Koronavirüs Psikolojisi
Yazar İpek Akalp İnal • Psikolog • 15 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Yaklaşık bir yıldır tüm dünya gündemini değiştiren, ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Covid-19 salgını halen devam etmekte. Koronavirüs, Dünyayı etkileyen küresel bir tehdit olarak karşımıza çıkmıştır; bireysel ve sosyal hayatımız üzerinde ani ve beklenmedik etkilere sebep olmuştur. Koronavirüsün en çok fizyolojik problemler oluşturduğu konuşulsa da günden güne artmasıyla birlikte, insanlarda psikolojik ve davranışsal tepkiler de ortaya çıkmaktadır. Dünya’yı etkileyen bu salgın krizinin hepimizin üzerindeki psikolojik ve davranışsal etkilerini anlamak oldukça önem taşımaktadır. Bu virüs nedeniyle en çok akla gelen; “koronavirüs bana bulaşır mı?”, “bulaşmaması için neler yapmalıyım?”, “eğer virüs bana bulaşırsa iyileşebilir miyim?”, “ateşim mi var?” gibi daha birçok kaygı barındıran sorulardır. Bu sorular önceleri genelde toplu yerlerde (hastane, avm, havalimanı, vb.) bulunması gereken çalışanlar tarafından sorulsa da, artık çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin zihinsel olarak etkilendiği bir durum haline gelmiştir. Birçoğumuzun doğrudan sağlığını etkilerken, dolaylı olarak hayatlarımızın pek çok alanını olumlu ve olumsuz etkilediğini belirtmek isterim. Sağlığımızı, ekonomimizi, günlük yaşamımızı, kişilerarası ilişkilerimizi, kendimizle olan ilişkimizi fazlasıyla derinden etkiledi. Günlük rutinlerimizin bir anda değişmesine neden oldu ve bununla birlikte biz yetişkinler için süregelen iş hayatından, çocuklarımız ve gençlerimiz için ise okul, üniversite yaşamından zorunlu olarak evde kalma sürecimiz başladı. Özgürlük ihtiyacımız, karantinanın ilk günleri ve zamanlarında bizleri ve çocuklarımızı oldukça zorladı, çoğu zaman kendi kontrolümüzü kaybetmiş gibi hissetmeye başladık. Hiç beklemediğimiz bir anda ve daha önce deneyimlemediğimiz ya da ihtiyaç duymadığımız maskeler hayatlarımıza dahil oldu ve takılması zorunlu hale geldi. Bu sürece hepimiz hazırlıksız yakalandık. İçgüdüsel olarak, kimimiz hazır olmadığımız duruma bir şekilde adapte olurken, kimilerimiz bu sürecin zorunluluklarını sorguladı ya da görmezden gelmeye çalışarak eski yaşamına devam etmeyi tercih etti. Koronavirüs, aslında bizlere bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı hatırlattı. Kendi sağlığımız ve bir başkasının sağlığı için bizi en çok zorlayacak durumla karşı karşıya getirdi; sevdiklerimizle temas edememeyi… Sevdiklerimize ve yakınlarımıza sarılıp, onlara dokunmak bir sevgi ifadesi yani sevgiyi paylaşma halidir. Sarılıp, dokunan kişi kendisini ilişkilerinde tamamlanmış ve ait hisseder. Bütünlük ve aidiyet duygusu, hayatlarımızdan keyif almamızı ve mutlu olmamızı sağlar. Ne yazık ki koronavirüs, bize çoğunlukla kendimizi eksik hissettiriyor. Tabi ki yaşadığımız negatif duygularla bu süreçte, başa çıkabilmek için yeni yollar keşfettik. Örneğin; kimimiz kendilerinin veya çocuklarının bazı duygularıyla, düşünceleriyle ya da davranışlarıyla baş edemediğini fark ettiği noktalarda psikolojik destek almayı denemeye başladı. Kaygı, yalnızlık, eksiklik ve mutsuzluk duyguları çözümlemekte en çok zorlandığımız duyguların başlıcaları oldu.
Covid-19 sebebiyle en çok ortaya çıkabilecek psikolojik problemlerden birisi kaygı (endişe) bozukluğudur. Kaygılar, zihnimizdeki olumsuz düşüncelerle ortaya çıkan bir problemdir. Günlük yaşantımızda birçok şey ile ilgili endişeler görüldüğü gibi, dünya genelinde büyük bir topluluğu etkileyen koronavirüse karşı da bu kaygılar ortaya çıkmaktadır. Kaygıya sebep olan en önemli faktörlerden biri ise belirsizliktir. Belirsizlik devam ettikçe kaygı durumunun gittikçe artmasına neden oluyor. Kaygılar artmaya devam ettikçe; depresyon, panik atak, paranoya, obsesif düşünceler, fobiler, yeme bozuklukları, saldırganlık, bencillik, dürtüsellik, bağımlılık, damgalama gibi farklı ruhsal ve davranışsal sorunları da ortaya çıkarabiliyor. Bir durun ve düşünün; bu zamana kadarki süreçte bizler yetişkin olarak koronavirüsün etkileriyle mücadelede zorlanabilirken çocuklarımızın psikolojisinin nasıl etkilendiğini…
Koronavirüs; belkide aslında hepimizin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunun farkındalığını artırdı.
Sizde eğer içinizde bulunduğunuz durumun psikolojik etkilerinin üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsanız, psikolojik destek almaktan çekinmeyin…