Bilişsel Çarpıtmalar
Yazar Zeynep Pınar • Psikiyatrist, Psikiyatrist • 18 Ocak 2016 • Yorumlar:
Ya hep ya hiç düşünceleri ya siyah ya beyaz yorumları mükemmelliyetçiliğin temelini oluşturur. Kutupsal düşüncede hayattaki diğer renklere yer yoktur.
Aşırı genellemede alt beynimizin bir ürünü. Bir polis canımızı sıkmışsa, gördüğümüz her polis içimizde aynı duyguyu uyandırır. Bazı hastalarımızda “beyaz önlük” korkusu olabilir. Vaktiyle geçirdiği ağır ameliyetın acısı beyaza yapışmıştır. Genç delikanlının aşkına bir kız cevap vermemişse, ömür boyu hep reddedilip yalnız kalacağını düşünebilir. Tüm kızlar aynı zevki taşımıyormuş gibi.
Zihinsel filtreleme; (seçici odaklanma) bir olaydaki olumsuz sonuca odaklanıp bütünü görememek özellikle depresyon da bu bilişsel çarpıtma çok görülür. Bardağın dolu yarısını görmezler.
Olumluyu geçersiz kılmak en yıkıcı bilişsel çarpıtma. Güzel şeylerin değerini bilmemek bu çarpıtmanın bedelidir (kültürümüz şükredin, der).
Zihin okumak yada falcılık yapmak; kendini doğrulayan kehanete dönüşür. Falcılık ise sadece kötü haber veren küredir.
- Büyültme ve küçültme; (felaketleştirme) başarısızlıkları büyütüp başarıları küçültmedir.
- Duygusal kararlar, vermemeliyiz. Bugünkü korkularımız yarınki pişmanlıklarımızın sebebidir.
- Meli-malı cümleler; suçluluk ve utanç yaratır.
Etiketleme; kimse yaptığı tek bir şeyle ölçülemez, geneline bakmak ve kötü etiket yapıştırmamak gerekir. Birbirlerinin kusurlarına ve zayıflığına odaklanmak, en çok birbirini seven çiftleri bile, ne hale getirdiğini gözlemleyebilirsiniz.
Kişiselleştirme; tüm dünyanın sorumluluğunu sırtında taşımaya kalkanların kullandığı bilişsel çarpıtmalardır.