İlişki Bağımlılıklarından Kurtulmak

Yazar Aylin AydemirPsikolog • 15 Haziran 2020 • Yorumlar:

Her şey insanın kendisi ile kurduğu ilişki ile başlar. Kurduğunuz tüm ilişkiler kendinizle kurduğunuz ilişkinin apaçık birer yansımasıdır. Başka insanlar ile kurduğunuz ilişkilerin hemen hepsinde kişinin kendisi onarma isteği vardır. kendinize duyduğunuz güvensizliği eksikliği başkaları aracılığı ile gideririsiniz. Onların hayatınızdaki rolüne bağımlı hale gelirsiniz aslında temelde bu durum dıştan denetimli olmakla ilgili söylediklerime çok yakındır. Hayat gücünüzü ilişkilerinizden alırısınız. İlişkilerin güç ve güven veren bir yanı olduğu doğrudur ancak aynı zamanda hayatınızı kontrol altında tutar sizi bağımsızlaşmaktan içinizin sesini dinlemekten alıkoyar. İlişkiler ihtiyaçlarınız haline gelmişse en az sigara bağımlılığı kadar bu ilişkiye de bağımlısınız demektir. Tüm ilişkilerinizde sevmeyi ve sevilmeyi ararsınız oysaki gerçek sevgi gerçekten bağımsız olmayı gerektirir. Karşınızdakini olduğu gibi kabul etmeyi, onunla vakit geçirmeyi bir şeyler paylaşmaktan hoşlanmayı ancak onun varlığına gereksinim duymamayı içerir. Bir kişinin varlığına ihtiyaç duymak sizi o kişiye bağımlı kılar o kişi hayatınızdan çıktığında, sizi terk ettiğinde,başka bir ülkeye şehre taşındığında, yada öldüğünde hayatınız tamamı ile fonksiyonelliğini kaybeder. Aynen bir bağımlı gibi hayatınızın tüm alanlarında işlevselliğiniz felç olur. Bu sebeple çeşitli ilişki stratejileri ile bu kişilere de zaman içerisinde size bağımlı olacak stratejileri bilinçsizce uygularsınız. Kurduğunuz tüm ilişkilerde bu çark aynen işler. İlişkilere olan aşırı bağlanma çoğunlukla ihtiyaçlarınızın karşılanmamasından duyduğunuz kaygıdan kaynaklanır. Bir insana bir duruma karşı aşırı bağlanmanız ruhunuzu zayıflatır. Bir aman süre kendi gerçek duygu ve görüşlerinizi kaybetme noktasına gelirsiniz.

Hem siz onlara hem onlar size bu karmaşık iç içe geçmiş duygular içerisinde bağımlı hale gelir. Bu tarz ilişikiler de öfke ve sevgi şovları dramatiktir. Kavgalar sonuç odaklı olmaktan çok karşıdakini incitme suçlu hissettirme ve karşı tarafı sindirerek denetim altına alma aracıdır. Aşırı endişe merak kaygı ve koruyuculuk da sevginin bir göstergesi olarak kabul edilir.  Bu tarz ilişkilerde her zaman beklenilen şekilde davranmalısınız örneğin aileniz her bayramda ziyaret edilmeyi bekliyor ise bunu yapmadığınızda suçluluk duygusu hissedebilir ve hatta ailenizin sözlü sözsüz psikolojik istismarına maruz kalabilirsiniz. Beklentileri karşılayamadığınızda bu hisler zihninizde kalbinizde otomatik büyür ve içinizi sinsice kemiren hastalık gibi büyür. Hatta bazen yıllar içerisinde o kadar büyür ki biyolojik bir hastalığında sebebi haline gelebilir ki bunu daha önceki bölümlerde anlatmıştım. Ebeveynleriniz siz büyürken genellikle suçluluk duygusunu sizi denetim ve kontrol altında tutmak için kullanmıştır. Sizde artık yetişkin bir birey olarak karşınızdakini kontrol edebilmek, denetiminiz altında tutabilmek için bu hisler sistemini devreye sokmuş olabilirsiniz. İkili ilişkilerinizde çocuklarınız eşiniz yada aileniz arkadaşlarınızla olsun hükmetme ve boyun eğme yönelik bir düzen gelişmiştir. Örneğin Evlilik ilişkilerinde her ne kadar aşk ve sevgi dolu duygular ile başlanılmış olsa da İster kadın ister erkek olsun bir taraf kural koyucu denetleyici, yönetici iken diğer taraf genellikle teslimiyetçi olan tarafta kalır zaman içerisinde öğrenilmiş bu roller kendiliğinden pekişir ve güçlenir . Zaman içerisinde karşınızdakinin mutluluğu ve mutsuzluğundan kendinizi sorumlu tutmaya başlarsanız karşılıklı suçlayıcı tavırlar da bu durumu pekiştiririr süreç hem kendinizi suçladığınız hem karşınızdakine öfke duyduğunuz sağlıklıksız ilişkiler karmaşasına dönüşür. Sonrasında kurduğunuz ilişkilerdeki nevrotik iletişim şekilleri çoğunuza tanıdık gelecektir. Yalnızca evlilik eş ilişkileri değil aynı zamanda çocuğunuz anne babalarınız bazen arkadaşlarınız ile olan ilişkileriniz bile bu duygusal tuzaklara takılmış olabilirsiniz.  Bu ilişkiler ağında en çok kullanılan duygusal tuzaklar suçluluk duygusunun kontrol amaçlı kullanılmasıdır birkez bu tuzağa takıldınız mı arkası çorap söküğü gibi gelecektir. Suçluluk çok güçlü bir duygudur ve sizi karşınızdaki kişiye esir eder. Anne babanız bile olsalar bu duygunun sizi teslim almasına izin vermemelisiniz en yaygın kullanılma şekli basit olaylar karşısında ağlamak, karşınızdakini bırakıp gitmek, ayrılmak, boşanmak ile tehdit etmek. Surat asmak kapris yapmak, sizi, onları anlamamak, bencil olmak ile suçlamaktır. Siz, tüm bu suçlamaları birkez satın aldığınızda artık karşı tarafın stratejisi işlevsel hale gelir yanlış işleyen sistem eninde sonunda arıza vereceğinden daha güçlü stratejilere ihtiyaç duyulur daha ilerisi sinir krizleri geçirmek, intihar etmekle tehtid etmek kalp krizi geçiriyorum , başım ağrıyor hastayım gibi biolojik tepkiler ile sizi denetim altında tutmaya çalışmaktır. Genellikle hastalık komplosu işe yarar ve bu yolla kontrol edilirsiniz. Birçok ebeveyn bu yola çocuklarını hatta artık yeişkin olan çocuklarını başarılı bir şekilde yönetmektedir.

Tüm bu senaryoların hepinize tanıdık gelen parçaları olmuştur. Ancak burada yanlızca bu davranışları uygulayanların değil davranışa maruz kalanlarında da payı olduğunu bilmelisiniz. Genellikle karşınızdakine size bu şekilde davranmasını siz öğretirsiniz. Verdiğiniz tepkiler ile karşınızdaki duygusal cevaplarınızı alır ve bir dahaki olayda kullanmak üzere alet cantasında yeni bir anahtar olarak ekler. Eğer siz bu seneryoları iyi tanıyıp anlar iseniz bu aletler sizin ilişkilerinizde çalışmaz hale gelir.  siz bağımlılık yaratan nevrotik ilişkilerinizi düzeltme çabasında girdiğinizde bir nevi hakkınız olan hayatı kendi istek ve ilgilerinizi yaşamak için de bir adım atmış olursunuz. 

Nevrotik bağımlı bir ilişki içerisinde olduğunuzu anlamak istiyorsanız, hemen bir chek-list yapın ve ilişkilerinizi değerlendirin bunu yaparken karşı tarafı suçlama tuzağına düşmeden sadece kendi hissettiklerinizden yola çıkmaya çalışın. Örneğin; çocuklarınızdan eşinizden belirli bir şekilde davranmalarını bekliyorsanız, sürekli ilişki içerisinde olduğunuz insanları suçluyor ve suçlu hissediyorsanız, sırf çekindiğiniz için  bir insanın yanında belirli bir şekilde konuşuyorsanız, onaylanmadığınızda öfke ve kızgınlık duyguları hissediyorsanız, karar vermekte zorlanıyorsanız, başkalarının mutluluğundan veya mutsuzluğundan kendinizi sorumlu tutuyorsanız kurduğunuz ilişkiler maalesef nevrotik ve sağlıksızdır. Sizin özgür düşünme karar verme ve yaşama kapasitenizi sabote etmektedir.  Ruhunuzu zehirleyen toksit bir madde gibi hem sizi rahatsız eder hemde o maddeyi kullanmadan duramazsınız. Bu toksit maddeden arının ruhunuzu zihninizi ve kalbinizi temizleyin. Size tüm ilişiklerini bırakıp kaçın demiyorum ama en azından daha çok farkında olarak daha çok benliğinizi koyarak yeni bir ilişki modeli geliştirebilirsiniz. Her şeyden önce bunun bir seçim olduğunu bilmelisiniz. Her şeyin farkında olup aynı nevrotik ilişkinin içinde kalan birçok insan  tanıyorum ve bu bilinçli bir seçim çünkü bu ilişkiler sarmalı güvenlidir. Evlilik güvenli bir sığınaktır mesela, anne babası ile ters düşmek onlarla gerilimli tartışmalar yaşamak hiç de şu an yaşamayı istemeyeceğiniz bir durum olabilir. Kendinizi değiştirmek gibi zorlu işlerin içine girmez ve hiçbir konuda risk almazsınız. Başkalarının memnuniyeti sizi onaylaması egonuzu okşar ve sizi tatmin eder. Aslında hayat sorumluluğun çoğunu başkaları sizin adınıza almıştır ve komforlu alandan çıkmayı istemeyebilirsiniz.

Sağlıklı bir ilişki gerçek bir sevgi bağı ile oluşur. Her iki tarafından bağımsız kararlar verebildiği,  kendi potansiyelini gücünü kullandığı, birbirinin tercih ve isteklerine saygı duyduğu dürüst yaratıcı ve heyecan veren bir ilişki modelidir.  İlişkilerinize daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşıp yeniden yapılandırmaya karar verip daha tatmin edici size haz ve mutluk veren sizi geliştiren bir ilişki ağına da sahip olabilirsiniz. Ancak hali hazırda attığınız düğümleri çözme süreci biraz sancılı olabilir. Bazı ilişkileri artık devam ettirmeyi istemeyebilirsiniz ve bazı insanlar sizinle artık görüşmek istemeyebilir yada sınırlı görüşebilirler unutmayın ki herkes tarafından onaylanmak zorunda değilsiniz. Herkesin sizi sevmesini ve onaylamasını beklemek egosal bir yanılgıdan başka bir şey değildir. Siz bu yolda ilerlen bazen doğal olarak eski ilişkiler sizin hızınıza yetişemeyebilir sizi suçlayabilir önünüze engeller koyabilir prensibiniz sadece devam etmek ve gelişirken yaşadığınız anların büyüleyici farkındalığı ile zevk almaktır. 

Bir insanın gelişip büyümesi tamamı ile kendi içinde olur her şey sizde başlar ve sizde son bulur. kendi hikayenizde bunu nasıl yaşayacağınız tamami ile tercihize bağlı bu tercihlerin bağımsız iradenizle verebilmeniz önemlidir ama daha da önemlisi sizin değişimiz ve dönüşümünüz ile etkilediğiniz insanlardır. Bunlar çocuklarınız olsun arkdaşlarınız olsun eşiniz yada aileleriniz olsun sizde başlayan dönüşümün mucizevi bir şekilde çevrenizdekileri de etkileyeceğini unutmayın. Sizi gerçekten seven ve yanınızda olmak isteyen insanlar sizinle birlikte gelişip bu serüvene katılacaklar yada yarı yolda sizden uzaklaşacaklardır. Hür iradenizle başlattığınız bu serüven tüm hayatınızı ve çevrenizdeki hayatları etkileyen tercihler silsilesini tetikleyerek bir sinerji oluşturacak ve ilişkilerinize bir uyum ve denge getirecektir.

Tüm bunların farkındasınız ancak ilişkinizi kaybetmek istemiyorsunuz o zaman birazda ilişkilerinizi yeniden dizayn etmekten bahsedelim. Bir problemi çözmenin ilk adımı her zaman o problemi anlamaktır. Yukarı da sözünü ettiğim bağımlı ilişkiyi anlamaya başladığınızda kendinizi bu ilişki de koyduğunuz yeri de farkedersiniz. Bu tarz bir ilişkide olduğunuzun ilk önemli işareti Kendi benlik değerinizi başkasının onayına bağlı şekilde oluşturduğunuzu anlamaktır. Yaşamınızda ki amacınız o kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak, onlar için fedakârlık yapmak kısır döngüsüne girer. Tüm zamanınızı ve enerjinizi buraya koyarsınız ve tüm yaşamınız bu kişilerin dudakları arasında hapsolur. İlişkiler, kişinin kendi özerkliğini ve yeterliliğini kısıtladığı oranda sağlıksızlaşır. Bir ilişki için beklenti geliştirmek son derece insani ve anlaşılır bir durum olsada bu beklentilerin yarattığı hayal kırıklıkları da yine insan ruhu için acı ve ıstırap verici olabilmektedir. Duygusal yatırımlarınızı, beklentilerinize yada başkalarının beklentilerine göre şekillendirmiş olabilirsiniz bu beklentiler karşı tarafta aynı heyecan ve çoşkuyu yaratmadığında yine öfke üzüntü ve talep il karşı tarafı zorlayıcı bir tutum içine girebilirsiniz. Kendi koyduğumuz ve karşı tarafın koyduğu duygusal davranışsal parçaları gördüğünüz de ilişki de tüm düğümler anlaşpılır hale gelmeye başlar.

Tüm ilişkiler derinleştikçe ve  o kişi ile yaşadığınız tecrübeler çoğaldıkça daha da birbirine dolaşık halde bağımlı ilişki haline gelebilir. Bazı araştırmalar, anne baba ile kurulan ilk ilişki modelinin kişinin yetişkinlik hayatında kurduğu tüm ilişkilere  yansıdığını göstermektedir. Özellikle anne baba tarafından ihmal edilen, bilinçli yada bilinçsiz şekilde istismar edilen çocukların bağımlı ilişkiler kurma ihtimalinin daha çok olduğunu düşünürüm. Evlilik danışmanlığında çiftlerin genellikle kendi anne babaları ile kurdukları ilişkileri anlamalarını sağlamak  ve oradaki dolaşıklığı göstermek kişinin güncel ilişkilerine de yansımaktadır. Bu tarz kişiler çoğunlukla çocukluk yaşantılarında, ebeveynlerini memnun etmek, onların onayını almak için kendi ihtiyaçlarını yok saymayı öğrenirler. İlk çocukluk döneminde zor bir kişiden sevgi ve bakım alabilmek uğruna bir davranış modeli geliştirilir. Zaman içerisinde içselletirilen bu model artık çocuğun kurduğu tüm ilişkilerde dönüşerek devam edecektir. Öğretmenler, arkadaşlar, sevgililer, eşler, çocuklar ve yeniden artık yaşlanmakta olan ebeveynlerinizle tekrar tekrar bu ilişki patterni sürdürülecektir.

Tüm bu dolaşık karmaşık ve artık kemikleşmiş ilişkiler yumağında kişi farkında olmaksızın  çoğu başkasına ait olan duygu ve düşüncelerini kendininmiş gibi benimseyerek hayatına devam etmektedir. Bu kadar içselleştirilen  ve benliğiniz tarafından artık kemikleşmiş olan tüm bu davranış kalıpları varken nasıl bağımlı bir ilişki içerisinde olunduğu farkedibilir? İlişkiniz ile ilgili bazı rutinleşmiş durumların farkına varmak size bağımlılık ile ilgili  ipucu verecektir. Örneğin yalnızca o kişinin olduğu durum ve yerlerde tatmin olmuş hissetmek, ilişkinizdeki sağlıksız olan durumların farkında olmak (cinselliğin olmaması, bir kişinin ilişkinin tüm sorumluluğunu taşıması, her zaman bir tarafın sorunlarının konuşulup tartışılması ) ama hala birlikte olmaya devam etmek, psikolojik fiziksel ekonomik zorlukların pahasına gereğinden fazla partnere destek vermek olabilir. Burada ki anahtar nokta  kendinizi tatmin olmuş hissetmenize rağmen halen birşeylerin yanlış olduğunun farkındasınızdır ve ilişkiyi buna rağmen devam ettirirsiniz. 

Bazende kişi ilişkide bağımlılık durumunun son derece farkında dahi bile olsa hatta zaman zaman biraz daha bağımsız olabilmeyi iste de ayrılığın vereceği duygusal ve ekonomik çatışmadan kaçınmak ve toplumsal baskıdan ve statü değişikliğine zaman ve enerji harcamamak için partnerlerinin isteklerine uymaya devam eder. Ancak kendi ihtiyaç ve kimliğinizi böyle bir ilişkiye bilinçli bir şekilde adasanız dahi kısa vadede huzur ve rahatınızı korusanız bile uzun vadede ilişkinin daha da sağlıksız olacağı kesindir. Bağımlı bir ilişki içindeyken kendiniz kadar başkalarının da hayatında işlev bozukluğuna sebep olabilir. Kendi yaşam derslerini öğrenmelerine istemeden de olsa engel olabilirsiniz.

Bağımlı ilişkileri bitirmek en iyi ve tek çözüm değildir. Bu ilişkilerin bir kısmının gerçekten onarılabilir olduğu düşünüyorum. Burada önemli olan sınırlarınızı belirlemek ve bir birey olarak kişi ve şeylerden bağımsız şekilde de mutlu olabilmektir. 

Başkaları ile zaman geçirmek, kendi hobilerinizle ilgilenmek, yada ilgi alanları bulmak , belki bir süre araya mesefe koymak kişilerin kendilerini yeniden keşfetmelerini sağlayabilir ve yeniden birbirleri ile sağlıklı bir bağ kurmalarına yardımcı olabilir. Sağlıksız ve bağımlı bir ilişkiyi devam ettirmenin işleri daha da kötüleştirecektir. Yeniden kendiniz olmayı keşfetmek için kendinize ve ilişkinize zaman tanımak genellikle işe yarayacaktır. Bazen insanlar bağımlı oldukları partnere yardım ettikleri hissi ile bu  partnerden uzaklaşmayı kabul etmezler, kendinize gerçekten bu kişiye yardım etmeyi sürdürmenin işe yarayıp yaramadığını sorun acaba onun hayatı tecrübe etmesini  güçlenmesini mi engelliyorsunuz ? kendi kendine yardım edebilme becerisini onun için işleri kolaylaştırarak onu ketliyor olabilir misiniz? Acaba ilişkinizde ki olumsuz durumları besliyor musunuz? 

Kendinizle kurduğunuz ilişkinin en temel ilişki biçimi olduğunu hatırlayın. Genellikle yaşamın bir döneminde kendimizle kurduğumuz bağlantıyı kaybederiz. Aynen bir uydu alıcısının frekansını kaybetmesi gibi bir keresinde büyük ablam, eğer geçmişte yaşadıklarımı kendim yaşamış gibi hissetseydim ailemle şu an kurduğum ilişkiyi kuramazdım demişti. Aslında farkında olmadan kendi içindeki küçük kızla yani gerçek kimliği ile biryerlerde bağlantısının kesildiğini anlatıyordu. Biz psikolojide her ne kadar travma destekte herkesin yaşadığı olumsuz yaşam tecrübelerinden söz ediyorum. Hayatın erken dönemlerinde yaşanılan olumsuz tecrübeler ki olumsuz olmalarına bile gerek yok bu o olayı kişinin nasıl yorumladığı ile ilgilidir ama ben olumsuz tecrübe diyeceğim,  benlikte bölünmeye yol açar bu bölünme kişinin varlığını devam ettirmesi için gereklidir. Diğer travmatik parça ise bölünmenin olduğu yaşta ve zamanda takılı kalır ve diğer yaşamda kalma parçası ile irtibatı keser. Bilinçaltınızda kapalı bir kutu gibi varlığını sürdürür ta ki onu rahatsız eden bir tecrübe yaşanana kadar o zaman o kutu açılır ve rahatsız edici tecrübeler su yüzüne çıkıverir. Kişi ne kadar çok olumsuz tecrübe yaşar ise benliğinde o kadar fazla bölünme olur. Bölünme ne kadar fazla ise kişinin kendisi ile kestiği bağlantısı da o kadar büyük olur. Yaralı taraflarımızla iletişim kurmanın yorucu ve üzücü bir şey olduğunu biliyorum. Uzun yıllar acılı tecrübeler bol gözyaşlı terapi seansları gerektiriyor olduğunu düşünebilirsiniz. Bana göre herkes zihninin en kuytu köşelerinde saklanan bu mahrem sırları bilir ve istese onlara ulaşıp iyileştirebilir. Şimdilik bizim konumuz yalnızca bir parça kendinize yönelik farkındalığınızın artması ve kendi içinizdeki benlik parçanız ile yeniden irtibat kurmanız. Bunu yaparken içinizdeki kişi ile yeniden tanışmak sizi şaşırtabilir ve bundan muazzam keyif alabilirsiniz. Bağımsız olabilme duygusunu yeniden kazanabilmek için attığınız her adım aslında doğal olarak içinizdeki mahrem kutuya sizi daha da yakınlaşıştır. Siz kendinize ulaşmaya başladığınız da aslında kendi içininzin sesini duymaya başladığınız da sahip olduğunuz duy ve düşüncelerin size ait olmadığını  keşfedip muazzam bir rahatlama yaşayabilirsiniz. Benlik hissiniz güçlenmeye başlar, mutluluğunuzun sorumluluğunu elinize alır, hayata karşı daha gerçekçi ve pozitif duygular ile yaklaşırsınız. Bağımlılılk örtüsünü kırmaya başladığınızda hayatınıza daha çok neşe çoşku canlılık girecektir. Belki bunun sonucunda eski ilişkilerinize elveda demeniz gerekebilir ama yerine emin olun ki daha sağlıklı ilişkiler pozitif deneyimler çekeceksiniz.

insanlar arasındaki iletişim çok boyutlu karmaşık ve dinamiktir. İletişim bilincin ötesinde durmaksızın devam eder. Büyük ihtimalle  görünmeyen iletişim birçok insan tarafından hissedildiği ancak tam tanımlanamadığı için elektrik olarak tanımlanır. Bencede çok doğru bir tanım bu aynın bir elektirik akımı gibi karşısınızdan size bir ulaştığın şak kafanızın içinde bir  ampul yanar. Bir kişiden elektirik alamadığınızı söylemeniz tamami ile o kişiden size ulaşan sözsüz iletişim mesajlarıdır. Büyük bir ihtimalle aldığınız bu mesajlar o kişi ile ilgili ilk yargınızı belirler ve doğrudur. Bilindiği üzere ikili ilişkilerde kurulan iletişimin pek az kısmını kullanılan sözcükler etkiler mimikleriniz, beden diliniz ses tonunuz hatta giyim kuşamınız bile karşınızdaki kişi için mesaj anlamı taşımaktadır.  Peki tüm bunların farkına varıp, tüm bu sözsüz iletişim gücünü bilinçli şekilde kullanırsak ne olur? Evet iletişimin gücünü avuçlarınız içine alırsanız büyük ihtimalle sınır tanımaz bir ilişki cambazına dönüşebilirsiniz. Şimdi bir çoğunuzun yolunda gitmeyen ilişkiler için bu bilgileri sabırsızlıkla beklediğinizin farkındayım ama emin olun bu bilgiler size tanıdık ve bir o kadar da kolay uygulanabilir gibi gelse de gücü inanılmaz büyüktür ve hatta kötü ellerde manipülasyon aracı olarak kullanılabilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)