Disleksi

Yazar Fahriye CengizPsikolog • 21 Haziran 2020 • Yorumlar:

Öğrenme, biz insanların yaptığı bir şeydir. Geçmişte türümüzün devamını sağlamış ve bizi kolayca uyum sağlayabilir duruma getirmiştir. Öğrenme, aklımızı ihtiyaç duyduğumuz beceri ve yeteneklerle donatır. Bağımsız bir bireyin hayatı öğrenme olmadan düşünülemez.

Öğrenmenin birçok şekli ve çeşidi vardır. Dolayısıyla öğrenmeyi tek bir süreç olarak düşünmekten çok, “öğrenme” kelimesinin akıldaki zihinsel olayların geniş bir alanından söz eden bir terim olduğunu düşünmek daha gerçekçi olabilir.

Doğum öncesi dönemde bile basit öğrenmenin bazı türleri yer alabilir. Bebekler, doğduktan kısa bir süre sonra öğrenmek için fırsatlar elde etmeye başlarlar. Beyinlerinin gelişimi tamamlanmamış olmasına rağmen öğrenmede çabucak gelişme kaydederler. İlk altı ay içinde bile bebeklerin aktif öğrenciler olduğu açıktır ve iyi ilerlemeler kaydetmeleri öğrenmeye dayanır. Yani öğrenme aslında okul ile başlayan bir süreç değildir. Okula ilk defa gelen çocuk, zaten 5 yaşındaki bir çocuğun ihtiyaç duyacağı bilginin birçok parçasına sahip olduğu gibi, birçok önemli yeteneği kazanmış olan uzman bir öğrencidir.

Ancak, ailelerin hayatlarını değiştiren önemli olayların başında çocuklarının okula başlaması gelir. Bu heyecanlı ve zor süreç her zaman beklendiği şekilde ilerlemeyebilir. Özellikle okuma-yazma ve temel matematik becerilerinin öğrenildiği okulun ilk yılında yaşanılan bir takım problemler çocukların tüm eğitim hayatlarını ve öğrenme süreçlerini derinden etkileyebilir.

Çok zeki ama…..

-Okumayı öğrenemedi

-Harfleri okumakta ve yazmakta güçlük çekiyor

-Tahmin ederek okuyor

-Sesli okurken ritim ve tonlaması bozuk

-Okuduğunu anlamıyor

-Büyük-küçük harf ve hece bölme hataları yapıyor

-Yazısı okunaksız ve yavaş yazıyor

-Bazı harfleri/heceleri ters yazıyor

-Sayıları ters yazıyor

-İşlem yapmakta zorlanıyor

-Çarpım tablosunu ezberleyemedi

Yukarıdaki cümlelerden birkaçını çocuğunuz için kullandıysanız, mutlaka bir uzmana danışmanız gerekiyor. Çünkü bu maddeler son zamanlarda görülme sıklığı artan disleksinin en belirleyici özellikleri arasındadır. Günümüzde kabul edilen tanımıyla disleksi; normal ve normalüstü zekaya rağmen okuma, yazma ve matematik gibi akademik becerilerde görülen gelişimsel bir öğrenme güçlüğüdür. Dislektik çocukları farklı öğrenen çocuklar olarak görmek ve güçlük çektikleri alanlara yönelik, özel eğitim uzmanı tarafından hazırlanmış bir eğitim verildiğinde öğrenebileceklerini unutmamak gerekir.

Disleksi eğitimciler ve aileler tarafından yeterince bilinmediğinden, bu özel duruma sahip olan çocuklar gerek okul içinde gerekse aile ve çevre içinde pek çok problemle karşılaşmaktadır. Bu problemlerin en başında “öğrenilmiş çaresizlik” olarak bilinen özgüven kaybı gelmektedir. Çünkü çocuğun okul çevresinde, önceden karşılaşmadığı çok farklı koşullarda öğrenmesi gerekebilir. Bu ortam zaten çocuklar için yeterince zor bir geçiştir. Bunun üzerine gerek çocuğun diğer çocuklara göre farklı öğrenme süreçlerinin olması gerekse bu konularda eğitimcilerin yeterli bilgiye sahip olmaması süreci daha da zorlaştırmaktadır.

Tüm bu sebeplerden kaynaklı özellikle ebeveynler okul ile birlikte çocuklarının bazı konular da becerikli ama özellikle akademik anlamda sınıf ortalamasının gerisinde görüyor ise; çocuğunun yetersiz, tembel, beceriksiz olduğunu düşünmekten ziyade çocuğunu daha yakından tanıma fırsatı olarak değerlendirmeli bu süreci. Her çocuğun biricik ve özgün dünyalarının olduğunu unutmamak, onları tanımaya çalışarak en doğru öğrenme programını hazırlamak en önemli adımdır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar