Hipnoz Nedir?
Yazar Eyyüb Yılmaz • Aile Hekimi • 23 Temmuz 2018 • Yorumlar:
Geçmişte ve günümüzde birçok tanımı yapılan hipnozun ne olduğundan ziyade ne olmadığından yola çıkacak olursak;
Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir.
Hipnoz, olup bitenlerin hatırlanmadığı ve unutulduğu bir süreç değildir.
Kişinin kontrolünü kaybettiği, kendinden geçtiği özel bir ruh hali değildir.
Kişinin kendisine söylenen her şeyi sorgulamadan yaptığı yöntem değildir.
Bilincin yitirildiği bir bilinçsizlik hali değildir.
“Beyinsel fonksiyonların çalıştığı, bireysel denetimin açık olduğu, kesinlikle uyku hali olmadan, istekle gerçekleşen psişik bir durumdur.”
Hipnoz bir öze dönüş, bir içsel yolculuktur.
Beynin iki yarım küresinin tek bir alanda işbirliği yapmasıdır.
Kişinin bilinçaltının onun isteği doğrultusunda telkin alabilir hale gelmesi, yönlendirilebilmesidir.
Sol beyinden ziyade, sağ beyinin (hayali düzlemin) kontrolü eline almasıdır.
Hipnozla İlgili Mitler
Hipnoz hakkında birçok doğru bilinen yanlış vardır. Bunlardan bazıları:
1) Hipnozu yapan kişinin sihirli güçleri vardır: Oysa bu tamamen yanlış bir varsayımdır. Hipnoz doğuştan genlerle gelen kalıtımsal bir yeti değildir. Tamamen sonradan öğrenilebilen, çalışma ürünüdür.
2) Bir insan hipnotize edilerek ona istemediği şeyler yaptırılabilir: Öncelikle vurgulamamız gereken şey, istemeyen hiç kimsenin hipnoz olamayacağıdır. Hipnoz olmak istemeyen bizi zorla hipnotize edilemeyeceği gibi, hipnoz olan birine de zorla bir şey yaptırmak mümkün değildir.
3) Ancak zayıf karakterli ve düşük entelektüel potansiyeline sahip insanlar hipnoz edilebilir: Oysa bunun tersi doğrudur. Yani entelektüel kapasitenin artması ile hipnoz yapılabilirlik arasında doğrusal bir orantı vardır.
4) Hipnoza giren kişi bilincini yitirmiştir: Bu doğru değildir hatta aşırı bir bilinçlilik hali söz konusudur.
5) Hipnoza giren biri hipnozdan çıkamayabilir: Bu zamana kadar yapılan hiçbir hipnoz vakasında hipnoz olan kişinin hipnoz halinden çıkamaması söz konusu olmamıştır.
6) Hipnozdan istifade etmek için kişileri derin transa sokmak gerekir: Hafif ya da derin, her hipnoz seviyesinde iyi sonuçların alındığı bir vakıadır.
7) Hipnozla tüm hastalıkların (metabolik-ruhsal) tedavisi mümkündür: Hipnoz da diğer tüm tedavi seçenekleri gibi kullanabileceğimiz bir yöntemdir. Birçok hastalığın tedavisinde kolaylaştırıcı bir etken olmakla birlikte bazı hastalıkların tedavisinde tek başına bir yöntem de olabilir. Ancak birçok hastalığın tedavisinde de tek başına hiçbir etki yapmayabilir.
Kimler hipnoz yapabilir?
Sağlık Bakanlığının 16.10 2015 tarihli 24 numaralı kararına göre; Bakanlık tarafından belirlenen eğitim kurumlarında 200 saatlik hipnoz eğitimi almış tabipler, diş hekimleri, klinik psikologlar ve psikolojinin tıbbi uygulamaları yetki belgesine sahip psikologlar tarafından hipnoz uygulaması yapılabilir. Farklı yerlerde bu eğitimi alsalar bile bu meslek dışındaki kişilerin hipnoz yapması kesinlikle yasaktır.
Herkes hipnoz olabilir mi?
Hipnoz olmak isteyen herkes hipnoz olabilir. Bunun tersi de doğrudur. Yani hipnoz olmak istemeyen birini hipnoz edemezsiniz. Şuuru ve bilinci açık olmak kaydıyla ve sizin söylediğiniz şeyleri yapmak şartıyla, 6-7 yaşlarından itibaren herkesi hipnotize edebilirsiniz. Ancak iletişim kuramayacak kadar zekâdan yoksun ve söylediklerinizin ne anlama geldiğini değerlendiremeyecek kadar yaşlı olan insanları ve mental düzeyi olumsuz etkilenmiş kişileri hipnoz edemezsiniz.
Bununla birlikte hiçbir mental-nörolojik ve psikiyatrik problemi olmamasına rağmen insanlardan çok küçük bir grup hipnoz olmaz. Yapılan araştırmalara göre; insanların %65’i orta düzeyde hipnoza girerken, %5’i hipnozu çok az hissediyor ve %20’si ise derin bir transa giriyor. İnsanların ancak %10’luk gibi az bir kısmı ise çok daha derin bir hipnozu yaşıyor.
Hipnozun daha verimli, daha kolay ve daha faydalı geçmesi için, hipnotize olacak kişinin;
Hipnoz olmayı istemesi
Hipnozitöre güvenmesi
Hipnoza inanması gerekir.
Ayrıca hipnozdan azami ölçüde fayda sağlanması için; hipnoz olacak kişinin öncelikle ulaşmak istediği bir amacının olması, hayatında değiştirmek istediği bir şeylerin olması gerekir. Örneğin kişi eşi istiyor diye obezite tedavisi görmeye karar verir ya da eşinin zoruyla seansa getirilirse muhtemelen hipnozdan yararlanması pek mümkün olmayacaktır. Ancak seansa bu şekilde getirilen ve hipnozitör tarafından bilgilendirildikten sonra ikna olan ve hipnozu artık kendi ister hale gelenler bu kategoriye girmezler.
Hipnoz uygulanacak ortam nasıl olmalı?
Bu konuda farklı görüşlerin olduğunu hatırlatmakta yarar vardır. Hatta bazı görüşlere göre mekânın ve fiziki koşulların pek bir önemi yoktur. Bu görüşe göre hemen her ortamda hipnoz yapılabilir. Bununla birlikte ortamın sessiz, sakin olması, hipnoz yapılacak mekânın sade döşenmesi ve rahat bir oda olması tercih edilmelidir. İdeal ortam ısısının yaklaşık 20 derece olması tercih sebebidir. Odadaki ışığın hipnoz olacak kişinin gözüne direk temas etmemesine dikkat edilmelidir. Hatta odanın biraz loş olması daha iyidir.
Hipnozun Kullanım Alanları
Psikoloji – Psikiyatri:
Hipnoz, birçok psikolojik hastalığın tedavisinde kullanılabilmektedir. Hipnoanaliz metotlarıyla hastalığın kaynağını tespit etmek için bilinçaltının araştırılması mümkün olabilmektedir. Yapılacak tedavilere yardımcı olarak da hipnozdan yararlanılmaktadır. Hafif depresyon, anksiyete, kekemelik, tikler, parmak emme, tırnak yeme, uyku bozuklukları gibi problemlerde de hipnozla tedavi mümkündür.
Diş Hekimliği:
Hipnoanestezi ile iğnesiz ve ağrısız tedavi, korku ve kaygının önlenmesi, diş gıcırdatmanın tedavisi, proteze alışmayı kolaylaştırma, hijyen motivasyonu gibi konular diş hekimliğinde hipnozun kullanım alanlarındandır.
Bağımlılık:
Sigara, alkol vb. madde bağımlılıklarında, eğer kişi bağımlılıktan kurtulma konusunda samimi bir niyete ve isteğe sahip olmakla beraber, iradesini kullanma konusunda sorun yaşıyorsa; hipnoz altında verilecek çeşitli telkinler ve ego güçlendirici teknikler ile kişinin bağımlılıktan kurtulmasına yardımcı olunabilir.
Jinekoloji:
Özellikle doğuma hazırlık aşamalarında hipnozdan yararlanılabilir. Hamilelik bulantıları ve kusmalarının azaltılması bu yolla mümkün olabilmektedir. Psikolojik olarak da, rahat bir hamilelik dönemi geçirmek için hipnoterapi kullanılabilir. Anne adayına öğretilecek otohipnoz teknikleri, onun doğuma daha rahat hazırlanmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca uygulanacak hipnoanestezi metodlarıyla kolay ve ağrısız bir doğum da gerçekleştirilebilir. Çeşitli cinsel problemlerin çözümünde de hipnoterapiden yararlanılmaktadır.
Üroloji:
Enürezisnokturna, idrar kaçırma, iktidarsızlık ve yapısal bozukluktan kaynaklanmayan cinsel problemler hipnoterapi metotlarıyla çözülebilmektedir.
Cerrahi:
Ameliyata öncesinde korku ve endişelerin yenilmesine yönelik hipnoz kullanılabilir. Ameliyat için hiçbir kimyasal anestezik madde kullanılmadan, hipnoanestezi ile yeterli uyuşukluk ve duyarsızlık sağlanabilir. Operasyon sonrasında da, kanamanın azaltılması, yara iyileşmesinin kolaylaştırılması, operasyon sonrası ağrı ve şikâyetlerin giderilmesi hipnotik telkinlerle mümkündür.
Dermatoloji:
Psikosomatik kaynaklı cilt hastalıklarında, hastalığın kaynağının tespit edilmesinde ve sebebin cilt üzerinde yol açtığı rahatsızlıkların tedavi edilmesinde faydalanılmaktadır. Bu tarz hastalıklardan biri olan siğiller de, uygun hipnoterapi metotlarıyla tedavi edilebilirler.
Eğitim:
Öğrenmeyi kolaylaştırmak, konsantrasyonu arttırmak, öğrenilenlerin hatırlanmasını kolaylaştırmak, sınav kaygısı ve heyecanlarını kontrol altına almak, hipnoterapi teknikleriyle mümkündür.
Beslenme:
Obezite tedavisinde, kilo kontrol metotlarının uygulanmasında, yeme alışkanlıklarının düzeltilmesinde, anoreksianervoza ve bulimianervoza tedavilerinde hipnoterapi etkin olarak kullanılabilir.
Spor:
Motivasyonu ve konsantrasyonu arttırma, çalışma isteğini ve azmini kuvvetlendirme, vücut direncini ve çalışma kapasitesini yükseltme amacıyla hipnozdan faydalanılabilmektedir. Hipnoz özellikle bu konuda eğitim almış hekimlerin gündelik pratiğinde kullanabilecekleri tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden biridir.