Erkekler İçin Cinsel İşlev Bozuklukları
Yazar Enis Rauf Coşkuner • Ürolog • 27 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Hangi İlaçlar Cinsel Sağlığınızı Olumsuz Etkileyebilir?
Cinsel istek kaybı, orgazm olmada zorluk, ereksiyon problemi ve kadınlarda vajinal kuruluk gibi cinsel problemler bazı ilaçların yan etkisi olarak gelişebilir. Aşağıda ki liste cinsel hayatınıza en çok etkisi olabilecek ilaç gruplarını içermektedir;
- Anksiyete ilaçları
- Depresyon ilaçları
- Psikoz ilaçları
- Epilepsi ilaçları
- Hipertansiyon ilaçları
- Kemoterapi ilaçları
- Östrojen içeren ilaçlar
-Prostat ilaçlarının bir türü (Finasterid)
-Doğum kontrol ilaçları
-Parkinson hastalığı ilaçları
-Prostat kanseri ilaçları
Ayrıca alkol, esrar, kokain ve eroin.
Lütfen ilaç kullanırken gelişen cinsel problemleriniz için doktorunuzu bilgilendirin.
Düşük Testosteron Ne Demek?
Testosteron erkekler için oldukça önemli bir hormondur. Testisler tarafından salgılanır ve erkek cinsiyetine ait özelliklerin kazanılmasını sağlar. Cinsellik ve sperm üretiminde de etkindir. Kemiklere ve kaslara da güç vermesi açısından önemlidir.
Hipogonadizm (Testosteron Düşüklüğü) hipotalamus veya hipofiz bezi ( bu iki nokta beyinde testosteron üretimini uyarır) veya testislerin kendisi ile ilgili sorunlardan kaynaklanır.
Her erkekte yaşla birlikte testosteron düşmeye başlar. 30 yaşın üstünde her yıl %1 lik kayıp yaşanır.
45 yaş üstü her 10 erkekten 4’ünde düşük testosteron seviyesi olduğu tahmin edilmektedir.
Düşük testosteron ayrıca diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol veya obeziteye de eşlik edebilir.
Sonuçta;
- Cinselliğe ilgi azalabilir
- Sertleşme problemleri yaşanabilir
- Vücut kas kitlesi azalabilir
- Depresyon gelişebilir
- Yorgunluk görülebilir
- Kemiklerde sorun yaşanabilir
Düşük testosteron yapılacak detaylı kan testi ile anlaşılır. Bu testlerde yalnız testosteron seviyesine bakmak yeterli olmaz. Çünkü testosteronun farklı tipleri ve bunu etkileyen farklı kan testlerininde yapılması ve bunların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi lazımdır.
Tedavinizde izlenecek yol doktorunuz tarafından belirlenecektir.
Prostat Kanseri ve Cinsellik
Prostat kanseri batı toplumlarını en çok etkileyen kanser çeşitlerinden biridir. Avrupa kıtasında yaşayan erkeklerde hayat boyu bu kansere yakalanma oranı %16 olarak tespit edilmiştir. Yani her 9 erkekten 1’i prostat kanseri olmaktadır.
Standart tedavisi radikal prostat cerrahisi (açık, laparoskopik veya robotik), radyoterapi, brakiterapi, hormonal tedavi ve izlemdir.
Tedavi seçimi, tümör evresi, hastanın yaşı ve diğer hastalıkları, hasta ve doktorunun tercihine göre planlanmaktadır. Hastalığın giderek daha genç yaşta yakalanması, hastanın hayat kalitesi ve özellikle cinsel fonksiyonu üzerine olan etkisini sorgulamasına sebep olmaktadır.
Peyronie Hastalığı
Penise ait özel bir hastalık durumudur. Hastalığı bilim dünyasına tanıtan kişinin ismiyle anılır. (François Gigot de La Peyronie)
Cinsel uyarı ile içinde yer alan pek çok damar benzeri boşluklara (kavernoz cisimler)
kan dolan penis, bu kanı tunica albuginea denen kalın bir kılıf sayesinde yapısında tutarak sertleşme eylemini gerçekleştirir. Peyronie hastalığında bu kılıfta meydana gelen değişiklikler yer yer dokusal sertlikler oluşturur. Bu durum peniste eğilme, kısalma ve genişliğinde azalmaya neden olarak şekilsel bozukluk yaratır. Kanın penis içine dolumu ve orada kalması ile ilgili mekanizmaları da bozabildiği için ereksiyon problemi oluşabilir.
Peniste sertleşme ile birlikte meydana gelen ağrı oluşumu genellikle ilk belirtisidir. Tedavi edilsin veya edilmesin 6-18 aylık bir süre sonunda ağrı geçer. Fakat ‘plak’ adını verdiğimiz sert dokular peniste yerleşerek penis şekil bozukluğu ve sertleşme sorununa neden olmaya başlar. Hastalık bu kronik süreçte daha ileri gitmez.
Toplumda %3 ile %9 oranında tespit edildiği bildirilmektedir. Yetişkin erkekte her yaş grubunda gözlenebilmektedir.
Oluşum nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte penis dokusunda meydana gelen mikro travmaların iyileşmesi sürecinde, muhtemel genetik bir yatkınlığında etkisiyle, plak oluşumu gerçekleşmektedir.
Şüpheli durumda uzman doktorun eliyle yapacağı muayene tanıda önemlidir. Ultrason ile değerlendirme tanıya yardımcı olabilir.
Hastalığın kendiliğinden gerilemesi %12 ile %20 arasında bir oranda görülür. Tedavisinde oral tedaviler, plak içine yapılan tedaviler, lokal mekanik tedaviler denenebilir.
Hastalık stabil bir hale gelmiş, hasta deformite veya sertleşme problemi nedeniyle cinsel ilişkiye girememekte ve yaygın plak oluşumu söz konusu ise tedaviden cevap alınamadığı takdirde cerrahi müdahale uygulanabilir.