Değişim Mümkün Mü?

Yazar Ebru ÖzerAile Danışmanı • 11 Kasım 2019 • Yorumlar:

Karl Marx‘ın “Evrende değişmeyen tek şey değişimdir “ sözünü hepimiz biliriz. Ve büyük bir gerçekliğin ifadesidir..Evrende ve onun küçültülmüş misali olan insanın doğasında da değişim vardır. “Ben değişmem ,ben buyum ben dönek değilim, insan yedisinde neyse yetmişinde de odur, kırk yıl önce ne idiysem kırk yıl sonra da aynı kalıcam “ lafları aslında doğanın gerçekleriyle çelişmektedir. Değişimi istemek bir güven ve inanç gerektirir. Riskleri göze almak cesaret ve yürek ister. İnsanın yapısı değişime açık olmakla beraber ; alışık oluğu ve çok çaba sarf etmeden , rutin olarak yaptığı şeylerin elden gitmesi korku doğurur. Kendimizi güvende hissetmeyiz. Yaşam pratiğimizde düşünmeden yaptığımız bir çok eylem vardır. Beynimiz bunları otomatiğe bağlamıştır. Tıpkı her gün evden işe gelirken aynı yolu kullanmak gibi , bir keresinde yolların tamir edildiği dönemde benim hergün kullandığım yolun kapatılmış olduğunu gördüm, çok sinirlenmiştim .hepimiz gibi alternatif yolları düşünmek ve o yolu kullanmak bana kendimi iyi hissetmemişti. Çünkü belirli bir otomatiği yıkmak bana çok zor gelmişti. Aslında olan değişiklik fazla enerji sarf etmekti . Değişim giden dönen bir çarka çomak sokmak gibiydi . Organizma mevcut bütünlüğü korumak için direnç gösterir ve değişimin önünü keser.

İnsan kişiliğinin iskeleti yedi yaşına kadar şekillenir. Bir binanın kaba inşaatı gibi düşünelim . iç dekorasyon ve iç cephe dizaynları her zaman değişiklik yapmaya müsaittir. Zaten böyle olmasaydı insanlık gelişip değişemezdi. Kişinin yetiştiği ortam, ,aldığı eğitim bulunduğu çevre ve aldığı görsel ve işitsel uyaranlar kişiliğin şekillenmesinde yardımcı olur.

  Güvensiz kişilikler yeni deneyimler karşısında dağılıp gitme korkusuyla değişime kapalıdırlar. Hatta bu bağımlılıklarla çok fazla görülen bir durumdur. Kişi kendisine zarar veren bir alışkanlığı dahi güvensizlikten bırakamaz. Onsuz nasıl yaşadığı çok uzun zaman önce unutmuştur. Yeni duruma alışmak daha zor ve uzun bir çaba gerektirir. Örneğin sigara bağımlılıkları ; sigaranın sağlığa zararı herkesce bilinen ve kabul edilen bir durumdur fakat insanlar bu durumu bilmelerine rağmen sigara içmeye devam ederler. Hatta sigarayı bırakma düşüncesi bile onlarda kaygı yaratmaya yetebilir. Sürekli paralarının olmadığından ve geçim sıkıntısı çektiklerinden bahsedip , gelirlerinin neredeyse tamamına yakın kısmını değişimden korktuklarından bağımlılıklarına yatırırlar. Onlar için vazgeçmek cesaret gerektirir. Kendilerine yardım edecek birinin yokluğundan yakınırlar ve burada atladıkları önemli bir şey vardır .değişim kendilerinde saklıdır. 

Yaşam renklerle doludur , farklı frekansları da görmek gerekir. Değişimi özümseyerek elde etmek mümkün mü ? 

Bu sorunun cevabı eyleme geçmekte yatar. Hep aynı düşünceleri savunmak , hep aynı davranışlarda bulunmak , aynı şekilde giyinmek bir erdem değildir.,değişime dirençtir. Şimdi hayatta kalabilmememizi değişebilme yeteneğimize borçlu olduğumuzu hatırlayarak ön yargılı baktığımız her şeye , bağımlılıklarımıza , onu yemem bunu içmem dediğimiz her şeye bu çerçeveden bakabilmek umuduyla….

 

                                                                                               Sevgiyle kalın …

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)