Kusura Bakmayın!
Yazar Berna Ermiş • Psikiyatrist • 20 Kasım 2018 • Yorumlar:
Kendimi kötü hissetmeye göreyim, bir bakıyorum buz dolabının önündeyim. Son yıllarda ise daha fazla kilo almaya başladım. Bedenimden o kadar utanıyorum ki iki yıldır tatil planı yapmıyorum. İçimden bir ses “oh olsun sana” diyor. Benim gibi beceriksiz birinin bu durumdan kurtulması ne kadar kolay olur, açıkçası fikrim yok. Bu yetmezmiş gibi iş yerinde de problemlerim var.
Yakın arkadaşım diyebileceğim biri yok. Patronumsa sürekli beni eleştiriyor. Aslında hak ettiğimi düşünüyorum bu eleştirileri. İşe yaramazın teki olduğumu söylüyor. Diğer çalışanlara göre başarısız olduğumu düşünüyorum. Yapmam gereken işleri ertelediğim oluyor. Kendimi mutsuz ve değersiz hissediyorum. Çoğu zaman yorgunum. Sabahları uyanmak zor geliyor. İşten ayrılmayı düşünüyorum bir an. Peki kilolarından nasıl ayrılacaksın diyor bir ses. Utanıyorum…
Çoğu zaman değersiz ya da sevilmez olduğunuzu düşünüyor, ilişkilerinizde çabuk inciniyor ve bu incinmeyi hissetmek size dayanılmaz geliyorsa bu yaşantının sebeplerinden biri “kusurluluk” şeması…
Bu şemanın varlığında yoğun olarak hissedilen duygu utançtır. En sık görülen şemalardan biri olup, şemanın tetiklenmesi ile inanışlarınızın içine çekilir, gerçeği değerlendirmekte zorluk yaşayabilirsiniz. Yaşama iyi uyum sağlayan yetişkinler olabilmemiz için çocukluğumuzunda ihtiyacımız olan belli noktaların karşılanması halinde olumlu etkilerin ortaya çıktığını görüyoruz. Yani mükemmel olması gerekmiyor. Bir çocuğun gelişimi için neye ihtiyacı vardır sorusunun cevabında, aslında her insanın karşılanmasına muhtaç olduğu bir takım evrensel ihtiyaçlar yatıyor. Bir çocuğun öncelikle güvende hissetmeye, özerkliğe, özsaygıya, kendini ifade etmeye, gerçekçi sınırlara ve başkaları ile bağlılık hissetmeye ihtiyacı vardır. Eğer bunlar karşılanırsa çocuğun psikolojisi sağlıklı ilerler. Eğer eksik kalırsa; karşılanmamış bu ihtiyaçların zedeleyici etkisi ile oluşan erken dönem uyumsuz şemalar yaşam boyu gelişirler. Kendimizle ilgili değiştirilmesi zor çekirdek inançlarımızdır. Çocuklukta başlayan ve yaşam boyu tekrar eden özyıkıcı kalıplardır. İşte bunlardan biri de “kusurluluk” şeması…
Kusurluluk şeması ile mücadele ederken, şemaya teslim olur, kaçar ya da aşırı telafi mekanizmalarını kullanarak karşı saldırıya geçersiniz. Şema nedeni ile statü yönelimli bir arayış içine girmiş olabilirsiniz. Başarı sizin için hayattaki en önemli şey haline gelmiş ancak başarılı olduğunuz zaman iyi hissediyorsunuzdur. Narsisistik kişilik örgütlenmesinin temelinde de kusurluluk şeması yatar. Kusurlu hissetmenin ve incinebilirliğin derin acısını yaşamak istemeyen bu kişilik örüntüsüne sahip kişiler yakın bağlar kurmayarak daha yüzeyel ilişkiler kurmayı tercih edebilirler. Şemanın hissettirdiklerinden kurtulabilmek için kaçma yolunu kullanıyorsanız aşırı spor yapmak, yemek yemek ya da alkol kullanmak yoluna gidiyorsunuzdur. Bu şemanın temel noktalarından biri kendinizi sürekli başkaları ile kıyaslamanızdır. Diğerlerini idealize edip kendinizde kusurlar ve eksikler bulursunuz. Sonuçta kendinizi beceriksiz, başarısız, işe yaramaz olarak değerlendirirsiniz. Yaptığınız olumlu şeyleri yok sayarsınız. Uzun süreler depresif yakınmalarınız olabilir. Duygusal anlamda böylesi derin noktalara temas eden ve tetiklendiğinde kişinin canını acıtan “kusurluluk” şemasının kökenleri nedir?
Sebeplerden biri mizaç olabileceği gibi ebeveynleriniz sizi yaşanılan olumsuz bir durum nedeni ile suçlamış, reddetmiş ya da eleştirmiş olabilirler. Ebeveyniniz sizi kardeşiniz, yakın arkadaşlarınız ile kıyaslamış olabilir. Aileniz tarafından küçümsenip, değersiz olduğunuz hissettirişmiş ve cezalandırılmaya maruz kalmış olabilirsiniz. Şemanızla mücadele ederken kendinizle ilgili kusurluluk fikirleriniz baskın olacağını unutmayın. Bu fikirlerin aslında sizin inançlarınız olduğunu, bununla beraber doğru olmayan inançlar olduğunu aklınızdan çıkarmamaya çalışın. Kusurluluk şemasını hissettiren eşlere ve duygusal bağlara çekilebilirsiniz. Dikkatli olmaya çalışın. Sizi reddeden ve eleştiren duygusal ilişkilerden uzak durmak iyi olacaktır. Yakın ilişkiler kurup samimi davranın. Utanç duygunuzu tanımaya çalışıp bunun ne kadar gerçek olduğunu takip etmeniz işe yaracaktır. Herkes kadar kusurlu olduğunuzu sık sık kendinize tekrarlayın…