Şeker Hastalığı (Diyabet)
Yazar Nida Doğan Kızılbay • Diyetisyen • 6 Şubat 2019 • Yorumlar:
Diyabet, pankreastan salgılanan insülin hormonunun eksikliği veya insülin salınımındaki bozukluk nedeniyle kan şekerinin yükselmesi ve organizmanın bu sebeple karbonhidrat, protein ve yağdan yeterince yararlanamamasına sebep olan, sürekli tıbbi bakım gerektiren, ölüme neden olabilecek, kronik bir metabolizma hastalığıdır.
Diyabet genel olarak 2 tiptir. Ancak gebelik sırasında ortaya çıkan ve ilaçlar veya değişik başka sebeplerle orta çıkan tipleri de vardır. Diyabet tipleri;
1.Tip 1 Diyabet (İnsüline Bağımlı Olan; vücutta ya hiç insülin üretilememesi ya da çok yetersiz seviyede üretilmesinden kaynaklı insülinin dışarıdan takviye edilmesinin zorunlu olduğu diyabet tipidir.)
2.Tip 2 Diyabet (İnsüline Bağımlı Olmayan; pankreastan insülin üretilir fakat bu insülinin ya yetersiz ya da etkisiz olduğu diyabet tipidir.)
3.Gestasyonel Diyabet(Gebelikte orta çıkan, gebelik diyabetidir.)
4.Diğer Özel Tip Diyabetler olarak sınıflandırılmaktadır.
Tip 2 Diyabet en yaygın görülenidir. Toplumun %5-10’u tip 2 diyabetlidir. Tüm dünyada tanı koyulan diyabetlilerin %90-95’i tip 2 diyabet, %5-10’u tip 1 diyabet ve % 2-3’ü ise diğer diyabet tiplerinden oluşmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de 5 milyon diyabetli ve yaklaşık 5 milyon da gizli şeker dediğimiz, gelecekte diyabetli olmaya aday kişiler vardı. Fakat son yıllarda TURDEP ve PURE çalışmalarından elde edilen bulgular son 10 yılda Türkiye’de diyabetli sayısı 2 kat artış göstererek 10 milyon kişiye ulaşmıştır. Bu da yaklaşık her 10 kişiden 2’sinin diyabetli, diğer 2’sinin de diyabetli olma adayı olduğunu göstermektedir.
Daha önce sadece yetişkinlerde görülen tip 2 diyabet, şişmanlığın artması ile çocuklarda da görülmeye başlanmıştır. Bu ise diyabetin görülmesindeki en büyük sorunun, kilo kontrolünün sağlanamaması olduğunun göstergesidir.
Diyabetin kişiye ve topluma yükünü azaltmak için hastalığın olabildiğince erken tanınması ve en uygun şekilde tedavi edilmesi şarttır.
Diyabetin Belirtileri Nelerdir?
-
Ağız kuruluğu, çok susama
-
Çok idrara çıkma,
-
Çok yemek yeme,
-
Enerji eksikliği ve aşırı kilo kaybı,
-
Yavaş iyileşen yaralar,
-
Bulanık görme,
-
Kuru ve kaşıntılı bir cilt,
-
Açlık kan şekerinin 126 ve üzerinde olması,
-
Tokluk kan şekerinin 140’ın üzerinde olması,
-
HbA1c değerinizin % 6’dan yüksek olması diyabet için tanı kriterleri arasındadır.
Yukarıdaki belirtilerin bir kaçına sahip iseniz mutlaka bir hekime başvurmalısınız ve en teşhis ile diyabet sizi yenmeden siz onu yenmenin yollarını aramalısınız.
Uzun süre diyabetli olan ve beslenmesine dikkat edemeyen bireylerde bazı komplikasyonlar meydana gelmektedir. Bunlar mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Makrovasküler komplikasyonlar; körlük(retinopati), böbrek yetersizliği(nefropati), organların kesilerek alınmasına kadar giden diyabetik ayak(nöropati) hastalıklarıdır.
Mikrovasküler komplikasyonlar; kalp krizi gibi kardiyovasküler hastalıklar, inme ve bacaklardaki yetersiz kan akımı sonucu gelişmektedir.
Diyabetli Bireyler Nasıl Beslenilmelidir?
Öncelikle diyabetli her birey mutlaka doktor ve beslenme uzamanı ile komplike bir ekip çalışması içerisinde olmalıdırlar.
-
Beslenmelerinden 3 beyazı(beyaz un, şeker, tuz) mutlaka çıkarmalıdırlar.
-
Kompleks karbonhidratlara beslenmelerinde uygun porsiyonlarda yer vermelidirler
-
Şeker içeriği olan besinlerle birlikte, posalı besinleri tercih etmelidirler. Bu kan şekerlerinin ani yükselişlerini engelleyecektir.
-
Sebze tüketimine özen göstermelidirler.
-
Paketli ürünleri hayatlarından çıkarmalıdırlar.
-
Aşırı yağlı besinlerin tüketiminden kaçınmalıdırlar.
-
Ara öğünler diyabetli bireyler için en önemli noktalardan biridir. Mutlaka ana öğünlerin arasına ara öğünler yerleştirilmeli ve uzun süreli açlıklara karşı önlem almalıdırlar.
-
Günde 3 ara ve 2-3 ara öğün olacak şekilde, 5-6 öğün tüketim gerçekleştirmeli ve öğün atlamamalıdırlar.
-
Haftanın 3 günü balık tüketmeye özen göstermeli veya omega-3 besin takviyesi almalıdırlar.
-
Günlük su tüketim miktarlarına özen göstermeli, vücudun su ihtiyacını karşılamalıdırlar.
-
Önerilen besinlerin önerilen saatlerde yenilmesine dikkat etmelidirler.
-
Karbonhidrat, protein ve yağ dengesine sahip karışık bir öğün almaları diyabet kontrolünü kolaylaştıracaktır.
Diyabetten Korunmak İçin Nasıl Beslenmeliyiz?
-
En önemli ve birinci kural, fazla kilolarınızdan biran önce kurtulmalısınız.
-
Tükettiğiniz besinlerle, fiziksel aktiviteniz arasında bir denge kurup, olmanız gereken sağlıklı kilonuzu korumaya çalışmalısınız.
-
Her gün yapabileceğiniz, düzenli bir egzersiz planı oluşturmalısınız.
-
Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durup, posalı yiyeceklere beslenmenizde yer vermelisiniz.
-
Beslenmenizde kurubaklagilleri, tahılları, sebze ve meyveleri bulundurmalısınız.
-
Sigara ve alkol kullanımından kaçınmalısınız.
-
Doymuş yağlardan ve kolesterolü yüksek besinlerden uzak durmalısınız.
-
Tuz tüketiminizi azaltmalı, salamura ve tütsülenmiş besinleri mümkün olduğunca az tüketmelisiniz.
-
Çeşitli yiyecek gruplarını bir arada, azar azar ve sık sık olacak şekilde tüketmelisiniz.
-
Ailede diyabet geçmişiniz var ise tüm bu saydıklarımız dışında ekstra dikkat ve çaba sarf etmeli, mutlaka en az 6 ayda bir rutin kontrollerinizi yaptırmalı ve doktor muayenesinden geçmelisiniz.
Şekeri, sadece hayatınızda bir sıfat olarak kullanmanız dileği ile sağlıklı bir hayat dilerim.