Büyüyünce Geçer Mi?

Yazar Bengisu Üzel TanrıverdiPsikolog • 30 Mart 2021 • Yorumlar:

Çocukların davranışlarını değerlendirirken düşülen tuzaklardan biri de ortaya çıkan davranışın geçeceği, müdahale edilmesi gerekmediği yönündeki inanıştır.

Çocuklar her davranışıyla bize bir şey anlatmak ister.

Bebekler doğduğu andan itibaren ağlamayı açlığını ve hoşnutsuzluğunu bildirmek, rahatlamak için kullanır.

Biraz büyüdüklerinde söyleneni anladıkları fakat kelimeleri tam kullanamadıkları işaretlerle anlaşmaya çalıştıkları evre gelir. (Ağlama her aşamada eşlik edecektir.)

Sonra ifadeler oluşturmaya başlarlar.

Çocuk sözel ifadeleri kullanmaya başladığında sanki her şeyi anlatabilirmiş gelir.

Oysa ki çocuk kelimeleri kadar dünyayla sözel bağlar kurar.

En temelde bildiği yine davranışlarıyla, oyunlarıyla derdini anlatmaktır.

Çocuğu gözlemlemek çok önemlidir.

Hiçbir davranış geçiştirilmeden ama doğal akışını da bozmadan gözlem yapmak gerekir.

Değişen ne?

Çok hareketli, çok sakin.

Daha çok oynuyor.

Daha az oynuyor.

Sürekli odasında zaman geçiriyor.

Uykusu, yemesi, dikkati…

Çocukları gözlemleyerek pek çok  sorun davranışı oluşmadan bile önleyebilirsiniz.

“Çocuk ilgi istiyor” o zaman ilgi gösterebilirsiniz. Daha fazla zaman geçirebilirsiniz, özel zamanlar yaratabilirsiniz.

“Çok hırçın.” Neden? Son dönemde ne değişti? Ebeveyn olarak benim duygu durumum nasıl?

  “Sürekli odasında.” Öncelikle odasında güvende mi? Odasında ne yapıyor? Sosyal medyada uygunsuz görüntülere, kontrolsüz internet kullanımına maruz kalıyor olabilir mi? Ergenliğin yalnız kalma ihtiyacı mı yoksa içine çekildiği bir durum mu var?

Gözden kaçırılan davranışlar büyüyünce çocuğun mizacı ve içinde bulunduğu bağlama göre şekil değiştirir. Hakkında konuşulmayan duygular, düşünceler ve davranışlar bir yerlerde depolanır.

Yok sayılan çocuk yok saymayı öğrenir.

Duygusal ihtiyaçları tam olarak giderilmeden bir yanı eksik büyür.

Ve büyüdüğünde o yaralarını yatıştırırken kullanmayı öğrendiği yöntemleri hayatı boyunca yanında taşır ve benzer durumlarda o da kendini en iyi bildiği yolla yatıştırır.

Çocuğumuza verdiğimiz mesajlar onların dünyaya ve kendilerine ilişkin temel inanç sistemlerinin olumsuz olmasına, problem çözme becerilerinin yeterince gelişmemesine sebep olabilir.

Büyünce geçmez dönüşür. Çoğunlukla yetişkin hayata olumsuzluk taşıyan bu  dönüşümün nereden kaynaklandığını fark etmek çok uzun zaman alabilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)