Migren
Yazar Ayşegül Daldal • Nörolog • 28 Haziran 2021 • Yorumlar:
Migren Nedir?
Migren ataklar halinde ortaya çıkan, tekrarlayıcı, şiddetli baş ağrısı ile karakterizedir. Ancak şiddetli baş ağrısı, migrenin sadece bir dönemi olup, migreni beyin fonksiyonlarında bozukluğa bağlı olarak şekillenen ve farklı dönemler içinde ortaya çıkan bir semptomlar kompleksi olarak ele almak daha uygundur.
Migrenin bu dönemlerini, ağrı öncesinde ortaya çıkan ve kişinin duygu durumunda veya bilişsel işlevlerinde değişikliklerle şekillenen prodrom dönemi, varsa aura dönemi, ardından ağrının başlaması, ağrının yaşandığı dönem ve ağrının sonlanması ile şekillenen “ağrı” dönemi ve son olarak da postdrom dönemi olarak sıralayabiliriz.
Migren Baş Ağrısının Özellikleri Nelerdir?
Tekrarlayıcı olması
Atağın ilaçsız olarak 4 saatten fazla sürmesi (ve 3 günden az)
Tek yanlı oluşu (%80 hastada)
Zonklayıcı olması
Atak sırasında sıklıkla ışıktan ve sesten rahatsızlık
Merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerle ağrıda artış
Ağrıya sıklıkla bulantı veya kusmanın eşlik etmesi
Ağrının orta şiddette veya şiddetli olması
Migren Baş Ağrısının sıklığı nedir?
Kadınların yaklaşık %20'sinin, erkeklerin ise %8'inin migrenli olduğu bilinmektedir.
Migren Baş Ağrısının tanı testi var mıdır?
Migren tanısı için özel bir laboratuvar testi veya radyolojik inceleme yoktur.
Migren Baş Ağrısının tipleri nedir?
Aurasız Migren: Birçok hastada görüldüğü gibi öncesinde nörolojik bozukluk olmaksızın ortaya çıkan baş ağrısıdır.
Auralı Migren: Aura, migrenli hastaların %10–15 kadarında ağrıların hemen öncesinde görülen 5–60 dakika arası süren, geçici nörolojik belirtilerdir. En sık görsel (tek yanı görememe, beyaz ışıklar ya da kırık çizgiler görme gibi) veya dilde, yüzde, kolda uyuşma, güçsüzlük, konuşmada bozulma gibi bulguların birkaçı veya vertigo gibi diğer arka sistem bulguları, hatta uyanıklık kusuru şeklinde aura olabilir. Hemen ardından veya 1 saat içinde ağrı ortaya çıkabilir ya da nadiren aurayı baş ağrısı izlemeyebilir.
Kronik Migren:
Hastanın en az 3 ay süreyle, ayda 15 veya daha fazla gün baş ağrısı yaşaması ve bu baş ağrılarından en az 8 gününün migren özellikleri taşıması kronik migren olarak tanımlanmaktadır. Auralı ya da aurasız ataklar olabilir ve baş ağrısına bağlı kısıtlılığı en yoğun yaşayan gruplardandır. Baş Ağrısı migren veya gerilim tipi özelliklerini gösterebilir. Genellikle yoğun olarak ağrı kesici kullanımı söz konusudur.
Vestibüler Migren (Migrenöz Vertigo)
Son sınıflamada apendiks bölümünde yer alan ve henüz bir migren alt tipi olarak yayınlanmayan bu tanı gün geçtikçe klinisyenlerin dikkatini çekmeye devam etmektedir. Migren tanılı hastaların yaklaşık %10’unda vestibüler migren tanısı için yeterli bulgular olduğu bildirilmektedir. Baş dönmesinin özelliklerini gözden geçirdiğimizde gerçek vertigo olabileceği gibi, “dizzines” şeklinde nonspesifik ya da sadece pozisyonel olarak ortaya çıkabilmektedir. Vertigo süresi ise oldukça değişkendir, dakikalar ya da günler boyunca sürebilir. Migren ile ilişkili semptomların vertigo ile ilişkisi de değişkendir. Bu semptomlar vertigodan önce, sonra ya da eş zamanlı olarak ortaya çıkabilir.
Menstrüel (adet döneminde görülen) Migren
Kesin tanımlamalar değişmekle birlikte menstrüel migren tanımı perimenstrüel dönemde oluşan migren ataklarını tanımlamaktadır. Klinik gözlemler, migren baş ağrılarının menstrüel dönem öncesinde daha sık ve daha şiddetli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu baş ağrıları diğer migren baş ağrılarının cevap verdiği tedavilere dirençli kalabilir, uzayabilir ve çok daha şiddetli olabilir. Menstrüasyon sırasında migren atakları sık görülmesine karşın, eğer atakların %90’ı menstrüasyon sırasında oluyorsa bu menstrüel migren adını alır. Baş Ağrısının menstrüel migren olarak tanımlanabilmesi için atakların %90’ının adetten önceki 2 gün ve adetin son günü arasında olması gerekmektedir. Migren riski adetin ilk 3 günü daha fazladır
Migren Tedavisi
Migren nedeniyle hastaların hayat kalitesi belirgin derecede düşer, atakların tedavi edilmesi çoğunlukla gereklidir. Ayrıca tablonun sıklığı ile birlikte düşünüldüğünde migren atağı sırasında hastanın işini yapamaz duruma gelmesi toplumsal anlamda da kayıplara yol açmaktadır. Migren tanısı koyulduktan sonra hastaya migrenin hayatı tehdit eden bir beyin hastalığı olmadığı ve tedavisinin belli bir düzene göre ve hekimle işbirliği içinde yapılması gerektiği açıklanmalıdır.
Migrenin İlaçla Tedavisi
Migrende ilaç tedavisi ataklardan korunmaya yönelik “profilaktik” veya önleyici/koruyucu tedavi ve atağın ağrı, bulantı, kusma gibi yakınmalarının giderilmesine yönelik “atak (akut/ağrı) tedavisi” olarak iki şekilde yapılır. Profilaktik tedavi belirli bir süre boyunca düzenli ilaç kullanarak ağrı sıklığını ve şiddetini azaltılmaya yöneliktir. Migren tedavisi herkese aynı şablonun uygulanmadığı, her hastaya özel olarak karar verilmesi gereken bir tedavi şeklidir.
Migren' de Girişimsel Tedaviler
Botulinum nörotoksini, kronik migren önleyici tedavisinde kullanılmaktadır, epizodik migren tedavisinde etkinliğini gösteren yeterli kanıt yoktur. Kranyal ve servikal bölgede 31 farklı noktaya, 3 ay aralıklarla uygulanır.
Büyük oksipital sinir (GON: great occipital nerve) blokajı, sık ataklı migrende, özellikle kronik migrende lokal anestetikler ile büyük oksipital sinir (GON: great occipital nerve) blokajı girişimsel tedaviler arasında görülmektedir.
Son yıllarda, özellikle medikal tedaviye yanıt alınamayan migren hastalarında nörostimülasyon uygulamaları gündeme gelmiştir. Non-invazif yöntemler arasında transkranyal manyetik stimülasyon, transkranyal doğru akım uyarımı ve non-invazif vagal sinir stimülasyonu (VSS); invazif yöntemler arasında ise oksipital sinir stimülasyonu ve implante VSS yer almaktadır. Henüz rutin klinik kullanımları yoktur.