Narsisistik Kişilik Bozukluğu: Bencillikten Daha Fazlası
Yazar İlkay Kılıçarslan • 26 Mart 2024 • Yorumlar:
Narsisist sözcüğünün kökeni Yunan mitolojisindeki Narcissus’tan gelmektedir. Efsaneye göre avcı olan Narcissus bir gün su içmek için nehir kenarında suya doğru eğildiğinde su üzerinde kendi yansımasını görür ve bu yansımaya âşık olur. Kendi görüntüsü karşısında büyülenen Narcissus günden güne su içmeden, yemek yemeden orada kalır ve sonunda ölür. Tıpkı efsanedeki gibi narsisistik kişilik bozukluğuna sahip kişiler de kendini beğenmiş tutumlar sergiler.
Narsisitik Kişilik Bozukluğunun Belirtileri:
-
Başarılarını ve yeteneklerini abartır.
-
Başkaları tarafından çok beğenilmek ister.
-
Özel ve eşi benzeri bulunmaz biri olduğuna düşünür, onu ancak özel ve üstün diğer kişilerin anlayabileceğine ve yalnızca onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.
-
Kendi çıkarları için başkalarını kullanır.
-
Başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını anlamak istemez.
-
Başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
-
Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar sergiler (APA, 2014).
Narsisistik kişilik bozukluğuna sahip herkes aynı belirtileri göstermeyebilir. Bu bozukluğa sahip olmalarının nedeni de aynı olmayabilir. Örneğin Masterson, 3 ayrı narsisistik alt tip tanımlamıştır (Masterson & Lieberman, 2017):
-
Teşhirci narsisistik kişilik bozukluğu: Çocukluğunda, anne ve babası tarafından hep mükemmel olduğuna dair yüceltmelerle yetiştirilen bireylerde görülür. Bu bireylerin ebeveynleri kendi gerçekleştiremediği ideallerini çocuklarına yansıtabilir. Hayran olunması gereken bireyler gibi yetiştirilen bu çocuklar da yetişkinliklerinde olumlu yanlarını diğerleri hayran olsun diye teşhir ederler.
-
Gizli narsisistik kişilik bozukluğu: Çocukluğunda anne ve babası tarafından özgüvenin desteklenmesi, onaylanma ve yüceltilme gibi ihtiyaçları karşılanmayan bireylerde görülür. Bu kişiler aşırı tevazu geliştirerek ebeveynlerini idealleştirir ve yetişkinliklerinde de etraflarında idealleştirebilecekleri insanlar ararlar. Bu insanların gölgesinde onların mükemmelliklerinden pay alarak yaşarlar.
-
Değersizleştirici narsisistik kişilik bozukluğu: Çocukluğunda şiddete maruz kalan, aşağılanan, ruhsal ihtiyaçları karşılanmayan bireylerde görülür. Yaşanılan bu travmatik deneyimler içsel bir değersizlik duygusu yaratabilir. Kişiler bu his ile başa çıkamadığında, bir savunma mekanizması geliştirerek bu hissi telafi etmek için etrafındakileri değersizleştirir.
Narsisistik Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Her ne kadar gündelik dilde büyüklenmeci ve bencil tutumlar sergileyen kişilere “narsist” sıfatı yakıştırılsa da narsisistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin tanısını koymak o kadar da kolay değildir. Psikiyatristler ve klinik psikologlar, Amerikan Psikiyatri Birliği (APA)’nin ruh sağlığı çalışanları için yayımlamış olduğu tanı ölçütleri kitabındaki kriterlere bakmak dışında psikolojik testler de içeren geniş çaplı bir değerlendirmeden sonra tanıya karar verirler ve sonrasında genellikle psikoterapi yöntemi ile tedavi ederler.
Psikoterapide;
-Bireyler başkalarıyla daha iyi ve samimi ilişkiler kurmayı öğrenir, empati ve şefkat duygularını geliştirirler. Böylece sağlıklı ilişkiler sürdürebilir, okul ve iş yeri ortamındaki arkadaşlarıyla işbirliği yapabilirler.
-Rekabete girmelerine ve başkalarını küçümsemelerine neden olan duygu ve düşüncelerini fark ederler. Böylece yenilgiyi ve eleştiriyi kaldırabilir, kendi yetkinlik ve potansiyellerini doğru bir şekilde analiz edebilirler.
-Sorumluluk almayı kabul eder ve buna uygun hareket etmeye başlarlar. Böylece yetersizlik hissine bağlı gelişen sorunların etkilerini anlayıp tolere edebilirler.
-Ulaşılamaz hedefler koymaktan ve hep en ideal koşulları beklemekten vazgeçmeyi öğrenirler. Böylece nelerin yapılabilir nelerin ise vaz geçilebilir olduğunu anlayabilirler.