Kış Aylarının Vazgeçilmez Besinleri
Yazar Olcay Barış • Diyetisyen • 5 Mart 2019 • Yorumlar:
Mevsim geçişlerinde karşılaştığımız ısı değişiklikleri, ödem sorunları ve ani değişen hava şartları vücudumuzun bağışıklık sistemini zayıflatarak sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir.Özellikle sonbahar-kış dönemi, solunum yolu rahatsızlıkları, astım, alerjik hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar gibi birçok rahatsızlığı da beraberinde getirmektedir. Bağışıklık sistemini ayakta tutmak için iyi bir beslenme çok önemli. Doğru beslenerek bağışıklık sisteminizi koruyabilir hastalıklarla mücadele edebiliriz.İşte karşınızda kış aylarının vazgeçilmez besinleri:
Boza
Bilinen en eski Türk içeceklerinden biri olan boza Orta Asya’dan Balkanlar’a doğru geniş bir coğrafya yayıldığı rivayet ediliyor. A, B, C ve E vitaminlerini içeren boza içeriğindeki aktif mayalar ve laktik asit bakterileri sayesinde probiyotik etki (bağırsak florasını düzenleyici etki) gösteriyor fakat yoğun şeker ve enerji içeriği nedeniyle dikkatli tüketilmesi gereken bir kış içeceği.Darı, mısır veya pirince su katılarak pişirilen boza, daha sonra süzülür ve mayalandırma işlemi ile şeker eklenir. Tahıl grubundan elde edildiği için B grubu vitaminlerinden zengindir. Öksürüğe iyi gelir. Süt yapıcı özelliği ile hamile bayanlara ve vitamin kaynağı olan sporculara tavsiye edilir.
1 su bardağı boza yaklaşık 250 kaloridir.
Salep
Salep, orkideler ailesinin değişik renkte çiçek açan birkaç türünün toprak altı yumrularından elde edilen bir toz. Bağışıklığı kuvvetlendiren salep aynı zamanda soğuk kış günlerinin vazgeçilmez içeceği. Özellikle mide rahatsızlıklarında etkili olan salep hazmı kolaylaştırarak mideyi rahatlatıyor. Vücut ısısını dengeliyor. Bronşite iyi geliyor fakat yoğun enerjisinden dolayı boza gibi dikkatli tüketilmesi gereken bir kış içeceği. Boğaz ağrısı ve öksürüğe iyi gelen salebin içine şeker de eklendiği için tüketimine dikkat etmek gerekir. Salebin içine eklenen tarçın kan şekerini dengeler, lezzet verir.1 su bardağı salep yaklaşık 200 kaloridir.
Kestane
Havaların soğuması ile birlikte kış mevsiminin vazgeçilmezi kestane B1, B2 ve C grubu vitaminleri, potasyum, magnezyum, demir, fosfor açısından zengin. Unutmayalım 2 büyük boy veya 3 orta boy kestane 1 dilim ekmek ile eşdeğer Bu yüzden tüketim miktarına da dikkat etmek gerekiyor. .Kestanenin aşırı tüketimi hazımsızlık gibi sindirim sıkıntılarına yol açabilir. Lif bakımından zengin olan kestane özellikle ishal dönemlerinde de tüketilmemeye özen gösterilmelidir.
Kestane başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilir lif, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral maddeler, B1, B2 ve C vitaminlerini içermektedir.Lif özelliği sayesinde kandaki kolesterol seviyesinin korunmasına yardımcı olur. Doyurucu olduğu kadar da besleyicidir. Deri ve cilt sağlığına iyi gelir, antioksidan özelliği yüksek olduğundan yara iyileşmesinde kullanılır. Karaciğere ve mideye iyi gelen kestane aynı zamanda iyi bir potasyum kaynağıdır.Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı olan kişiler dikkatli tüketmelidir. 100 gram yenebilir kestane ortalama olarak 160 kalori enerji sağlamaktadır. Kavrulduğu takdirde nem oranı % 20 dolaylarında azalırken, şeker miktarı % 25 oranında artmakta ve enerji değeri 200 kalori olmaktadır.