İlişkinizi Yalana Karşı Koruyabilir misiniz?
Yazar Merve Balcı Çom • 24 Ocak 2025 • Yorumlar:
Araştırmacılar ve psikologlar romantik partnerlerimizi neden aldattığımızı ve nasıl daha dürüst ve gerçekçi olabileceğimizi tartışıyor.
Romantik ilişkilerde ne oranda aldatma yaşandığını bilmek zordur, çünkü bu bilgiler öz bildirime dayanıyor ve evlilik dışı ilişki yaşayan insanlar ne yaptıkları konusunda her zaman dürüst davranmayabiliyorlar.
Yine de, yalnızca cinsel sadakatsizliğe odaklanmak, insanların eşlerine ya da partnerlerine ihanet edebilecekleri birçok yolu göz ardı etmektedir. Ünlü psikoterapist Esther Perel'in yazdığı gibi ihanet ihmalkâr, kayıtsız, aşağılayıcı, aseksüel, küçük düşürücü ve hakaret içerikli olmak gibi pek çok şekilde ortaya çıkabilir.
Neden yalan söyleriz?
Çoğumuz, dürüst ve güvenilir biri olarak görülme umuduyla bir ilişkinin başlangıcında oldukça açık sözlü ve kendini ortaya koyan kişilerizdir. Ayrıca, özellikle de romantik bir ilişkide dürüstlüğü ister ve bekleriz. Ancak zaman içinde, sevdiğimiz kişiye karşı dürüst olmak, bizi değerlendirip yargılayabileceği ya da daha kötüsü, bizi reddedebileceği endişesi de dahil olmak üzere birçok nedenden dolayı geri planda kalabilir. Bu nedenle, ister en sevdikleri diziyi onlarla birlikte izlemek istememek, isterse size nasıl dokundukları ya da sizi nasıl öptükleri gibi daha önemli bir şey olsun, gerçekten nasıl hissettiğiniz, ne düşündüğünüz ve neye ihtiyacınız olduğu konusunda sessiz kalmak isteyebilirsiniz.
Araştırmalar, romantik ilişkilerimizde yalan söyleme olasılığımızın diğer ilişki türlerine kıyasla daha yüksek olduğunu bulmuştur. Bunun da çoğunlukla partnerimizin duyguları ve bir bütün olarak ilişki için duyduğumuz endişeden kaynaklandığını göstermektedir. Birçoğumuz “mutlu eş, mutlu hayat” mantrasını benimsiyoruz, partnerimizi mutlu edebilirsek her şeyin yoluna gireceğine inanıyoruz.
Sevdiklerimize karşı dürüst olmak o kadar da kolay değildir. Rahatsızlık veren konuşmalar yapmak, sadece romantik ilişkilerimizde değil, aile ve işyerindeki ilişkilerimizde de çoğumuz bu konuşmaları yapmaktan endişe duyarız. Bu nedenle ya huzuru korumak ve sakin kalmak için kısmi dürüstlüğü seçeriz ya da rahatsız edici konuşmayı yapmaktan tamamen kaçınmayı tercih ederiz.
Dürüst olmamak nasıl geri teper?
Araştırmacı Tim Cole, sevdiğimiz kişiyi kandırmak o an için başa çıkmanın bir yolu olsa da, “kandırmacanın yoğun kullanımı genel ilişkisel sıkıntının bir göstergesi gibi görünüyor” diye yazıyor. Dürüst olmayan bir uyum ve sorunsuz ilişki, zannedilenin aksine gerçekten sağlıklı bir ilişki değildir. Dürüst olmayan tutumlarınız sadece partnerlerimizi mutlu etme amaçlı olsa dahi…
Yatıştırıcı olan partner kendi ihtiyaçlarını savunmaz ve birlikte nasıl sürdürülebilir bir çözüm yaratabileceklerini merak etmezse zamanla kırılganlaşabilir. Bu kırgınlık güveni, yakınlığı, ilgiyi zedeler ve zaman içinde sadakatsizliğin her türlüsüne dönüşebilir. Küçümseme, anlamadan savunma davranışları ve ‘“partnerim benim tarafımda değil" hissi açığa çıkar. Tüm bunlar, ilişkimizde samimi ve dürüst olmadığımız anlardan meydana gelir.
2018 yılında yapılan bir çalışma, dürüst olmanın aslında korktuğumuz kadar zor olmadığını gösteriyor ve araştırmacıların “dürüstlükten kaçınarak, uzun vadede takdir edecekleri ve tekrarlamak isteyecekleri fırsatları kaçırdıkları” sonucuna varmasına yol açıyor; örneğin “anlam ve uzun vadeli gelişimi” devam ettirmek gibi.
Doğruyu nasıl söylemeli?
Peki insanlar romantik ilişkilerini nasıl doğruyu söylemek için güvenli bir alana dönüştürebilir ve bunu uzun vadede herkes için güvenli tutabilir?
Araştırmalar ve uzmanlar bu konuya ışık tutuyor. Örneğin, 2022 yılında yapılan bir araştırma, soru sormanın önemli olduğu kadar, sorulan soruların türünün de partnerinizden daha dürüst cevaplar almanızı sağlayabileceğini ortaya koymuştur. Bu, partnerinizin düşünceleri ya da eylemleriyle gerçekten ilgilendiğinizi ve merak ettiğinizi gösterecek şekilde sorular sormak anlamına gelir; şüpheci ya da güvensiz bir şekilde değil. Eğer partneriniz kendisine inanılmayacağını veya saygı duyulmayacağını düşünüyorsa, yalan söyleme olasılığı daha yüksektir - sonuçta, size inanılmayacaksa doğruyu söylemenin ne anlamı olabilir ki?
2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, detaylandırma soruları kullanmak partnerinizin bakış açısını daha iyi anlamanın bir yolu olarak, kızgınlık ve güvensizliği azaltmada çok başarılı olabilir: “Bunu biraz daha açıklar mısın?”, “Bana bundan biraz daha bahsedebilir misin?” “Neden böyle düşünüyorsun?”
Partnerlerin birbirleri hakkındaki meraklarını kaybetmemeye dair çaba sarf etmesi gerekir. Ne kadar uzun süredir birlikte olursanız olun, sevdiklerinizin aslında bir gizem olduğunu ve onlar ya da ilişkiniz hakkında her şeyi bilmediğinizi ne kadar çok fark ederseniz, birini ilk tanıdığımızda olduğu gibi onlar hakkında merak duyma olasılığınız o kadar artar.
Merakımız partnerlerimizi dürüstlüğe davet edebilirken, kendi gerçeğimizi nasıl paylaştığımıza da özen göstermeliyiz. 2022 yılında yapılan bir araştırmaya göre, dürüst olmak insanları birbirine yakınlaştırıp samimiyeti, iletişimi ve anlayışı geliştirse de, açıklanan şey ve bunun açıklanma şekli, özellikle de pervasızca söylenirse, her iki partnerin de refahına ve tüm ilişkiye zarar verebilir. Bunun yerine, araştırmacılar gerçeğinizi nezaket ve hassasiyetle paylaşıldığında istenen sonuçları alma olasılığının daha yüksek olduğunu bulmuşlardır.
Dürüstlük için güvenli bir alan yaratmak
İlişkideki kişilerin, ilişkiye bireyden daha fazla öncelik vermek için gerçekten yatırım yapmaları gerekiyor. Bu, kendinizi savunmamanız anlamına gelmiyor, ancak ilişkinizin sisteminin birey olarak ikinizden de büyük olduğunu ve ilişkinizde her ikinizin de duyulduğunu, görüldüğünü ve tanık olunduğunu hissedebileceğiniz güvenli bir alan yaratmanın birkaç değişken gerektirdiğini kabul etmek anlamına geliyor.
Bu önemli değişkenlerden biri, duygularınızın yaşanan durum için çok fazla kabardığını ve böylece tutarlı, işbirliğine dayalı bir konuşma yapma yeteneğinizin önüne geçtiğini fark edebilmek de dahil olmak üzere, duygu düzenleme becerilerinize bağlılık göstermektir.
Artık işbirliğine dayalı bir konuşma yapamıyorsanız, bu durum duygu düzenleme becerilerinizde bir sorun olduğuna işaret edebilir. Bu düzensizlik, insanların kendilerini korumalarına neden olan şeydir. Kendinizi korumaya başladığınızda, artık ilişkiye kendinizden daha fazla öncelik vermiyorsunuz demektir. Dolayısıyla, siz ve partneriniz kendinizi korumaya başladığınızda, birlikteliğinizi gelip tüm yükünüzü bırakabileceğiniz, yargılanmayacağınız ve kabul göreceğiniz bir yer gibi görmeyi bırakırsınız.
Günlük tutmayı da içeren, sessiz ve derinlemesine düşünme pratiği geliştirmek bu noktada size iyileştici gelebilir. Bu, ne tür bir ilişki istediğinize ve buna ne kadar yakın ya da uzak olduğunuza odaklanmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, partnerinize karşı dürüst olmanın, gerçek risklerinin neler olduğunu ve hangi risklerin geçmişle ilintili korkuya dayandığını anlamanıza yardımcı olabilir.
Çiftlerin birlikte bir misyon beyanı oluşturmaları gerekir - neden başkasıyla değil de birlikteyiz? Birlikte edindiğimiz hayalleri desteklemek için hangi anlaşmaları yapıyoruz? Bu anlaşmaları ne zaman, ne sıklıkla ve neden yeniden değerlendireceğiz?
Ancak bazen partneriniz gereken ilişkisel çalışmayı yapmak istemeyebilir. Bu her ne kadar sinir bozucu olsa da, kendi kontrolünüzde olan şeyler üzerinde çalışmanın yardımcı olabileceğini unutmamak gerekir. Sadece sergilediğiniz davranışlarda değişiklik yapmak bile ilişkinin sistemini etkileyebilir ve bu da değişimi kendiliğinden tetikler.
Partnerimize nasıl davrandığımız konusunda kendimizi sorumlu tutarak ilişkilerimizde duygusal güvenlik yaratabiliriz. İlişkiye olan bağlılığınızı ve işleri daha iyi hale getirmeye istekli olduğunuzu pekiştirmeniz; söyledikleri her şeye katılmasanız bile duygularını paylaştıkları, size karşı savunmasız oldukları için teşekkür etmeniz ve söyledikleriniz ile yaptıklarınız konusunda tutarlı olmanız önemlidir.
İlişkilerin uzun vadede mutlu ve sağlıklı olmasını istiyorsanız ilişkiye özen göstermeniz gerekir. Özen göstermek ve dikkat etmek, ilişkide neye ihtiyaç duyduğunuzu fark etmenize yardımcı olacaktır. Ancak yine de, birbirinizi duymak ve anlamak için güvenli bir yer yaratmıyorsanız, sorunlara ve hatta aldatma da dahil olmak üzere daha fazla kandırmacaya davetiye çıkarmış olursunuz.
Aldatmanın ve yalanın dahil olduğu ilişkilerde yaygın görülen bir durum vardır; ne zaman dürüst bir paylaşım yapılsa, bunun saldırıyla sonuçlanması. Böylece dürüst olmakta zorlanan taraf istediği yakınlığı elde etmek için başka seçeneği olmadığını düşünür.
Kate Balestrieri “İlişkinizde güvenli bir yer istiyorsanız, o güvenli yer siz olmalısınız,” diyor. “Hepimiz sorunluyuz, hepimiz kusurluyuz, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey olmak istediğimiz türden bir partner olmak. Ve gerçekçi olmak.”