Dolmayan Kuyudur Yalnızlık!
Yazar Berna Ermiş • Psikiyatrist • 20 Kasım 2018 • Yorumlar:
Nasıl oluyor da hep aynı özellikte kişilerle ilişki kuruyorum? İşte buna anlam vermek zor geliyor. 38 yaşındayım. Yaşamım boyunca kendimi herhangi biri için özel hissetmedim. Hem ailem hem de arkadaşlarım için bu böyleydi. Duygusal anlamda bağlandığım insanlar benim için hayal kırıklığı olmuştur. Ne zaman bir ilişki için adım atsam önce her şey yolundaymış gibi, sonrasında ise aynı sorunu yaşıyorum. Elimden geleni yapmama rağmen hakkım olan ilgi ve sevgiyi göremediğimi fark edince içten içe çok öfkeleniyorum. Bakıyorum ki yine aynı kısır döngünün içindeyim. Bencil insanlarla karşılaşmaktan bıktım. Bu ilişkilerin neresinde olduğumu düşündüğümde, muhtaç olduğunda annesinin gözlerine bakıp, kucağına alması için her şeyi yapabilecek bir çocuk görüyorum. Çoğu zaman anne görmezden
geliyor, her şey burada başlıyor…
Başkaları tarafından sevilme, ilgi görme ve anlaşılma gibi ihtiyaçlarınızın yok sayıldığını, bu ihtiyaçlarınızı bir türlü elde edemediğinizi düşünüyor ve çoğu zaman yalnızlık hissediyorsanız, bu yaşantının sebeplerinden biri “duygusal yoksunluk” şeması… Bu şema size karşınıza çıkan insanların bencil olduğunu ve onlardan istediklerinizi hiçbir zaman alamayacağınızı söyler. Yaşama iyi uyum sağlayan yetişkinler olabilmemiz için çocukluğumuzda ihtiyacımız olan belli noktaların karşılanması halinde olumlu etkilerin ortaya çıktığını görüyoruz. Yani mükemmel olması gerekmiyor. Bir çocuğun gelişimi için neye ihtiyacı vardır sorusunun cevabında, aslında her insanın karşılanmasına muhtaç olduğu bir takım evrensel ihtiyaçlar yatıyor. Bir çocuğun öncelikle güvende hissetmeye, özerkliğe, özsaygıya, kendini ifade etmeye, gerçekçi sınırlara ve başkaları ile bağlılık hissetmeye ihtiyacı vardır. Bunlar karşılanırsa çocuğun psikolojisi sağlıklı ilerler. Eğer eksik kalırsa; karşılanmamış bu ihtiyaçların zedeleyici etkisi ile oluşan erken dönem uyumsuz şemalar yaşam boyu gelişirler. Kendimizle ilgili değiştirilmesi zor çekirdek inançlarımızdır. Çocuklukta başlayan ve yaşam boyu tekrar eden özyıkıcı kalıplardır. İşte bunlardan biri de “duygusal yoksunluk” şeması… Anlaşılması zor bir şemadır.
Derinlerde saklıdır. Bazı şeyler hep eksiktir ancak sebebini anlamanız zordur. Bir yerde sorun var dersiniz ancak ilişkilerinizde aynı döngüyü yaşamaya devam edersiniz. Sıcaklık, ilgi, samimiyet ve sevgi gösteremeyen kişilerle ilişki kurmaya çalışırsınız. Duygusal deneyimlerinizi de bu kişilerle yaşar sonucunda hayal kırıklığına maruz kalırsınız. Çocukluğunuzdaki mahrum kalmışlığı ve yoksunluğu bu kişilerle olan ilişkilerinizde yeniden yaşantılarsınız. Şema etkisi ile size gerçekten sıcaklık ve samimiyet gösteren insanlardan sıkılabilirsiniz. İlişkinizde sevgiyi görene kadar bekler, sevgiyi almaya başladığınızda uzak durmaya başlarsınız. Tanımadığınız yoldan gitmek istemezsiniz. Ne kadar canınızı acıtsa da bildik yol daha iyi gelir. Hissettiğiniz tüm bu yoksunluk karşısında umutsuzluğa kapılır ihtiyacız olan tüm bu sevgi ve şefkati asla elde edemeyeceğinizi düşünür bunu ilişkilerinizde karşı tarafa söylemez, talep etmezsiniz. İçten içe öfkelenirsiniz. Anlaşılmadığınızı düşünür, anlatmaya çalışmazsınız. Yalnızlık hissi yine sizinledir. Böylesi olumsuz duygular yaşamanıza sebep olan “duygusal yoksunluk” şemasının oluşum sebepleri neler olabilir? Cevaplardan biri mizaç olabileceği gibi çoğunlukla çocukluğunda annesinden yeteri kadar sevgi alamamış, ihtiyaç duyduğunda annesinin ona sarılmasından mahrum kalmış, yeterince değerli ve güvende olduğu ebeveynleri tarafından hissettirilmemiş kişilerde bu şemaya rastlanılmaktadır. Şemanızla mücadele ederken duygusal olarak size yakınlaştığını düşündüğünüz insanlardan kaçmayın. Onlara şans tanıyın. Şema kimyası nedeni ile soğuk davranan kişilere, eşlere çekilebilirsiniz. Bu tuzağa düşmemeye çalışın. Etrafınızdaki kişileri sizi yeterince sevmediklerinden ötürü suçlamayı bırakın. Neden bunu yaşadığınızla ilgili düşünün. “Duygusal yoksunluk” şeması zorlayıcı, acıtıcı bir şemadır. Örüntüden kurtulmak için denemeye devam edin. Kuyunuz dolana kadar sabredin…