Gitmeyen ve Aynı Zamanda Bitmeyen Evliliğe Terapistin Katkısı Neler Olabilir?
Yazar Ebru Özer • Aile Danışmanı • 11 Kasım 2019 • Yorumlar:
Öncelikle bir aile danışmanı olarak gözlemlediğim sorunlar, bazen çok basit bazen de inanılmaz karmaşık olabiliyor. Bazıları küçük algı dokunuşlarıyla basit bir şekilde çözümlenirken bazıları yıllara dağılmiş ailenin dinamiği haline gelmiş olabiliyor. Anlatmaya tersten başlamak gerekiyor zira neyi yapamadığımızı önceden söylersek anlaşılması daha kolay olacaktır. Aile danışmanları, birbirini sevmeyen ve karşılıklı saygı duymayan çiftlerin içine sevgiyi yerleştiremezler. Belki de yapamayacağımız ve evlilikte olmazsa olmaz dediğimiz bu maneviyat yoksa dünyanın en iyi danışmanından da yardım alsanız sizin için yapacağı çok fazla bir şey yoktur.
Evlilik çok yönlü ilişkiler yumağıdır. Bu ilişki yumağında iletişim, rol dağılımları , farklı değer yargıları ,cinsellik ,ortak ekonomi, din , bağımlılıklar ve bir çok etki doğrudan etki eder. Evlilikten gerçekçi olmayan beklentiye girmek kişilerin bağımlılık ve bağımsızlık dengesini bozabilir. Çiftler ne kadar aşık olursa olsunlar bağımsızlıklarını kaybetmek istemeyeceklerdir. Günümüzde teknolojinin de verdiği olanaklarla fazlaca kontrol ve bağımlık geliştirme riski evliliğin ya da ilişkinin ilk zamanlarında fazlasıyla tatminkar görünürken ilerleyen zamanlarda özgürlükleri kısıtlayıcı durumlar yaratabiliyor. Evlilikteki bu beklentilerin karşılanmaması kişilerin şahsi kimliklerini ciddi bir erozyana uğratabilir.
Yetersiz iletişim becerileri veya bilinçli yapılan aldatmalar yalan söylemeler iletişim sürecinde çiftlerin birbirine karşı güven duygusu zedelendikçe tartışmalar ve çatışmalar işi daha da çıkmaza sürükleyebilir. Bir hayat tarzından diğerine geçiş örneğin çok ciddi bir hastalık durumu ya da bir şehirden diğer bir şehre göç de aileye bir stres verebilir ve bu krizi iletişimi bozuk bir çifttin baş edebilmesi elbette daha zor olacaktır. Yüksek lisans tezimi meme kanseri kadın hastalar üzerine yaptım ve aileye böyle bir hastalık girdiğinde baş etme stratejilerini yi işletmek hayati önem taşıdığını bu süreçte gözlemledim. İyi ilişkide olmayan çiftlerin evliliklerinin sonlandığına şahit oldum. Maalesef ki kanserin bulaşıcı hastalıkmış gibi muamele edildiğini ve çiftlerin bulaşacak diye korkup birbirinden uzaklaştıklarını duyup şaşırdım. Tüm bunlar sadece birkaç ayda anket çalışması yaparken tecrübe ettiğim olaylardı.
Evlilik tüm diğer uzun süreli ilişkilerden daha fazla çatışmayı getirmesinin yanı sıra en çok tatmin aldığımız alandır. Genç çiftlerde daha çok çatışmanın görüldüğü ve çatışmaların doğru işletilmesi açısından bakıldığında ilişkinin uzun vadeli bir sürece bağlı olduğu görülmüştür. 1940 ‘lardan bu yana yapılan araştırmalar en çok evlilik içi çatışmaya sebep olan en temel faktörler; cinsellik, kazanç, çocuklar, eşin akrabaları, arkadaşlar,din sırasıyla bugün de baktığımızda belki birkaç ilave ederek aynı faktörleri kabul edebiliriz. Belki yeni dönemde teknolojinin verdiği bir ilgi kayması ve sevgisizlik te eklenebilir.
Öncelikle insanlar neden kavga ederler ? Genelde çiftlerin tartışırken amacı problemlerini çözmek değil iddialarını karşı tarafa kabul ettirmektir. Halbuki çiftler ortak ve farklı özelliklerini ayrıştırabilir ve ve çatışmaları çözme metotları geliştirebilirler. Böyle bir durumda çatışma yeni çözümler bulma bakımından faydalı ve sağlıklıdır.Şimdi sıkça sorulan sorulardan biri de ‘Nezaman bir aile danışmanına gitmeliyiz’ söyle bir cevap uygun olacaktır . Sıkça aynı durumları tartışıp durup ve bir çözüme ulaşamadığımızda bir danışmandan rehberlik almada fayda olacaktır. Danışmanın yönlendirmesiyle sorunları tartışırken yapıcı tartışma yapılmasını tecrübe ederek kazanabiliriz. Öncelikle evlilik kavgasında kazanan haklı veya haksız tarafın olması büyük huzursuzluklara sebep olacaktır. Zira bir tarafın kazanıyor olması diğer tarafın kaybetmesi anlamına gelmektedir. Şiddetle tavsiye ettiğimiz durum bu durumun çözülmesi ve ve o gün içinde çözemediğiniz sorunları bir başka zamana tartışmak üzere bırakabilirsiniz. Ayrıca kesinlikle altını çizmek isterim ki aile danışmanlığının esası size yardım edecek olan profosyonelin sizin tarfınızda yada diğer tarafta olması ve ya bir kualisyon kurup diğer tarafı alt etmek hiç değildir. Öncelikle sorunun tanımlarken bile çiftlerin hangi yönlerden ayrıldığı hangi yönlerden bütünleştiği belirlenir ve bu yönde katkıda bulunduğu konusunda konuşulabilir. Meselelere daha önce deneyimlediğiniz eşe dostta anlatma , çocukları kendi tarafına çekme gibi durumları konuşup açıklık getirerek bir çözümde ortak bir noktada buluşmak her zaman tercih ettiğimiz bir yöntemdir. Bu çözüm üzerindeki görüş birliği sağlandıktan sonra her bir tarafın bu çözüm doğrultusunda ne gibi çalışma içine gireceği tek tek maddeleştirilerek uygulanabilirliliği bir noktada kontrol edilmelidir.
Evlilik bir ilişkiler bütünüdür ve cinsellik bu örüntüde önemli bir alan kaplar. Bu ilişkiler bütünün de cinselliğin rolü, çiftin diğer tüm ilişkisinin ne derece sağlıklı olmasını gösteren bir araç olması sebebiyle çok önemlidir. İyi bir cinsel ilişki çoğu zaman çiftler arasındaki iyi bir duygusal ilişkinin sonucudur. Tabi açık bir ilişki içinde bunlarında konuşulup paylaşılıyor olması gerekir. Pek çok çift cinsellikle ilgili sorunlarını birbiriyle paylaşmaktan hoşlanmaz ve cinsel beklentilerini eşine söylemekten kaygı duyar. Bazı çiftler aralarındaki sorunların çözüm yöntemini cinsellikte ararlar fakat bu durum daha kolay gibi görünse de altta yatan probleme dokunmadığı için sorunlar hep hasıraltı edilir. Çift olarak danışmanlık hizmeti aldığınızda konuyu cinsellik tarafından da irdeleyebilirsiniz zira tüm çift danışmanlarına cinsel terapi ve baş etme stratejileri eğitim olarak verilmektedir.
Gitmeyen fakat bir türlü de bitiremediğiniz ilişkilerinizi şemalarınızı fark ederek şimdiye kadar yaptığınız doğru bildiğiniz yanlışlara son vererek ya bitirebilirsiniz ya da revüze edip tekrar başlama cesaretini bulabilirsiniz. Unutmayalım ki yardım almak asla bir acizlik değildir. Hepimiz insanız .
FARKINDALIKLA ……