Çiftlerde Aldatma Davranışı

Romantik ilişkilerin yıkılmasında ilk sırada rol alan başlıklardan bir tanesi evlilik/ilişki dışı dışı kurulan ilişkilerdir. Ancak bu kriz maalesef ki pek az çift tarafından yönetilebilir ya da pek az çiftte kriz sonrasında davranışlarda değişiklik söz konusu olur.

Yapılan araştırmalar bu kriz sonucunda ilişkilerin yarısından fazlasının yıkıldığını göstermektedir. Diğer bir araştırma bilgisi ise evlilik/ilişki dışı ilişki yaşayan kadınların üçte ikisinin ve erkeklerin ise yarısının bu davranışı evliliklerinin ilk 5 yılında gerçekleştirdiğini göstermektedir (Lawson,1988).

Risk Faktörleri :

1. Seks Bağımlılığı : Evlilikteki cinsel ilişki tatminsizliği ilginin 2. Bir kişiye yönelmesine sebep olabilir ve aldatma ihtimalini arttırabilir.

2. Alkol/Madde Bağımlılığı : Alkol ve madde gibi uyarıcıların kullanımı çekingenlik hissiyatını azaltabilir.Dolayısıyla madde etkisinde değilken aldatma davranışını planlamayan kişi madde etkisi altında bu sınırı kolaylıkla geçebilir.

3. Çocukluk Dönemi Travmaları : Çocukluk çağlarında cinsel (veya fiziksel,sözel,psikolojik,ihmalkarlık) istismara maruz kalan bireyler yetişkinlik dönemindeki romantik ilişkilerinde aldatma davranışı sergilemeye daha meyilli olabilirler.

4. Psikolojik Sorunlar: Bazı kişilik bozuklukları bireylerin aldatma davranışını sergileme ihtimallerini riskli ölçüde arttırır. Örneğin narsistik kişilik bozukluğu  için evlilik dışı ilişkiler için bir hak ve tatmin duygusunu ifade edebilir. Dolayısıyla onlar için aslında aldatma davranışı normaldir. Aynı şekilde bipolar bozukluk ya da borderline kişilik bozukluğu problemi yaşayan kişilerin de risk grubunda olduğu söylenebilir.

5. Kişilik Özellikleri : Güven problemi,bağlanmaktan kaçınma,duygusal mesafe,özgüven problemleri ya da özsaygı eksiklikleri yaşayan bireylerin aldatma eğilimi içerisinde olduğu görülebilir.

İlişki Odaklı Risk Faktörleri : 

1. İletişim kopuklukları en büyük risk faktörlerinden biridir

2. Duygusal bağın kopması

3. Maddi problemler

4. Fiziksel ve/veya duygusal istismar ya da ihmal/Saygısızlık

5. Ten uyuşmazlığı

Ancak tüm bu risk faktörleri aldatma davranışının sergileneceği ya da sergilenmeyeceği anlamını taşımamaktadır. Her bir risk faktörünün yanı sıra altında yatan unsurlar aldatma davranışının yapı taşını oluşturur. Bu yapı taşlarından biri çiftler arasındaki duygusal ihtiyaçların karşılanmamasıdır.

Duygusal ihtiyaçların karşılanmaması çok sık görülen problemlerden bir tanesidir. Bu problem aslında eşlerin iletişim kurmaktan kaçınması, ihtiyaçların dile getirmeden anlaşılsın beklentisinden dolayı oluşmaktadır. Eğer ki dileklerimizi, ihtiyaçlarımızı açık ve net bir şekilde dile getirmeden anlaşılmayı beklersek partnerimizin zihnimizi okumasını beklemekten bir farkı olmayacaktır, dolayısıyla sonuca ulaşmamız mümkün olmayacaktır.

Diğer bir yapı taşı ise problemlerden kaçmaktır.

Problemlerden kaçmak bireylerin birbirine olan bağlılığı için önemli bir faktördür. Problemleri paylaşmaya, çözüm aramaya karşı oluşan bir güvensizlik partnerleri birbirinden uzaklaştıran zorlu bir süreçtir. Problemlerden kaçınmak başlarda çifti çok etkilemiyor gibi görünse de zaman içerisinde yığılan problemler altından kalkılması zor bir yığın halini alır. Bu zamanla mutsuzluğa ve memnuniyetsizliğe yol açar. Mutsuzluğun olduğu bir ilişkide ise partnerler arasında bağlılık beklenemez. Partnerine ve ilişkisine az bağlı bireylerde yine aldatma davranışı görülmektedir. Bağlılık ve iletişim problemlerinin olduğu evliliklerdeki çatışmalarda intikam da sıklıkla görülen bir davranış biçimidir. Sağlıklı iletişim kuramayan, sağlıklı bağlara sahip olamayan çiftler problemlerini intikam alarak çözmeye çalışarak çatışmayı bir çatırdama haline çevirirler. Oldukça sağlıksız ve mevcut bağların kopmasına yönelik olan bu davranış yine partnerlerden birinin farklı arayışlara yönlenmesine sebep olur.

Görüldüğü üzere aldatma davranışı birden fazla alt faktöre sahiptir. Her bir faktör tek başına bir aldatma davranışı olmayabilir ancak bahsi geçilen başlıklar çiftleri birbirinden uzaklaştıran, kendilerini ifade etme fırsatı yaratmayan zorlu bir sürecin habercisidir. Çözümü ise ancak ve ancak çiftlerin elindedir.