ESTETİK MEME BÜYÜTME AMELİYATI YAPTIRMADAN ÖNCE BİLMENİZ GEREKENLER

1-Estetik Meme Büyütme nedir?

Az gelişmiş veya küçük göğüslerin normale veya daha alımlı hale getirilmesi için uygulanan ve genelde silikon protez ile yapılan işlemdir. Silikon protezler, dışı zar şeklinde hafif sert, içi Jel kıvamında silikon veya tuzlu su ile doldurulmuş yapıya sahiptir. Ülkemizde ve Avrupa’da estetik cerrahlar genelde içi silikon jel protezler tercih etmektedir. Bunun sebebi doğal bir dokunuş ve görünüşe sahip olan memeler elde etmede üstündürler. Aynı zamanda içi tuzlu su değil jel dolu olduğundan kaçak riski çok azdır. Ancak hangi tür protezin kullanılacağına hasta ve plastik cerrahi uzmanı birlikte karar vermelidir. Çeşitli vasıfta, şekil ve projeksiyonda olan bu protezler kısa bir ameliyat ile takıldıktan sonra aynı gün veya bir gün sonra evinize gidebilir, 4-5 gün içinde normal aktivitenize dönebilirsiniz. Yürüyüş hariç, özellikle kolların kullanıldığı sporların yapılması veya benzeri aktivitelerden 4 hafta uzak durmak önerilir. Memnuniyet oranı ve derecesi en yüksek estetik işlemdir dersek yanlış olmaz.

2-Silikon meme protezi kanser yapar mı?

Şimdiye kadar kanıtlanmış kanser yaptığına dair bir veri elimizde yoktur. Amerika’da her 100 kadından birinde silikon protez bulunmaktadır, bu 3 milyona yakın silikon protezli kadın eder, hal böyleyken kanser yapmaz diyebiliriz

3-Süt emzirmede problem yaratır mı?

Süt emzirmeye mani bir ameliyat değildir. Mamografi, meme ultrasonografisi gibi tanısal testlere engel teşkil etmez. Ömür boyu kalabilir. İstenildiğinde tamamen çıkartılabilir ya da yenisi ile değiştirilebilir.

4-Kimlere yapılabilir?

İsteyen herkese denilse yanlış olmaz ☺ , Ergenliğini tamamlamış, doğumsal veya edinilmiş meme küçüklüğü olan, normal olan meme ölçülerini artırmak isteyen, tıbbi olarak ameliyat olmasında sakınca bulunmayan kişiler meme büyütme ameliyatı için uygun adaylardır..

5-Silikon kas altına mı, kas üstüne mi konmalı?

Hasta çok zayıfsa -meme üst kısmından hastanın kaburgaları belli oluyorsa- kas altında protez daha iyi gizleneceğinden tercih kas altı yönünde olmalıdır. Ama hastanın meme üst kenarının dolgunluğu yeterliyse her iki uygulama yeri de uygundur. Uygun hasta grubunda protezin üst kısmı kas altına, alt kısmının kas üzerine yerleştirilmektedir. Bu da çift-plan yerleştirme olarak adlandırılmaktadır.

6-Silikon protez Damla(Anatomik) şeklinde mi yoksa yuvarlak(round) mı olmalı? Yoksa çip li mi olmalı?

Bu kararı vermede en önemli belirleyici nokta memenin şekli ve meme üst kısmının dolgunluğudur. Damla şekline sahip, üst kısım dolgunluğu yeterli bir memede her iki protez tercihi de istenen sonuçları vermektedir. Meme üst kısmının dolgunluğunun az olduğu, yuvarlak şekle sahip memede damla şeklinde protez tercihi doğru olacaktır. Yaklaşık 1 yıl önce Türkiye'de kullanmaya başladığımız üçüncü bir tür protez; ÇİP li protez dir

7-Protez pürtüklü mü yoksa düz yüzeyli mi olmalı?

Yapılan araştırmalara göre pürtüklü protezlerin kas önü yani meme altında, düz yüzeylilerin de kas altında daha iyi sonuç verdiği saptanmıştır. Zayıf hastada pürtüklü protez seçilmesi düşünülüyorsa çift-plan yerleştirilmelidir.

8-Bu ameliyattan sonra iz kalır mı?

Protezi yerleştirmek için en sık kullandığımız 2 yer vardır. Bunlar; meme başı (meme başı renkli alanının meme cildi ile yaptığı birleşme hattı) ve memenin alt kenarının gövde ile buluştuğu hattır. Ameliyat izi 4-5cmlik bir izdir ve uygulama yerleri nedeniyle fark edilmesi oldukça zordur. Bu yerlerin dışında koltuk altı ve göbek deliği gibi uygulama yerleri de vardır. Bu giriş yerleri genel olarak estetik cerrahlar arasında yaygın olarak tercih edilmemektedir.

9-Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yapılabiliyor mu?

Evet, yapılabiliyor ama hala aşılması gereken birkaç problem var. Meme büyütmede gelinen son nokta kök hücreden zengin yağ dokusu ile meme büyütmedir. Meme büyütmede halen dünyada en sık tercih edilen yöntem silikon protezlerdir. Ancak yabancı madde taşımak istemeyen, komplikasyonundan korkan, ameliyattan korkan, doğal yöntem arayışındaki hastalar protez ameliyatını tercih etmemektedir. Ama asıl bu işlemi yapmadaki korku onkolojik takipte olası çıkabilecek problemlerdir.