Gebelik ve Hipertansiyon

  • Gebelik öncesi dönemden tansiyon hastası iseniz gebe kaldıktan sonra ilacınızı değiştirmeniz gerekebilir bu yüzden hem tansiyonunuzu takip eden doktora hem de gebeliğinizi takip eden doktora mutlaka kullandığınız ilacınızın gebeliğe uygun olup olmadığını sormalısınız.
  • Normal gebelikte bebeğinin sağlıklı gelişimini sağlamak için kalp ve damar sisteminde önemli değişimler olur.
  • Gebelikte küçük tansiyon gebeliğin ilk üç aylık döneminde hafif derecede azalır ilerleyen haftalarla normal seviyesine çıkar, büyük tansiyon ise değişmez. Bu yüzden gebelikte tansiyon yükselmesi gebelik zehirlenmesi olarak bilinen rahatsızlıkların önemli bir bulgusu olarak karşımıza çıkabilir.
  • Anne adayları mutlaka evde kullanabilecekleri bir tansiyon aleti almalı ve özellikle 20. gebelik haftasından sonra düzenli bir şekilde tansiyonlarını takip etmelilerdir.
  • Tansiyon ölçümünden önce anne adayı en az 15 dakika dinlenmeli. Bazı anne adayı ve gebelerde kliniğe gelene kadar oluşan yorgunluk ya da “beyaz önlüklü birini görmeye” bağlı ortaya çıkan heyecan tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Bu yüzden anne adayı ve gebeler kliniğe geldikten sonra dinlenene ve ortama alışana kadar beklenir. En ideal ölçüm sağ koldan ve anne adayının kol kalınlığına uygun manşet kullanılarak yapılır. Ölçüm oturur durumda ya da yatar durumda yapılır.
  • Gebelikte tansiyon yüksekliği ortalama 10 gebelikte 1 ya da 2’dir.
  • Gebelikte hipertansiyon, kan basıncının yani tansiyon ölçümünün 14/9 yani 140/90 mmHg üzerinde olmasıdır.
  • “Gebelikte Hipertansiyon”, anne ve bebek hastalıkları ve ölüm nedenlerinin en önemli nedenlerinden olduğu için çok önemli bir sorundur. Örnek olarak eğer gebe yüksek kan basıncına sahipse bu plasentaya yetersiz kan akımı olmasına sebep olabilir. Bebeğin, ihtiyacı olan oksijen ve besini düşük miktarda alması demektir. Bu durum bebeğin büyümesini yavaşlatabilir.
  • Gebelik hipertansiyonu ilk gebeliklerde, önceki gebelikte preeklampsi öyküsü olanlarda, gebelikten önce hipertansiyon öyküsü olanlarda, 35 yaş üstündeki gebelerde, çoğul gebelik durumlarında, Şeker Hastalarında(DiabetesMellitus) ya da böbrek hastalığı gibi “hipertansiyon” ve “idrardan protein kaybedilen” durumlarda, şişman gebelerde, kollagen doku hastalıkları, antifosfolipid sendromu, bağışıklık sistemi bozuklukları olan gebelerde görülme riski artar. Bebek gelişmesinde gerileme, erken doğum, “plasenta” dediğimiz anne ve bebek arasındaki hayati bağlantıyı sağlayan “eş” olarak da bilinen dokunun erken ayrılması, ani böbrek yetersizliği, hipertansiyon krizi gibi zararlar ortaya çıkabilir.



Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi)

  • Özellikle 20. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan tansiyonun 140/90 mmHg’in üzerinde olduğu ve idrarda protein atılımının 24 saatte 300 mg/dl’den fazla olduğu durumla karakterizedir.
  • Preeklampsinin tek bir tedavisi vardır o da doğumdur. Preeklampside görülen tansiyon yüksekliğinin sebebi bebeğe giden kan akımını arttırmaktır bu yüzden tansiyonu belirli bir seviyenin altına düşürmek uteroplasental kan akımını azaltarak bebeğe zarar verebilir.
  • Genellikle doğum sonrası dönemde klinik hızlı bir şekilde düzelir ve tansiyon seviyeleri normale döner.
  • Hafif preeklampsili hastalar tansiyon takibi ve sıkı ultrason takibiyle kontrol altına alınmaya çalışılır fakat tansiyon 160/110 mmHg’ın proteinüri ise 24 saatte 2 gr/dl’in üzerindeyse şiddetli preeklampsiden bahsedilir ki gebelik haftasına bakılmaksızın doğumu başlatmak doğru yaklaşımdır.
  • Preeklampsi eğer kontrol altına alınmazsa karaciğer enzimlerinde yükselme, kan tablosunda değişiklik ve epilepsi ataklarının görüldüğü daha şiddetli formlara dönüşebilir.
  • Gebelik esnasında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi, hafta da alınan 2 kilodan fazla kilo artışı “Preeklampsi’nin” habercisi olabilir. İdrar miktarının azalması veya hiç olmaması, kanlı idrar yapma, bulantı, kusma, karın üst bölgesinde ağrı, kanlı kusma şikâyetleri görülebilir. Baş ağrısı, baş dönmesi, kulakta çınlama, donukluk ve bilinç değişiklikleri ağır preeklampside görülebilen bulgulardır ve eklampsi riskinin yüksek olduğunu gösterir. Gözlerde kararma, sinek uçuşması ve ya ışık çakması olarak tabir edilen şikayetler yine preeklampsi için uyarıcıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Hande Yurtsever Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)