Ne Zaman Doyacağız?
Yazar Mehmet Şakir Kaya • Akupunktur Uzmanı • 6 Şubat 2019 • Yorumlar:
İŞTAH/DOYUMSUZLUK, AÇLIĞIN dışa vurmuş hali. Peki nelerin açlığını çekiyoruz? Bu asrın insanlarını ‘Tüketim Toplumu’ haline getiren nedir acaba? Ruhsal/Duygusal durumlarınızın iştahımızla ne gibi ilişkileri var?
İsviçre’de bir araştırmada Duygusal, Bedensel, Zihinsel ve Cinsel açlıklarımız değerlendirilmiş ve aynı merkezleri uyardıkları görülmüş. Belirlenmiş sürelerde yemek yemeyen, cinsel perhiz uygulayan ve kimseyle konuşmayan 3 grup oluşturulmuş. Sonrasında beynin aynı merkezi uyarılmış. Uzaklaştırılan şeylerin geri verilmesiyle de beynin açlık merkezi normale gelmiş. Acıktığımızı düşündüğümüzde bir an durup kendimizi dinleyelim. Acaba gerçekten aç olduğumuz için mi açız? Ailemizle hoş bir sohbete mi ihtiyacımız var? Ya da eşinizin sıcaklığını mı istiyorsunuz? En yakınlarımız dahil herkesten kendimizi soyutluyor muyuz? En güzeli ise gerçekten mi açız? Sonrasında da neye ihtiyacımız varsa ona yönelmeliyiz. Canımız her istediğinde yemeye koyulursak; bedenimize istediğini vermediğimiz için, açlığımızı dindiremeyiz. Kendimizi dinlemeyi öğrenmeli ve bunu günlük rutin işlerimiz arasına sokmalıyız ki; iç dinginliğine/huzura ulaşalım. En azından sabahları olmak üzere sabah-öğlen-akşam 5 dakika boyunca hayatımızın günlük iş/streslerini bir kenara bırakarak kendimizi dinlemeliyi adet edinmeliyiz. ‘Nefes egzersizlerini’(Yoga da olabilir) hayatımıza sokmamız rahatlamamızın yanında bir çok faydasını da beraberinde getirecektir. Önce derin bir nefes alıp onu tutabileceğimiz kadar içimizde tuttuktan sonra bütün nefesimizi yavaşça verelim. Bu nefesleri alıp vermeye 5 dk devam edelim. Hedefimiz( ama yapmayın tüm egzersizlerin hedefi vardır) her seferinde 5sn nefes al- 10sn nefes tut-20sn nefes ver şeklinde olmalı. Yapabileceğimiz diğer bir şey de ‘içten bir dua’ olsa gerek. Dua insanlardan çok daha üstün bir varlığa dayanmanın verdiği güvenle insana dinginlik verir. Namazlarımızdan sonra ya da geceleri dua fırsatlarını değerlendirmeliyiz. Mealen ‘ Rabbin seni terketmedi, sana darılmadı da’, ‘Rabbi kulunu zayi edecek değildir’ ayetlerini hatırlayıp; Rabbine güven içerisinde edilen dualarımızla, Allah’la hasbihal edersek; huzura ulaşırken açlıklarımızdan da kurtulmuş oluruz. Bunlarla beraber yakın çevremizle ilişkilerimizi geliştirelim, kendimizi ifade edebilmeyi adet edinelim. Her güzel şey gibi duygularımız da paylaştıkça güzelleşir ve artar. Bunun tersi de doğrudur. Çirkin şeyler paylaşıldıkça azalır. Ufak bir dip not: Çirkin şeyler paylaşılmaz ise kendisini tutanı çirkinleştirir.????
Kabaca bir gözlemimle konuyu kapatmak istiyorum. Bir insan hep açsa ve doymuyorsa; Ruhsal-Duygusal Açlık, acıkmadığı halde bir şeyler yemek istiyorsa; Vitamin-mineral-değerli besin eksikliğine bağlı açlık, yemeklerden kısa bir süre( 2-4 saat) içinde acıkıyorsa; fazla basit şeker tüketimine bağlı açlık düşünülmeli ve ona göre tedbir alınmalı.