Kurban Bayramı'nda Nasıl Beslenmeliyiz?
Yazar Rabia İnkaya • Diyetisyen • 2 Ağustos 2020 • Yorumlar:
"Ah o eski bayramlar nerede.." diye geçmişe özlem duyacağımız bir kurban bayramı bizleri bekliyor. Ülkemizi, hatta tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla mücadele ederken, hepimiz geçmişte kalan bayramları hasretle yad ediyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönemin hassasiyetine de dayarak, kurban bayramını en sağlıklı şekilde geçirmek adına , bu yazıyı hazırlamak istedim.
Diliyorum ki; en kısa zamanda daha normal, daha sağlıklı, daha bilinçli bir şekilde hayatlarımıza devam edebiliriz.
Peki kurban bayramında nasıl beslenmeliyiz?
• Her zaman olduğu gibi bayram sürecin de sağlıklı beslenme kuralları göz önünde bulundurulmalıdır.
• Aşırı olmadığı sürece her besinin beslenme planında bulunabileceği bilinmelidir.
• Kurban bayramında sadece şeker tüketimi değil bunun yanında kırmızı et tüketimi de artmaktadır.
• Ateroskleroz (damar sertliği), kalp-damar hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, diyabet, mide rahatsızlıkları, aşırı kilo sorunu olan bireylerin bu süreçte beslenmelerine daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir.
• Normal bayramlardan farklı olarak, pandemi süreci sebebiyle, bu bayram misafir ağırlamanın azalması ile sağlıklı beslenmek daha kolay olacaktır.
• Bayramda etin kesim anından itibaren; işleme, pişirme ve saklama kısımlarına kadar her aşamasına dikkat edilmelidir.
• Öncelikle kurbanın veteriner kontrolünden geçmesi ve hijyenik şartlara uygun kesim yapılması gerekmektedir.
• Zararlı mikroorganizmaların ürememesi için; et, işlem sürecinde çok fazla sıcak ortamda bulundurulmamalıdır.
• Aynı zamanda etin ilk sertliğinin geçmesi adına 24 saat ±4 °C'de dinlendirildikten sonra tüketilmelidir.
• Geriye kalan etler tek seferde kullanılacak porsiyonlar halinde paketlenmeli ve dondurulmalıdır. Derin dondurucudaki etler -18°C'de 3-12 ay saklanabilir.
• Ayrıca etler kıyma ya da kuşbaşı yerine büyük parçalar halinde dondurulduğunda daha uzun süre saklanabilmektedir.
• Çözdürme işlemi uygularken et dış ortamda bırakılmamalıdır. Bir gece önceden buzdolabının 0-4°C'lik kısmına konulmalı ve burada çözülmesi beklenmelidir. Böylece mikroorganizma üremesi engellenmiş olacaktır.
• Lakin çözdürülen et, bir daha asla dondurulmamalıdır.
• İlk olarak eti pişirirken kızartma ve kavurma yöntemlerinden vazgeçerek; haşlama, buğulama ve ızgara tercih edilmelidir.
• Et tüketimi öğle yemeğinde yapılmalıdır. Akşam yemeğinde ise; çorba, sebze yemeği ya da kurubaklagiller gibi hafif besinler tercih edilmelidir. Kahvaltı atlanmamalıdır.
• Etin yanında bol yeşillikli salata mutlaka tüketilmelidir. Böylece hem posa alımı sağlanmış olacaktır hem de C vitamini sayesinde demir biyoyararlanımı artacaktır.
• Şekerli ve asitli içecekler yerine ayran, cacık ya da sade soda tüketilmelidir.
• Kurban Bayramı'nın klasikleşen yemeği kavurma pişirilirken; içine ekstra tereyağı ya da kuyruk yağı eklenmeyerek kendi suyu ile pişmesi sağlanmalıdır.
• Mangal yapılırken et ile kömür arasında en az 15 cm mesafe olmalıdır. Et yağlarından tamamen ayrılmalıdır. Çünkü eriyip ateşe damlayan yağlar duman oluşturarak kansorejen maddelerin ete ulaşmasına neden olmaktadır.
• Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ya da meyve tercih edilmelidir. Baklava günde 1-2 adet ile sınırlandırılmalıdır.
• Pirinç pilavı, makarna yerine bulgur pilavı, zeytinyağlı sebze yemekleri ve salatalar ile öğünler planlanmalıdır.
• Artan çay ve kahve tüketimine dikkat edilmelidir. Yüksek kafein alımı; çarpıntı, uykusuzluk, halsizlik gibi sorunların oluşmasına sebep olmaktadır.
• Günlük su tüketimi ihmal edilmemelidir. Günlük su ihtiyacı, kilogram başına 30-35 ml ile hesaplanmaktadır.
Bu ufak önerilere dikkat ettiğimiz sağlıklı, huzurlu ve sosyal mesafeli bir bayram dileği ile...