temizlenir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)