Hasta Olmamak İçin Bağışıklık Sistemini Güçlü Tut
Yazar Tuğçe Çağlar Uysal • Diyetisyen • 20 Nisan 2018 • Yorumlar:
Grip ve salgın hastalıklarla sıklıkla savaştığımız bu aylarda yapacağımız en doğru şey bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak olacaktır. Peki bunun için neler yapmalıyız?
Bağışıklık sistemi, dışarıdan gelen mikropların (virüs, bakteri, mantar ve parazit) zarar verici etkilerine karşı vücudumuzu savunan hücreler ve organlardan oluşan bir yapıdır. Bu yapıyı güçlü tutmak bizi hastalıklara karşı dirençli yapacaktır.
Bağışıklığı güçlü tutmak onun ihtiyaçlarını gidermekten geçer. Yani vücudun sağlıklı bir şekilde işlevlerini sağlaması için gerekli olanları ona sağlamamız gerekmektedir.
Yeterli ve dengeli beslenin.
Güçlü bir bağışıklık sisteminin temellerinden birisi yeterli ve dengeli ve beslenmektir.Vücudun gerekli vitamin ve mineralleri alması onun bağışıklığı koruması anlamına gelmemektedir. Vücut için vitamin ve mineraller kadar alması gereken protein, esansiyel yağ asitleri, karbonhidrat miktarı da önemlidir. Yani gerekli protein alınmadığı zamanlar vücudunuz güçsüz kalabilir. Bu da hastalıklara davetiye çıkarabilir. Bu yüzden tek bir besine yönelmek sistemi güçlü tutmak için doğru bir yol olmayacaktır.
Vitamin ve mineral alımlarına dikkat!
Tüm vitamin ve mineraller bağışıklığın korunmasında etkilidir. Yalnız bazı vitamin ve minerallerin daha etkili olduğunu bir çok çalışma gösterilmiştir.
Özellikle antioksidan etkiye sahip olan A,C,E vitaminler, Selenyum ve Çinko mineralleri vücudumuzu dış etmenlerden korumakta büyük önem taşımaktadır.
Bunun için beslenmenizde şu besinlere yer açmanızda fayda vardır;
-
Viral yolla bulaşan hastalıkların baş düşmanı, C vitamini kaynağı olan narenciyeler, koyu yapraklı sebzeler ve domatesler. (Suda eriyebilen C vitamini vücut tarafından depolanmadığı için günlük alımı önemlidir.)
-
İyi birer A vitamini kaynağı olan; maydanoz, ıspanak ve havuç Sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerle özellikle karaciğer, balık, süt ve yumurta
-
Bol miktarda E vitamini içeren yağlı tohumlar ve bitkisel yağlar.
-
Virüsün vücutla olan savaşında büyük etkiye sahip Selenyum vitamini içeren kümes hayvanları, deniz ürünleri, buğday, soğan, sarımsak ve kırmızı biber (E vitamini ile selenyumun birlikte alınması vücudun korunmasında daha etkilidir.)
-
Akyuvar ve antikor oluşturmasına ve mikroplarla savaşmasına yardımcı olan çinko içeren Kırmızı et, yumurta ve deniz ürünleri .
Probiyotik kullanımına özen gösterin.
Probiyotik, bağırsaklarımızda yer alan yararlı bakterilerdir. Bu bakterilerin bir kısmı vücut tarafından sentezlense de bir kısmı dışarıdan alınmalıdır. Vücudumuzu zararlı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan bu dost bakteriler bağışıklık sistemimizi güçlendirme de oldukça etkilidir.
Doğal olarak fermente edilmiş süt ve süt ürünlerinde veya diğer fermente yiyecek ve içeceklerde bulunur. Yoğurt, kefir, lahana turşusu beslenmenize rahatlıkla ekleyebileceğiniz probiyotiklerdendir. Ayrıca suplemen (takviye gıda) olarak da kullanılabilir.
Omega-3 tüketimini ihmal etmeyin.
Omega 3’ler antiinflamatuar (iltihap azaltıcı) etkiye sahiptir. Ayrıca viral, bakteriyel, paraziter enfeksiyonlarda mikropların direncini zayıflatarak hastalıklardan koruyucu etkiye sahiptir. Bağışıklık sistemini desteklemesinden başka, özellikle çocuklarda beyin gelişimi ve kalp sağlığı üzerine olumlu etkilere sahiptir. Özellikle somon, uskumru ve ton balığı Omega 3’ten en zengin balık çeşitleridir. Diğer Omega 3 içeren besinler; anne sütü, keten tohumu, ceviz, badem ve fındıktır. Koyu yeşil yapraklı sebzelerde de az miktarda bulunur. Bağışıklığı desteklemek ve diğer etkilerini görmek için haftada 2 defa balık tüketmeye özen gösterin.