Çocuklarımız Okula Başlıyor
Yazar Ebru Özer • Aile Danışmanı • 5 Ekim 2021 • Yorumlar:
Covid19 tedbirleri ile dünya üzerinde okul çağındaki çocukların üçte birinden fazlası uzaktan eğitime erişim imkanından imkanından mahrum kaldı. Akranlarından uzak olan çocukların hareketlilikleri azalıyor. Bunun sonucunda çocuklar fiziksel zindekilerini kaybediyorlar. Duygusal ayda stres belirtileri gösteriyorlar. 12-18 yaş yaklaşık 8000 öğrencinin çevrimiçi kesitsel çalışmada Çinde depresif belirtilerin % 43 kaygı belirtilerinin %37 ‘si deprsif belirtiler ile kaygı belirtilerini görülme sıkkınlığının %31 olduğu anlatılmıştır. Doğrudan covid19 klinik bakımına dahil olan sağlık çalışanlarının çocuklarında riskin daha fazla olduğu vurgulanmaktadır. Sağlık çalışanlarının çocuklarının enfekte olma , ayrılık, ve anne babalarını kaybetme korkularının olduğu saptanmıştır. Sağlık çalışanlarının çocukları ise Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ve durumu yüksek riskte oldukları bilinmektedir.
Çocukların psikolojik sağlıklarının korunması hem kendileri için hem de aileleri için son derce önemli olduğu açıktır. Bunu sağlamak için, mümkün olduğu kadar belirsizliği azaltmak ve yeterlilik algısını arttırmak gerekir. Her iki amaca da ulaşabilmek için travma ile karşılaşan durumlarda kullanılan yöntemlerin salgına uyarlanarak uyarlanması akıllıca bir yöntem olacaktır.
Aile içinde kaygı seviyesi ne kadar yüksekse anne çocuktan ayrılamıyor ve güvenli bağlanmayı sağlayamadığında çocuğun da ayrılması zor olabiliyor. Çocukların güvenmeye ihtiyacı var okulların başladığı ilk gün hemen derse başlamak yerine öğretmenlerin çocuklarla iletişim kurmalarının ve onların ne kadar önemsediklerini değer verdiklerini göstermeleri gerekir.
Kritik yaş gruplarından biri olan 0-6 yaş grubu hayata dair düşüncelerin oluştuğu yeni başlayan çocuklar için bilmemiz gereken özellikler var.
Okula başlamadan önce gerçekleşmesini beklediğimiz özellikler.
-Kendini ifade edebilecek ve iletişim kurabilecek düzeyde ana dilini kullanabilme.
-Yaşına uygun kavram becerisinin olması.
-Dikkati verme ve sürdürebilme becerisi.
-Benzerlik ve farklılıkları ayırt edebilme.
-El becerileri ve genel koordinasyonun olması.
-Kendi adına düşünebilme ve karar verebilme.
-Öz bakım becerilerinin gelişmiş olması.
-Sosyal kurallara uyabilme.
Çocuğun okula hazır olup olmadığını konusunda kuşkuları varsa bir uzmana başvurmak. Çocukların aile ortamından farklı bir ortama adım atmaları barındırdığı yenilik ve değişikler sebebiyle kaygı yaratabilir. Okula başlangıç aşamasında çocuklar okulda kaybolabileceğine, sınıfın kalabalık olmasından ürkebileceğine, ailesinin onu okulda unutabileceğinden korkması gibi durumlar söz konusu olabilir. Bununla birlikte okulda olduğu süre içinde ailesinin evde ne yaptığını onu özleyip özlemediğiyle ilgili, yada tuvaleti gelirse ne yapacağı konusunda endişeleri olabilir. Yine bu sürede yeni bir kardeşin evde ailesiyle kalmasında kaygılarını tetikleyebilir. Yeni bir eve taşınılması yeni bir şehre taşınılması aile içinde yaşanan bir kayıp okula uyumu zorlaştıran durumlardır.
Aile çocuğun okula başlama döneminde uyumu kolaylaştırmak için kratik bir rol üstlenmektedir. Ailenin kendi beklentileri okula karşı kendi de neyimleri sonucunda takındığı tutum ve kişilik özellikleri de okula uyumu kolaylaştırabilir yada zorlaştırabilir. Ailenin seçmesinin yada okul için malzemelerin hazırlanmasının okul için bir hazırlık anlamında gelmediğini bilmesi gerekir. Çünkü okula hazırlık çocuğun sosyal, duygusal ve akademik açıdan belirli bir düzeye gelmesini gerektirir. Çocuğun okul hayatıyla ilgilenmekle sadece ödevlerini yerine getirmesini gereken sorumluluklarına uymasını desteklemek anlamına gelmez. Onların duyguları ve anılarıyla da ilgilenmek gerekir.
Çocuğun okula uyum ve başarısı
-Çocuğun kişilik özelliklerine.
-Ailenin çocuk yetiştirme tutumluna.
-Çocuğun sağlık durumuna.
-İçinde yaşanılan sosyal çevrenin zenginliğine.
-Yada önceki okul yaşantılarına.
-Çocuğun akademik olarak hazır oluşuna.
-Öğrenme ilgisine ve kapasitesine bağlıdır.
Bu bilgiler ışığında dikkat edilmesi gereken noktaları gözden kaçırmayarak çocuğun gelişim düzeyine uygun davranışlar sergilemesi beklenmelidir.