Kekeme Olan Okul Öncesi Çocukların Aileleri İle Paylaşmak İçin 5 Öneri

Kendi konuşma hızınızı azaltın.

Ebeveynlerin ve diğer yetişkinlerin kekeme olan çocuklara “yavaşla

” dediklerini duymak yaygındır. İyi niyetli olsa da bu ifade çocukların daha fazla hayal kırıklığına uğramasına neden olabilir çünkü kekemelik o kadar basit değildir! Bununla birlikte, telaşsız bir konuşma tarzını modellemeye yardımcı olabilir.

 

Art arda sorduğunuz soru sayısını azaltın. 

 

Çocuğunuza kitap okurken veya onunla oynarken, “öğretmen” rolüne girmek ve bilgisini test etmek için istemeden onu sorularla doldurmak kolaydır. Alternatif bir etkileşim stili, daha dengeli bir yorum ve soru dengesi kullanmayı içerir. Bu, çocuktan hızlı ve doğru yanıt alma talebini azaltır.

 

Sürekli sorgulamak yerine, konuşma istemi olarak “düşünüyorum” veya “merak ediyorum” ile başlayan açıklamalar yapmayı deneyin. Başka bir açıdan bakacak olursak, çocuğunuzu ayrıntıları kendiliğinden paylaşmaya sevk edebilecek yorumlar yapın. Örneğin, “Atıştırmak için ne yedin?” diye sormak yerine. “Atıştırmak için bir elmam vardı” diyebilirsiniz.

 

Oyunda çocuğun liderliğini takip edin. 

 

Çocuğunuzun liderliğini takip etmek, oyun sırasında sözlü talimatların ve soru sormanın miktarını azaltmaya yardımcı olur. İyi bir göz teması kurarak ve güveni artırmaya yardımcı olmak için teşvik ve övgü sağlayarak çocuğun oyunu yönlendirmesine ve onu desteklemesine izin verin.

 

Kullandığınız dili sadeleştirin

 

Çocuklar genellikle ebeveynleri tarafından kullanılan dilbilgisini ve kelimeleri taklit ederler. Çocuğunuzla iletişim kurarken dilinizin karmaşıklığını (gramer, kelime bilgisi, cümle uzunluğu) azaltmak, daha az talepkar bir konuşma ortamı yaratır.

 

Yukarıda bahsedilen önerileri dikkate almanız çocuğunuz ile olan iletişiminizi daha sağlıklı bir hale getirecektir. Ancak yine de unutulmaması gereken en önemli şey kekemeliğin kendi kendine geçmesini beklemeden önce konu ile ilgili bir uzmana danışmanız olacaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)