Eyvah! Yine Alışveriş Yapıyorum!

Tüketim toplumu insanların sahip olmayla ilgili dürtülerini şiddetli bir şekilde kamçılıyor. İçinde bulunduğumuz sistem tüm insanlara aynı olguyu kabul ettirip toplu bir alışveriş davranışı geliştirmelerine sebep oluyor. Alışverişle ilgili hepimizin düştüğü tuzaklar var .Farklı markaları tercih edersek kendimizi daha değerli daha özel hissedebileceğimiz yanılması maruz kaldığımız satış yöntemlerinden sadece biri…

Yeni çağda hepimizin evinde bir internet bağlantısı var insanlar hiçbir yere gitmeden oturdukları yerden alışveriş yapabiliyorlar. Bu kolaylık bağımlılık oluşturmada ve bunu sürdürmede etken bir rol oynuyor.Son günlerde hepimizin duyduğu ‘Black Friday’gibi sözde indirim kampanyaları alışverişe ilgisi olan insanları içine çekiyor.Bu durum kişilerde ötekini yenme isteği oluşturuyor.Duygusal boşluğunu nesne satın alma güdüsüyle bir miktar tatmin eden insanlar anlık ve yüzeysel olan bu eylemden sonra derin pişmanlık duyup bu duygudan kurtulmak için tekrar alışveriş sitelerinde gezinirken buluyorlar kendilerini…İşte bir bağımlılık döngüsü.. Alma dürtüsü ve haz bağlantısı bir kez kuruldu mu kolay kolay peşimizi bırakmıyor.Bu olayın bağımlılık olup olmadığını nasıl anlayacağız..Bir ayda dört çift ayakkabı alan bir kadın alışveriş bağımlısı olabilir mi?Öncelikle bu bağımlılığın adı ‘Onyomani’bu psikoljik bir hastalıktır ve ciddiyetle tedavi edilmesi gerekir.Bu bağımlılıkta takıntılı dürtüsel bir davranış örüntüsü söz konusudur.Çoğu zaman kontrolsüz bir şekilde para harcama,aşırı alışveriş yapma arzusu,para harcama ile ilgili yoğun zihinsel meşguliyet şeklinde kendini gösterir.Alışveriş yapmayı seven kişi ile alışveriş bağımlısı arasında belirgin farklar vardır.Gelelim biraz önce sorduğumuz soruya ,ayda dört çift ayakkabı satın alan kadına ancak şunu söyleyebiliriz ayakkabılara karşı bir ilgisi var.Bağımlı kişi ise arkadaşlarıyla yada ailesiyle vakit geçirmektense alışveriş yapmayı tercih eder.Yakın çevresine alışveriş tutarı ve aldıklarıyla ilgili yalanlar söylemeye başlar.Hatta bazen hiçbir zaman giymeyeceği yada kendi ayakkabı numarası bile olmayan ayakkabıyı sırf paketi açmaktan aldığı haz yada sadece dolabına koymak için satın alır.Almanın verdiği kısa süreli iyilik duygusu zamanla suçluluğa ve hatta derin bir depresyona doğru evrilebilir.

Size şunu soruyorum ihtiyaç duymadığınız her şeyi alıyor musunuz?Dışarıya her çıktığınızda X marka çok indirim yapmış Y markada kampanya varmış diyerek eve eliniz kolunuz dulu bir şekilde mi dönüyorsunuz?Dolabınız bir gün şuraya gidersem giyerim diye aldığınız ancak hala etiketleriyle duran kıyafetlerle mi dolu? Alışverişe bir başladınız mı kendinizi kontrol altına alamıyor musunuz?Bütün bir ay deli gibi çalışıp kazandığınız maaşınız kuşa mı dönüyor? Üstelik bütün aldıklarınızı eve geldikten sonra beğenmiyor musunuz? Aldıklarınızdan ötürü vicdanınızla boğuşup sonrada kendinizi temize çıkarmak için hepsini tek tek mantığa bürümeye çalışıyorsunuz? O zaman durup düşünme zamanı ….

Her şeyden önce eğer böyle bir sorununuz varsa önce fark etmeniz çok önemli. 

Kendinizi fark edemez durumda iseniz yakın çevreniz sizi muhakkak uyaracaktır lütfen dikkate alın.

Evden çıkarken eksikleri liste yapın ve listeye sadık kalmaya çalışın.

Kendi otokontrolünüzü sağlamaya çalışın .

Kendinize her aldığınız  parça için şunu sorun ‘buna gerçekten ihtiyacım var mı?’

Yada yanınıza kredi kartınızı almayın yaptığınız listeye yetecek kadar nakit para alın ve liste dışına çıkmayın.

Tüm bunlar yine de kontrolü sağlamanız için yeterli değilse kesinlikle bir uzman desteğine başvurun….

SEVGİYLE……