Marka Bağımlılığı
Hayatın her alanında hızlı tüketimin hâkim olduğu günümüz şartlarında tüketiciler, yaşamlarını anlamlandıracak unsurlar arayışı içindedir. Tüketicilerin yaşamlarını anlamlandırmada başvurdukları unsurlardan biri ise yine tüketim olmaktadır. Firmalar tarafından markalar tüketicilerin yaşamlarına anlam katacak, kimliklerini tamamlayacak ve yansıtacak bir unsur olarak pazarlanmaktadır. Çünkü sanayileşme ile artan üretim rekabeti de beraberinde getirmiştir ve pazarda her üretici kendi malını diğerlerinden farklılaştırarak talep edilir hale getirmek durumundadır. Pazarda bir çok mal farklı markalarla satışa sunulur ve firmalar arası rekabette ön plana çıkan unsur markadır. Markalaşma kavramının oluşturulması ile tüketicilerin satın alma davranışları üzerinde marka önemli bir hal almıştır. Markalar tüketici açısından fiziki ürün özellikleri gibi elle tutulur ihtiyaçların giderilmesinden öte psikolojik ihtiyaçların giderilmesi açısından da önemli bir yer edinmiştir.
Tüketiciyi marka kavramına yönelten 4 temel unsur vardır.
Kalite Güvence Fonksiyonu : Kişi belirli bir markadan ürün alırken markasız ürün almaya göre daha az risk almış olur. Özellikle markayı daha önce de kullandıysa çok daha rahat hisseder. Ancak kullanmadığı bir marka bile olsa belleğinde o marka ile ilgili belli kriterler mevcuttur ve satın alma kararını bunlara göre verir.
Kişisel Kimlik Fonksiyonu : Kişinin bazı markalar ile kendi kişiliğini özdeşleştirmesi durumudur. Kişinin kendi imajını marka imajı ile zenginleştirme fikrine dayanmaktadır. Mesela kullandığı araba, cep telefonu, kıyafetleri vb tüm eşyaları onun imajının oluşmasında katkı sağlar. Yani kişi oluşturmak istediği imaj için belli markalara yönelebilmektedir.
Sosyal Kimlik Fonksiyonu : Kişinin bir gruba dahil olması belli imajları tercih etmesi ile desteklenebilir. Hatta günümüzde “x markasını kullananlar birliği” gibi oluşumlar olabilmektedir. Muniz ve O’Guinn marka toplumu kavramını; coğrafi sınırlara bağlı olmayan, bir markanın hayranı olan kişilerin geliştirdikleri sosyal ilişkilere dayanan bir toplum olarak tanımlamaktadırlar. Bireyler bir gruba ait olmak motivasyonu ile belli bir markaya sahip olmak isteyebilirler.
Statü Fonksiyonu : Bireyin kullandığı markalar diğer kişilere birey hakkında olumlu ya da olumsuz bilgi verebilmektedir. Araba, cep telefonu, kıyafet vb ürünler bireyin imajını diğerlerine göstermeleri bakımından elverişli araçlardır. Tüketici marka kullanımı ile prestij kazandığını düşünebilmektedir.
Elbette firmaların bizleri etkilemesinin dışında da marka kavramının bizler için bir kolaylık sağladığı bir gerçek. Çünkü tüketiciler için marka bir ürünü tanımanın en basit yoludur. Memnun kaldıkları markadan kaçınmaları için bir sebep yoktur. Marka bir ürünün kalite güvencesi ve garantisidir. Yine de bu faydası dışında çok da kendimizi kaptırmamak, rasyonel düşünceden ayrılmamak gerektiği aklımızın bir köşesinde bulunsun.