Doya Doya Tatil
Yazar Emel Güler • Psikolog • 13 Eylül 2018 • Yorumlar:
Milyonlarca öğrencinin heyecanla beklediği karne günü geliyor...Uzun ve
zorlu bir eğitim öğretim döneminin ardından çocuklar karneleriyle birlikte yaz tatiline
girecek. Çocukların karne notuna ve başarılarına gösterdikleri tepkiler çocuktan
çocuğa farklılaşıyor. Kimi çocuk neşeli, mutlu, heyecanlı, coşkulu, sevinçli
karşılarken karnesini kimi çocuk ise üzgün, hayal kırıklığına uğramış, korkulu,
kaygılı, öfkeli, çaresiz hissedebiliyor. Bu farklılaşmaya neden olan etkenler başarılı
ya da başarısız olma durumu olduğu gibi karne notunun çocuğun beklentisine uygun
olması ya da olmaması olabilir. Ancak en önemlisi karnenin taşıdığı anlam, yani
karnenin çocuk için ne ifade ettiğidir.
Karne ne ifade ediyor?
Karne; okul yönetimince öğrencilere dönem sonlarında verilen ve öğrencinin
her dersten aldığı notlarla okula devam durumunu vb. gösteren belgedir. Aslında
karne nelere daha iyi çalışmak gerektiğini çocuğa, ailesine ve öğretmene hatırlatır.
Asıl işlevinin dışında karneye yüklenen anlam;
çalışkan olduğunu gösteren belge,
zeki olduğunu kanıtlayan belge,
yetenekli olduğunu gösteren belge,
hayat başarısını belirleyen belge,
yeterli olduğunu gösteren belge,
Örnek çocuk olduğunu gösteren belge,
Uslu çocuk olduğunu gösteren belge,
Geleceği belirleyen belge.....vs,
gibi anlamlar içeriyorsa bu durum çocuk için sorun olabilmektedir. Beklentiler yada
yüklenen anlam karşılanmadığında hayal kırıklıkları, üzüntü, kaygı, öfke, özgüven
düşüklüğü, içe kapanma vb. Olumsuz duyguların yaşandığı görülmektedir.
Olumsuz duygu ve düşüncelerin gelişiminde ebeveyn tutumu, ailelerin,
çocuğun notlarına ve performansına gösterdikleri tepkiler önemlidir. Beklenmeyen
karne notları karşısında gösterilen aşırı tepkiler, çocuklar için kaygı, endişe, korku ve
suçluluğa sebep olabilir. Çocuğun karne notu üzerinden değerlendirilmesi kendilik
algısı üzerinde olumsuz etkiler yaratarak özgüvenini zedeleyebilir. Karneden beklenti
ne kadar yüksekse, karneye yüklenen anlam ne derece büyükse karşılanmadığı
durumlardaki hayalkırıklığı da o derece büyüktür.
Aile Yaklaşımı Nasıl Olmalıdır?
Ailelerin çocuktan beklentileri, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, ilgi ve
yeteneklerine, sorumluluklarına ve olanaklarına uygun olmalıdır. Çocuğu suçlamak,
eleştirmek, kıyaslamak kendisini daha da kötü hissetmesine sebep olacağı için
öncelikle çocuğun olumlu yönleri ön plana çıkarılmalıdır.
- Aileler karne ve karne notuyla ilgili duygu ve düşüncelerini çocuklarıyla
paylaşmalı ve çocuğun da duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için onu
desteklemeli
- Düşük notlar hakkında karşılıklı konuşularak nedeni tespit edilmeye
çalışılmalı, amaç çocukta farkındalık yaratmaya çalışmak olmalı.
- Olumlu yönleri mutlaka övülmeli ve desteklenmelidir.
- İşbirliği içerisinde düşük notların nasıl telafi edileceği konuşulmalı, etkili
çözüm yöntemleri gözden geçirilmeli
- Çocuklar kendilerini güvende hissedecekleri sınırlara ihtiyaç duyarlar.
Ebeveynlerin aşırı müdahale etmeden, sınırlar çerçevesinde çalışma planı
oluşturmaları çocuğun kendi sorumluluklarını almalarına yardımcı olur.
- Çocuğun aldığı not üzerinden değerlendirme yapmak yerine dönem boyunca
gösterdiği çabası vurgulanmalıdır.
- Dışarıdan sürekli müdahale etmek yerine, çocuğun zorlandığı alanlarda içsel
motivasyonunu harekete geçirmesine yönelik yaklaşımlarda bulunmak
önemlidir.
- Çocuk başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır. Her çocuk biriciktir.
- Çocukla ilişki sadece okul, ders ve karne başarısı üzerinden olmamalı, her
koşulda sevildiğini çocuğa hissettirmek özgüven gelişimi açısından oldukça
önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, alınan karne tüm akademik hayatı belirleyen tek gösterge
değildir. Eğitim ve öğretim bir süreçtir ve bu süreçte zaman zaman dalgalanmalar da
olabilir. Alınan karne çocukların hayatları boyunca alacakları ne ilk ne de son karne
olacaktır. Bu nedenle çocuğun karnedeki notlarına değil, dönem boyunca gösterdiği
performansına itibar edilmelidir.