Kırmızı Et Kanser İlişkisi Efsane mi ?
Yazar M. Ferhat Ferhatoğlu • Genel Cerrah • 3 Temmuz 2017 • Yorumlar:
Kırmızı et kanser ilişkisi efsane mi ?
Kırmızı et söz konusu olduğunda, kırmızı et- kanser ilişkisi belki de bilinen en eski sağlık problemlerinden birisidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Ekim 2015'te kırmızı etin "muhtemelen insanlar için kanserojen" olduğuna karar veren bir rapor yayınladı; bunun anlamı, kanser riskini artıracak bir takım kanıtlar olduğu anlamına geliyor.
Buna ek olarak, DSÖ, "tuzlama, fermante etme, isleme veya lezzet arttırmak veya korumayı iyileştirmek için başka işlemler yoluyla dönüştürülmüş et" olarak tanımlanan işlenmiş etlerin "insanlar için kanserojen" olduğunu "belirtti.
DSÖ'ye göre işlenmiş etin yüksek bir şekilde alınması kolorektal kanser riskiyle ilişkilidir.
Bu sonuçlara varmak için, DSÖ'nün Kanser Araştırmaları Uluslararası Araştırma Ajansı (IARC) Çalışma Grubu, kırmızı ve işlenmiş etlerin çeşitli kanser türleri üzerindeki etkilerini değerlendiren 800'den fazla çalışmayı gözden geçirmiştir ve işlenmiş sığır veya domuz etinin günlük olarak tüketilmesinin kolorektal kanser riskini yüzde 18 oranında artırdığını tespit ettiler.
IARC ayrıca, kırmızı et alımı ile kolorektal, pankreas ve prostat kanseri riskinde artış arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.
Kırmızı etlerin yüksek sıcaklıklarda pişirilmesinin (örneğin kızartma veya mangalda pişirmenin) kanser riskinin artmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsünün (NIH) alt grubu olan Ulusal Kanser Enstitüsü'ne göre, yüksek sıcaklıklarda pişirilen et yemekleri, kanserojen olduğu gösterilen kimyasal maddeler olan heterosiklik aminlerin (HCAs) ve polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAHs) üretilmesine neden olabilir.
Ancak DSÖ tarafından hazırlanan raporda, HCA ve PAH'ın insan kanseri riskindeki rolü hakkında tam olarak ortaya çıkarılamadı ve incelemelerde etin pişirme yolunun kanser riskini etkileyip etkilemediğini belirlemek için yeterli veri yoktu.