Çocuklarda Mahremiyet
Yazar Yasemin Bağrıaçık • Psikolog • 28 Şubat 2020 • Yorumlar:
Özellikle son yıllardaki çocuk istismarı haberlerinden sonra, mahremiyet eğitimi ebeveynlerin ve uzmanların daha dikkatini çekmekte ve önem kazanmaktadır. Bazı veliler bu kaygılarından dolayı bu durumu çok abartmakta ve çocuklarına aşırı şekilde baskı uygulamakta, çocukları da bir bocalamaya düşürmektedir. Elbette ki böyle bir durum karşısında kayıtsız kalınmamalı ve doğru ve yeterli bilgilerle çocuklarımızı korumalı, kendilerini nasıl korumaları gerektiğini öğretmeli ve tedbir alınmalıdır.
Öncelikle mahremiyet eğitiminin tanımını yaparsak; mahremiyet eğitimi cinsel bir eğitimden daha kapsamlıdır. Kişi mahremiyet eğitimi ile duygularını anlamayı ve onları yönlendirmeyi öğrenir. Mahremiyet eğitimi aynı zamanda davranışların düzeni eğitimidir. Çünkü duygularını yönetebilen kişi davranışlarını da yönetebilecektir.
Mahremiyet eğitimi çocuğun cinselliğinden çok kişiye özel alanlarını öğretmeyi içeren bir eğitimdir. İzni olmadan özel alanına kimsenin hiremeyeceğini, izni olmadan özel bölgelerine kimsenin dokunamayacağının öğretilmesi kendini savunma ve koruma duygusunun geliştirilmesidir. Mahremiyet eğitimi çocuğun sağlıklı, mutlu ve karakterli bir birey olarak yetişmesindeki en önemli unsurdur.
Hassas bir konu olması nedeniyle maddeler halinde mahremiyet eğitimin nasıl verilmesi gerektiğine bakacak olursak:
-
Farklı yerlerde farklı yaşlar söylense de 2 yaşından itibaren hatta bebek yaşlarda alt değiştirme dönemlerinde çocuğun bezini toplum içinde değiştirmemekten başlanan ve daha sonra tuvalet eğitimiyle devam eden bir süreci kapsamaktadır.
-
Tuvalet eğitimiyle birlikte tuvalette yalnız olması ve kapının kapalı ttulması öğretilmeli
-
4-5 yaşlarından itibaren banyoyu yalnız yapma alıştırmalarına başlanmalı, desteğe ihtiyacı olduğu zamanlarda ise sadece annenin yardım etmesi ( erkekse babadan da yardım alabilir) gerektiği öğretilmeli.
-
Yine 4-5 yaşından itibaren varsa kız erkek çocuk odaları ayrı tutulmaya çalışılmalı. Kıyafetlerini özellikle de içi çamaşırlarını kendisi giyip çıkarabilme alışkanlığının kazandırılması. Odaların kapılarının kapalı olması gerektiği ve girerken izin istenmesi öğretilmeli.
-
Okul öncesi dönemde özel bölgeleri çocuğa tanıtılmalı. Göğüs, göbek ve kalça kısmı her birey için özel bölgedir. Çocuklar ebeveynlerinin özel bölgelerini, ebeveynlerde çocukların özel bölgelerine saygı duymalı.
-
Çocukları öperken dokunurken onlardan izin alınmalı izin vermezse benim çocuum değil mi öperim dokunurum diye bir düşünceye kapılmamalı, hayır dediklerinde saygı duyulmalı. Çocuklarımızı severken kullandığımız kelimelere dikkat etmeli aşkım, birtanem gibi sözcüklerden sakınarak canım oğlum/kızım bebeğim gibi sözcüklerle hitap edilmeli.
-
Doktor teyze, polis amca gibi tehlike anında başvurabilecekleri kişiler ve kurumlar ile korkutulmamalı. Gerekli durumlarda onlardan yardım alabilecekleri bilgisi verilmeli.
-
“Hayır” diyebilmeleri teşvik edilmeli, seçimlerini yaptıklarında saygı duyulmalı ve savunma anında verdikleri tepkiler takdir edilmeli.
-
Özel bölgeleri öğretirken ayıp yasak gibi kelimeler kullanarak çocukları susturmak korkutmak yerine “özel” kelimesi kullanmaya dikkat edilmeli.
-
Akraba , tanıdık, eş dost diye ayırt edilmeli kim olursa olsun kişiye özel alan sınırının korunması gerektiği bilinci verilmeli. Zira istismar olaylarının en çok yakınlar diye tanımlanan kişiler tarafından yapıldığı unutulmamalı!
En önemlisi çocuklar gördüklerini uygular ebeveynler olarak biz onlara örnek olmalı ve öncelikle biz onların ve başkalarının özel alanına saygı duyarken kendi alanımızı da korumalıyız…
Önümüzdeki hafta çocuklarda cinsellik eğitimi yazımızda buluşmak üzere…
Sağlıklı, mutlu ve karakterli bir gelecek, çocuklarımız…