Kış Aylarına Girerken Cildimize Dikkat
Yazar Oğuz Küçükçakır • 16 Ocak 2019 • Yorumlar:
Vücudumuzun en büyük organı cildimiz olduğundan dolayı dış etkenlerden ilk öncelikle ve en çok zararı da cildimiz görmektedir. Kış mevsimini iliklerimize kadar hissetmeye başladığımız şu günlerde cildimiz, saçlarımız ve tırnaklarımız için zorlu günler başladı. Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır konu hakkında bilgi verdi.
Kış aylarında deriyi etkileyen en önemli faktörler soğuk hava, kuru hava, klimalar ve kaloriferle ısınan kapalı ortamlar, çevre kirliliği, kalın, yünlü, sentetik giysiler ve cilt temizliğinin (banyo, yıkama) yaz aylarından daha seyrek yapılmasıdır.Bu sebeplerden dolayı bu dönemde cildimiz kurumaya başlar ki, çatlayan dudaklar, kaşınan dirsekler ve T-bölgesi (burnunuzun yanları ve kaşlar ve hemen üstünü kapsayan bölge) bunun belirtilerindendir.Yüzümüz dışında en sık kuruyan diğer bölgelerimiz kollar, bacaklar, eller ve ayaklarımızdır.Kuruyan tırnaklarda ince dikey çizgiler, tırnak uçlarında kat kat ayrışma ve kırılmalar en sık rastlanan tırnak şikayetleridir. Saçlı derinin kuruması saçlarda kepeklenme, saç tellerinde elektriklenme, kabalaşma ve matlaşma şeklinde kendini belli edebilir.
Peki bu zararlı etkilerden nasıl kaçınabiliriz?
En önemli nokta cildin lipid(yağ) tabakasının desteklenmesinden geçer. Cilt tipimizde değişikliğe uğradığından (örneğin yağlı ciltler soğukta daha az yağlanır, normal ciltler kurur, kuru ciltler ağrılı olacak kadar hassaslaşır) kışın cilt bakımı yaparken kullanılan cilt bakım ürünleri, yazın kullanılan cilt bakım ürünlerinden farklı olmalıdır. Cilt temizliği yaparken kullanılan antibakteriyel ve deodorantlı sabunlar cildin koruyucu yağ tabakasını soyarak yarardan fazla zarar verebilir. Bu nedenle kremli ve nemlendiricili hafif sabunlar veya gliserin, lanolin ve buna benzeyen yağ içerikli banyo yağları/nemlendiriciler içeren duş jeller kullanılmalıdır. Yüz ve vücutta çok kuru ciltler için yağlı kremler; yağlı ve akneye meyilli ciltlerde ise su bazlı kremler tercih edilmelidir. Bacaklar ve kollar daha kurumaya meyilli bölgeler olduğu için bu bölgelerde yağlı kremler tercih edilmelidir. Nemlendirici kremler tercihe göre genellikle gliserin, vazelin, üre, laktik asit ve hyaluronik asit içerirler. Bu nemlendiriciler kuruluğu önlemek için soğuk havalarda sıklıkla ve tercihen banyo sonrası nemli cilde sürülmelidir.Eğer cildiniz yağlı ise sahipseniz ve cildinizi daha fazla yağlandırmadan sadece nemlendirmek istiyorsanız “komodojenik olmayan (noncomodogenic)” ürünlere yönelebilirsiniz. Bu ürünler cildinizdeki gözenekleri tıkamaz.
Kış aylarında saçların haftada 2-3 kez yıkanması idealdir. Banyoda kalma süresi 15 dakikayı aşmamalıdır. Çok sıcak suyla yıkanmaktan kaçınılmalıdır. Çinko piriton veya selenyum sülfit içeren şampuanlar tercih etmek yararlı olabilir. Banyo öncesinde E vitamini, zeytinyağı veya argan yağı içeren bakım yağlarının saçlı deride 1-2 saat bekletilerek kullanılması saçlarda yumuşaklık ve parlaklık sağlayacaktır.
Dudaklarımızda yağ bezi bulunmaz, bu sebeple dudaklar cildin geri kalanına oranla daha fazla kurur ve çatlar.Bu yüzden dudakları yalamaktan kaçınmak,soğuk ve rüzgarlı günlerde dudakları bir atkı veya fular ile kapatmak,15 faktör ve üzeri bir dudak koruyucu krem veya dudak balmı kullanmak ve bulunan ortamın nemini arttırmak dudaklarımız için olmazsa olmaz önlemlerdir.
Cilt yaşlanmasına, lekelenmelere ve deri kanserlerine yol açan UV ışınlar dünyamıza ulaşmaya devam ediyor, hele karlı günlerde kardan yansıyan ışınlar nedeniyle çok daha fazla UV ışına maruz kalıyoruz. Tıpkı yazın olduğu gibi kışın da UVA-B filtreli, en az 30 SPF'li güneş koruyucuları düzenli kullanmalıyız.
Soğuk havalarda gliserin, vazelin, lanolin içeren el kremleri daha sık uygulanmalı, el sabunları kremli veya yağlı olmalı, eldiven kullanılmalıdır.
El kremleri, tırnakları korumak için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle tırnak koruyucu kremlerin düzenli kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Kış günlerinde kalın çoraplar, bot, çizme içinde uzun süre kalan ayaklara salisilik asit ve üre içeren krem ve pomadlar düzenli olarak uygulanmalıdır.
Soğuk ve kuru havanın cildi yaşlandırma etkisinden korunmak amaçlı retinoik asit, glikolik asit, askorbik asit ve peptidler, krem, serum, maske şeklinde uygulanmalı; sistemik olarak antioksidan vb. gerekli maddeler kapsül veya tablet formlarında alınmalıdır.
Vücut ve yüz peeling’i yapmak için en uygun zaman kış aylarıdır. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için öncelikle ölü hücreleri temizlemek gerekir. Kışın deri tipine göre sıklığı ayarlanarak glikolik asit, retinoik asit veya salisilik asit içeren jel, krem veya maskelerle derinin ölü tabakası yenilenmesi mutlaka sağlanmalıdır.
Omega-3 desteği kışın cilt bakımının etkisini arttıracaktır. Kış mevsiminin meyveleri ve sebzeleri ile birlikte tahıllı besinler de, kışın cilt bakımının daha etkili olması için sağlıklı beslenme kuralları arasında yer almaktadır.