KADIN OLMAK KADIN GİBİ BESLENMEK...
Yazar Deniz Zünbülcan Adıtatar • Diyetisyen • 8 Aralık 2017 • Yorumlar:
Kadın dendiği zaman sizlerin aklına neler geliyor bilmiyorum ama benim aklıma öncelikle
sevgi, paylaşımcılık, zorluklara göğüs germe, duygusallık tabi ki tüm bunların yanında biraz
naz yapmageliyor. Tüm bu özellikler dışında kadın olmanın yol haritasına bakacak
olursanız fizyolojik ve biyolojik bir çok değişiklikleri yaşayan bir birey çıkar kaşınıza…Hep
beraber bu yolculukta kadınların hangi fizyolojik ve biyolojik olaylar yaşadığına ve böyle
durumlarda nasıl beslenilmesi gerektiğine bakalım…
Ergenlik Dönemi: Bu dönemde genç kızların menstrüasyon döneminin başlaması ile birlikte
demir minerali ihtiyaçlarında artış görülmektedir. Bu nedenle bu dönemde genç kızların organ
etleri, kırmızı et, yumurta, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzelerden zengin
beslenmeleri önemlidir. Demirin biyoyararlılığını arttırmak için ise bu besinlerin yanında C
vitamininden zengin domates, biber gibi besinlerin tüketilmesi önemlidir. Bu dönemde
psikolojik olarak birey çevresini ve kendini büyüdüğüne inandırmak ister. Yaşanan psikolojik
sorunlar bireyin yeme davranışlarını da etkiler ve yeme davranışlarında bozukluklar
görülebilir. Bu psikolojik sorunların oluşmasında cinsel kimlik kazanmama isteği, zayıflığın
moda haline gelmesi ve genetik önemli rol oynar. Anoreksiya Nervoza ve Bulimiya Nervoza
yeme davranışlarında görülen bozukluklardandır. Birey kendini olduğundan şişman görerek
yemek yemek isterken kendini engeller veya istediği kadar yemek yer fakat daha sonra tüm
yediklerini kusar. Böyle bir durumda diyetisyen ve psikolog ile çalışılması önerilmektedir.
Premenstrual Sendrom (PMS): Nedir bu premenstrual sendrom??? Her ay adet
döneminden 1 hafta önce meydana gelen ruhsal ve fizyolojik değişimlere premenstrual
sendrom yani adet öncesi sendrom denir. Adetinizden yaklaşık 7-10 gün önce sizde bel ağrısı,
kabızlık-ishal, aşırı yemek yeme ihtiyacı, ciltte akne oluşumu, abdominal bölgede kramplar,
anksiyete, unutkanlık, gerginlik, duyarlılık-depresyon hali, baş ağrısı ve kilo artışı gibi
sorunlarla karşılaşıyorsanız adet öncesi sendrom yaşıyorsunuz demektir. Bu dönemde yaşanan
sorunların nedenleri arasında vitamin-mineral eksiklikleri, hormon değişiklileri ve psikolojik
nedenler etkili olmaktadır. Peki, madem bu dönemi yaşıyoruz neler yaparak bu dönemi daha
hafif atlatabiliriz?? Bu dönemde östrojen hormonunun azalması ile beraber kan şekerinde de
düşüşler gözlenir ve tatlı krizleri baş gösterir. Aynı zamanda bu dönemde magnezyum ve
çinko minerallerinin eksiklikleri de bu etkileri yapmaktadır. Bu nedenle magnezyumdan
zengin kakao, yağlı tohumlar, kurubaklagiller, muz ve çinkodan zengin kas etleri, yumurta,
deniz ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Gebelikte Beslenme: Anne adayı anne olduğunu öğrendiği andan itibaren yavrusu ve kendisi
için en iyi şekilde yaşamaya çalışır. Gebelik dönemi anneyi yavrusuna götüren kutsal bir
yolculuktur. Bu kutsal yolculuk zaman zaman eğlenceli zaman zaman yorucuda olsa bir
bayanın en önemli ve hassas duyguları yaşayacağı değerli bir zaman aralığıdır. Gebelik
boyunca 9-12 kg alınması oldukça normaldir. Yeterli ve dengeli beslenilmesi, fiziksel
aktivitelerinin yeterli yapılması hem anne adayının hem de yavrusu için oldukça önem
taşımaktadır.
Menapoz Döneminde Beslenme: Yumurtalıktan salgılanan hormonların azalması ile
beraber doğurganlık döneminin sona erdiği dönemdir. Bu dönem genelde 48 – 55 yaşlarında
görülür ve östrojen hormunun azalması beraberinde şişmanlık, kemik erimesi (osteoporoz),
kalp ve damar hastalıkları, bel çevresinde yağlanma gibi sorunları getirir. Stres, aşırı alkol
tüketimi ve sigara kullanımı bu dönemi olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu dönemde
kalsiyumdan zengin süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin tüketilmesi ise kemik kaybı ve
yaşlanmanın önlenebilmesi için önemli bir yer tutar. Menapoz döneminde olan kadınların
demir minerali gereksiniminde azalma olduğu gözlemlenmiştir bu nedenle bu dönemde
kadınlarda anemi riski azalmaktadır. Bu dönemin vücuda verdiği diğer olumsuz etkileri en aza
indirebilmek için beslenme uzmanından destek alınması oldukça önemlidir.
Polikistik Over Sendormu (PCOS): Üreme dönemindeki kadınlarda görülen hormonal bir
bozukluktur. Son zamanlarda adet düzensizliği, şişkinlik, ciltte sivilcelenme, kan şekerinizde-
kan lipidlerinizde değişmelerden ve tüylenmeden şikâyetçi iseniz PCOS adayısınız demektir.
PCOS adayı olmakla beraber insülin direnci, obezite ve bölgesel yağlanmaya da kapıyı
aralamışsınız demektir.. Yapılan araştırmalar vücut ağırlığında ki %5-7 kaybın bile belirtileri
azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle doktor ve beslenme uzmanı eşliğinde
sağlığınızı gün geçmeden kontrol altına almanız önem taşımaktadır.
Biyolojik ve fizyolojik yol haritamızın sonuna geldik. Tüm kadınların 8 MART DÜNYA
KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun