Cinsel Kimlik Gelişiminde Ödipal Dönem
Yazar Kayıhan Aba • Psikolog • 12 Mart 2019 • Yorumlar:
Cinsellik, Dünya Cinsel Sağlık Birliği’nin Cinsel Haklar Bildirgesi’ne göre; tüm bireylerin kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Cinsellik gelişimi aşk, şefkat, zevk, duygusal ifade, mahremiyet, temas gibi temel insan ihtiyaçlarının doyurulmasına bağlıdır. Kişiliğin ayrılmaz bir parçası olan cinsellik insanın doğumundan itibaren başlayan bir gelişim serüveni içerisindedir.
Kimlik dediğimizde bir insanın kim olduğu ve onun kişiliğine ilişkin özellikler olarak tanımlayabiliriz. Cinsel kimlik ise, bir kişinin kendini erkeklik veya dişilikle özdeşleştirmesidir. Kişinin bedenini, düşünce ve davranışlarını hangi cinsiyet ile algıladığı kendini psikolojik olarak ne kadar erkeksi veya kadınsı gördüğü ile değerlendirilir. Cinsel kimlik duygusu, cinsel organların keşfi ile başlar bireyin kendini tanımaya, kendisiyle ilgili algısının oluşmaya başladığı ilk evredir. Cinsel gelişime ışık tutan bilim adamlarından Freud’a göre bu alanda 0-6 yaş dönemi önemlidir. Psikoseksüel gelişim süreci olarak bilinen bu dönem kısaca Oral, anal ve fallik dönemdir. Cinsel kimliğin ve ayrıca kişiliğin gelişiminde kritik bir dönemdir.
Cinsel gelişim açısından 0-3 yaş dönemi;
Oral dönem, doğumdan 1,5 yaşına kadar olan süreci kapsamaktadır. Bu dönemde ağız haz bölgesi, emme, ısırma ve çiğneme gibi davranışlar haz oluşturan davranışlardır. Ağız haz bölgesi olduğu için bebek bu dönemde eline aldığı her şeyi ağzına götürmektedir. Bir bebeğin emme yolu ile sağladığı haz bir yetişkinin cinsel doygunluk sonucu duyduğu rahatlamaya benzerdir. Buna benzer bir cinsel uyarı sadece fizyolojik bir tepkidir ve aynı zamanda cinsel düşünceden tamamen arınmıştır.
1,5 yaşından 3 yaşına kadar olan süreç anal dönemdir. Haz bölgesi bu dönemde anüs kaslarıdır. Haz oluşturan davranışlar anüsle ilgili davranışlardır. Çocuk dışkısını tutmaktan ve bırakmaktan zevk alır. Hem kendi bedenini hem çevresini kontrol etmeye başlamıştır. Bu dönemde verilen tuvalet eğitimi cezalandırıcı ve baskıcı olursa çocuğun gelişimi açısından sağlıklı olmayacaktır.
Cinsel gelişim açısından 3-6 yaş dönemi;
3-6 yaş dönemi ise fallik dönem olarak adlandırılır. Bu dönemde çocuk cinsel organların haz bölgesi olduğunu fark eder. Cinsel organlarıyla oynamaktan zevk alır ve keşfeder. Bu süreçte kız çocuklar babaya karşı yakınlık duyarak, babayı anne ile paylaşmak istemez. Kız çocuk annesi ile özdeşim kurarak kendi cinsiyeti ile ilgili davranışları model alır. Bu duruma kızlarda elektra karmaşası adı verilir. Cinsel kimlik gelişiminin olağan bir sürecidir. Erkek çocukta anneye yakınlık duyar ve baba ile anneyi paylaşmak istemez. Bu duruma ödipus karmaşası adı verilir. Çocuk babasıyla özdeşim kurar erkek cinsine ilişkin davranışları model alır ve babanın yerine geçmeye çalışır.
Kız ve erkek çocuklar aynı cinsten ebeveyne karşı düşmanca duygular besleyebilir. Karşı cinsten olan ebeveyne karşı daha fazla yakınlık duymaya başlarlar, sosyal rol gereği kendilerine bir partner edinme ihtiyacı vardır. Çocuğun bu girişimlerinin sadece çocukça olduğu unutulmamalıdır. Anne baba veya onun yerine geçen yetişkinleri model alarak cinsiyeti ile ilgili rolleri öğrenmeye başlar. Kız çocuk babaya sevgi gösterisinde bulunmak, ona yakınlaşmak isteyebilir. Babayı anneden kıskanarak onun yerine geçmek isteyebilir, annenin yerine geçerek cinsiyeti ile ilgili roller kazanmaya başlar. Erkek çocuk, anneye sevgi gösterisinde bulunmak ona sahip olmak ister. Hem anneyi babadan kıskanır, babanın yerine geçmeye çalışarak cinsiyeti ile ilgili roller kazanmaya başlar. Bu dönemde bir rekabet halindedirler. Bir ötekinin arzusuna duyulan ihtiyaç söz konusudur. İlgiyi ve sevgiyi kazanmak için kendi özdeşim kurdukları rollere benzeme ve öğrenme çabasıdır. Uygun özdeşim örneklerinin bulunuşu cinsel kimliğin gelişmesinde önemli bir etkendir.
Bu süreçte çocuğa karşı olumlu tutumlar ve davranışlar sergilenmeli, sevgi ve yakınlık gösterilmeli ve ihtiyaçları giderilmelidir. Yakınlık kurma, bütünleşme ve aidiyet gibi temel insani ihtiyaçların ilk temeli bu evrede atılmaktadır. Yetişkinlik döneminde sevgi ve yakınlık kurma, bağlanma gibi psikolojik dinamiklerin kökeni bu noktadır. Aynı şekilde çocukların yetişkinlik dönemine geldiklerinde sevebilmeleri için bu dönemde sevilmiş olmaları gereklidir. Çocuğun kendi cinselliğini keşfettiği ilk nokta, ilişki kurma biçimlerini öğrendiği ilk andır. Çocuğun genital organlara ve cinselliğe olan ilgisi artmıştır. Kadın ve erkekteki anatomik farklılıklar ve cinsellikle ilgili sorular sorar. Cinsel organların diğer organlar gibi vücudumuzun bir parçası olduğu anlatılmalıdır.
Bu dönemdeki merak duygusu, cinsel gelişim evrelerinin arasında bir geçiş niteliği taşımaktadır. Anlamak keşfetmek ve zihnindeki belirsizliği gidermek adına çocuklar cinselliğe yönelik soru sorma ihtiyacı hisseder. Merak duygusunun doğru bilgilerle beslenmesi gerekli ve yasaklayıcı, suçlayıcı tavırlar ve tutarsız cevaplardan kaçınılmalıdır. Çocuğun yaşadığı çatışmaları çözmesi adına merak duygusunun doğru yönlendirilmesi keşfetme arzusunun ketlenmemesi gereklidir. Yine bu süreçte çocuklar evcilik, doktorculuk gibi cinsel oyunlarla cinsel meraklarını giderebilirler. Doktorculuk oynamak karşı cinsle ilişki kurmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Çocukta görülen bu oyun tarzı davranışlar aileleri korkutabilir ancak anormal bir durum değildir. Çocuğun bu konulara merakının olduğu anlamına gelir. Cinsiyeti ile ilgili olumlu bir kimlik kazanmada, çocuğun sağlıklı modelleri görmesi ve yaşadığı çatışmaları çözmesi önemli bir rol oynar.