Erken Ergenlik Nedir? Neden Gecikmeye Gelmez!
Yazar Ediz Yeşilkaya • Çocuk Endokrinoloji Doktoru • 9 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Ergenlik, kızlarda 8-13 yaşları arasında ve erkeklerde de 9-14 yaşları arasında başlamaktadır. Ergenliğin ilk bulgusu kızlarda meme büyümesi ve erkeklerde testis büyümesidir. Ergenlik, nadiren kasık kıllanması ile de başlayabilir.
Erken ergenlik, kızlarda 8 ve erkeklerde 9 yaşından önce ergenliğin başlamasıdır. Erken ergenlik, kız çocuklarında daha sık görülmekle birlikte erkek çocuklarında da görülmektedir.
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda erken ergenlik artmaktadır. Erken ergenliğe neden olan durumlar incelendiğinde çocukların büyük çoğunluğunda (%75-90) ciddi bir neden saptanmayıp “idiopatik” yani “sebebi belli olmadığı” ortaya konmaktadır. Ancak altta yatan bir hastalıktan dolayı da erken ergenlik olabilir. Yani başka bir hastalığın ilk göstergesi erken ergenlik olabilir. Bu nedenle erken zamanda hastalığın saptanması ve tedavide geç kalınmaması önemlidir. Yoksa ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Diğer taraftan çocukluk yaşlarında obezitenin artması, erken ergenlik olasılığını da arttırmaktadır. Çünkü obez çocuklarda artan östrojen, ergenlik gelişimini hızlandırır. Bu nedenle obezitenin çocukluk yaş grubunda önlenmesi, erken ergenlik için de faydalı olacaktır.
Gıda katkı maddeleri, böcek ilaçları (pestisitler), kozmetik ürünler ve oyuncaklar içindeki kimyasallar, erken ergenliği başlatabilmektedir. Ayrıca soya, lavanta yağı, rezene çayı ve arı poleni gibi doğal olduğu ileri sürülen ürünlerin kullanımı da erken ergenlik gelişimine yol açabilir. O nedenle piyasada bulunan ve doğal bitki özleri olduğunu iddia eden ürünler de, çocuk sağlığı acısından risk teşkil edebilir. Diğer taraftan çocuklar için cazip olan abur cuburların yapımında kullanılan gıda katkı maddeleri de erken ergenlik acısından risk teşkil edebilir. Çünkü tüm bu ürünler, endokrin bozucu olarak isimlendirilen zararlı hormonlar içerebilmektedir. İnsan yaşamının en hassas dönemi olan çocukluk çağında bu zararlı ürünler kullanıldığında, ileriki yaşlarda birçok olumsuz etki ortaya çıkabilir.
Meme büyümesi, koltuk altı ve kasık kıllanması, boy uzamasının hızlanması, sivilce, saçların yağlanması, ter kokusu, penis ve/veya testis büyümesi, davranış değişiklikleri ve vajinal akıntı erken ergenliğin başlıca bulgularıdır. Çocukta bu bulgulardan birinin erken yaşlarda saptanması (kızlarda 8 yaş erkeklerde 9 yaşından önce) aile için uyarıcı olmalıdır. Ayrıca erken ergenliği olan çocuklarda baş ağrısı, kusma, nöbet geçirme, çok su içme, çok idrar yapma ve görme problemleri de olabilir. Bu şikayetlerin ne zaman çıktığı ve ne kadar hızlı ilerlediği de çok önemlidir. Çünkü altta yatan ciddi bir hastalığın ilk göstergesi erken ergenlik olabilir. Bu nedenle tanının en erken zamanda konması, hayati öneme haizdir. Aksi halde tanıda geç kalınırsa hayatı tehdit edebilir.
Ergenlik bulguları başlayan çocukların, dikkatli bir şekilde muayene edilmesi gerekmektedir. Hem çocuğun gelişimi, ergenliğinin evresi hem de altta yatabilen hastalıkların bulguları değerlendirilmelidir. Böylece hem şimdiki hem de gelecekteki durumu (boy, adet vs) dikkate alınmalıdır. Bundan sonra kemik olgunlaşmasını değerlendirmek için kemik yaşı bakılmaktadır. Kemik yaşı, çocuğun gelişimi, ergenlik durumu, ileriki yaşamdaki boyu vs hakkında ipuçları vermektedir. Ayrıca kanda hormonal testler ve radyolojik görüntülemeler ile tanı kesinleşir.
Erken ergenliği olan çocukların, vaktinde tanı konulup tedavi edilmeleri çok önemlidir. Aksi halde çocuğun erken adet görmesine (10 yaşından önce), boyunun kısa kalmasına ve meme gibi östrojene hassas dokularda bazı olumsuz durumların oluşmasına neden olabilir. Bu durumda küçük yaşlarda adet kanamaları olan kızların, hem küçücük bedenleri için hem de psikolojik duygulanımları için ağır bir yük oluşturmaktadır.
Erken ergenliğe giren çocuklarda depresyon, yeme bozuklukları, davranış bozuklukları gibi birçok psikiyatrik bozukluğun riski çok daha artar. Ayrıca erken ergenliğe giren çocuklar, yaşıtlarına göre yüksek kaygı ve olumsuz beden algısı gösterdiği saptanmıştır.
Bu çocuklar, hem ailesiyle hem de yaşıtlarıyla ilgili daha fazla psikolojik zorluk yaşadıklarını görülmektedir. Kendini beğenmeme, dış görünüşüne bağlı olarak özgüveninin azalması, farklılıkları nedeniyle yaşıtları tarafından sevilmeyeceğine dair korku ve endişe, karşı cinsiyetle arkadaşlıkta sorunlar, riskli cinsel eylemlerde bulunma ve cinsellik konularında kaygılanma gibi belirtiler sık görülmektedir. Ayrıca sigara ve alkol kullanma gibi kötü alışkanlıklara sahip olma olasılıkları daha yüksektir.
Diğer önemli nokta ergenlik, kızlarda 8 ve erkeklerde 9 yaşından sonra başlasa bile, hızlı ilerleme gösterebilir. Erken ergenlikte görülen boy kısalığı ve erken adet olma gibi problemler ergenlik hızlı ilerlediğinde de ortaya çıkabilir. Hızlı ilerleyen ergenliği olan çocuklar, poliklinik rutininde sık görülmektedir. Hızlı ilerlediği için bu çocuklara hızla tanı konup en kısa sürede tedaviye başlamak çok önemlidir. Aksi halde kısa sürede ergenlik tamamlanacak ve yapılacak bir şey kalmayacaktır. Bu nedenle ergenlik döneminde olan çocuklar mutlaka ergenlik ve boy gelişimi acısından kontrol edilmelidir.
Erken ergenliği olan çocukların, zamanında tanı konulup tedavi edilmeleri çok önemlidir. Aksi halde birçok sorunla karşı karşıya kalabilirler. Ayrıca erken ergenliği olan çocukların, en kısa zamanda tanı alması ve tedaviye başlanması başarı oranını arttırmaktadır. Erken ergenlik tedavisi için, ergenlik hormonlarının salgılanmasını baskılayan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedavi, 28 günlük veya 3 aylık enjeksiyonlar şeklinde uygulanır. Kalçadan veya bacaktan cilt altı veya kas içine uygulanabilmektedir. Tedavi esnasında genellikle önemli bir problem oluşmamaktadır. Kullanılan ilaçların en sık gözlenen yan etkisi iğnenin yapıldığı yerde ağrı, şişlik ve kızarıklıktır. Bu yan etkiler, her 10 hastadan 1’inde görülebilir. Uzun vadede bu ilaçların kısırlığa yol açması söz konusu değildir.