Obsesif Kompulsif Bozukluk
Yazar Dolunay Zümrüt Çetin • Psikolog • 26 Mart 2018 • Yorumlar:
Kaygı (anksiyete)bizlere rahatsızlık veren, tehlikede olduğumuzu düşündüğümüz bir uyarıcı karşısında veya böyle bir durumun olduğunu düşündüğümüzde, vücut olarak ve zihnen verdiğimiz tepkilerdir. Elbette tehlikeler karşısında tetikte olmamız bizim hayatımızı devam ettiren işlevselliktedir. Aksi taktirde hayatımızı riske atmış olurduk. Fakat kaygımız çok yüksekse günlük hayatımızı sekteye uğratabilir. Obsesif Kompulsif Bozukluk anksiyete bozukluklarının içinde yer alır.Türkçeye takıntı olarak çevrilen obsesyon, kişinin elinde olmadan aklına gelen, onda kaygı oluşturan, ısrarlı, inatçı, tekrarlayıcı, rahatsız edici düşüncelere, imajlara denir. OKBsi olan kişi bu imajlarla(zihinde oluşan resim), düşüncelerle baş etmek için bazı baş etme yöntemleri geliştirir, çünkü kişi bu düşünce zihninde oluşan resimden rahatsız olur. Yaşanılan kaygı ile baş etmek için yapılan davranışlar obsesyonların( istenmediği halde zihne gelen kaygı oluşturan düşünceler) tetikleyicisi haline gelmektedir. Bu da obsesif düşüncenin akla gelişini artırır. Türkçe'ye zorlantı olarak çevrilen kompulsiyon, kişiye rahatsızlık veren, zihne takılan ve kovulamayan düşüncelerin oluşturduğu kaygıyı azaltmak için katı bir biçimde kişinin yapmak zorunda hissettiği belirli davranışlara veya zihinsel etkinliklere denir. Bu davranışlar kişinin obsesyonlarının azalması için yaptığı davranışlardır ve düşüncenin verdiği rahatsızlığı ortadan kaldırır. Ama bir süre sonra düşünceler yine gelecektir. Yani rahatsızlığı kısa süreliğine geçirir ama uzun vadede devam ettiren davranışlardır.
Amerikan Psikiyatri Derneğinin DSM 5 istatiksel tanı elkitabına göre
- Takıntıların(obsesyonların) zorlantıların(kompülsiyonların) her ikisinin varlığı:
Obsesyonlar (1) ve (2) ile tanımlanır.
- Kimi zaman zorla ve istenmeden gelen kişide belirgin bir kaygı ve sıkıntıya neden olan düşünceler imajlar dürtülerdir.
- Kişi bu düşünce, dürtü ve imajlara aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle nötrleme girişimlerinde bulunur.
Kompülsiyonlar (1) ve (2) ile tanımlanır.
- Kişinin aklına gelen obsesyonuna tepki olarak katı bir şekilde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi düşündüğü yinelemeli davranışlarıdır(el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemleridir(dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme)
- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ya da sıkıtıdan korunma ya da korkulan durumdan sakınma amacıyla yapılır ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir.
- Obsesyonlar ve kompülsiyonlar kişinin zamanını alır( örn. Günde bir saatten fazla zamanını alır) ya da kinik açıdan belirli bir sıkıntıya ya da toplumsal , işle alakalı alanlarda işlevsellikte düşmeye neden olur.
Obsesif Kompulsif Bozukluğunun neden ortaya çıktığının bilimsel açıklaması henüz elde edilememiştir. Buna karşın OKB’nin nasıl devam ettiğinin açıklaması vardır.
OKB problemi yaşayan bireyler, akıllarına gelmesini istemedikleri düşüncelerinden rahatsız olurlar, obsesyonlarının ve kompulsiyonlarının anlamsız bulduklarını ifade edebilirler.
En yaygın obsesyon, mikrop kapma, bulaşm, saldırgan düşüncelerdir. Simetri ve tam düzen obsesyonu da vardır kişi sürekli düzenleme ile meşguldür. En yaygın kompulsiyon, kontrol etmedir. Yıkama ve sayma kompülsif davranışları da yaygındır.
Obsesyonu olan kişiler düşüncelere aşırı bir önem verme eğilimindedirler. Düşünmek ile yapmak bu kişiler için aynı anlama gelmektedir, buna eylem düşünce kaynaşması diyoruz. Eylem eşittir düşünce mantalitesi vardır bu kişilerde. Dolayısıyla kişiler düşüncelerini kontrol altına almak isterler. Mesela kendini atma fikri aklına gelen bir kişiyi düşünelim bu kişi ‘’Bu fikir aklıma geliyorsa demek ki ben farkında olmasam bile kendimi atmak istiyorum.’’ şeklinde düşünebilir yani kişiye göre düşüncenin akla gelmesi o davranışı yapmakla ya da yapmayı istemekle aynı şey olmuş oluyor.
Bu rahatsızlığın kilit noktasındaki kelime sorumluluktur. Kişi kendini sorumlu olarak görür. OKB’li kişilerin sorumluluklarına ilişkin duyarlılıkları vardır potansiyel tehlikeleri, zarar olasılığını olduğundan daha aşırı değerlendirme eğiliminde olurlar bundan dolayı doğal olarak bu tehlikelere karşı önlemler alırlar yani kompulsif davranışlar gerçekleştirirler.
OBSESYONLAR
Saldırganlık içeren obsesif düşünceler
Şiddet ve korkunç şeyler içeren görüntüler(imajlar) görmek
Başka birine zarar vermekten korkmak, örneğin istemeden birini balkondan atmaktan ya da bir arabanın, otobüsün önüne itmekten korkmak
Dürtüsel olarak istemediği bir şey yapmaktan korkmak
Dikkatsizliğinden ötürü başkalarını yaralamaktan korkmak
Kendi hatasından dolayı korkunç bir olayın gerçekleşmesinden korkma
Mikrop kapma, hastalanmaya ilişkin obsesif düşünceler
Çevreden gelebilecek bulaşıcı, radyasyon, kanserojen maddeler ve kir, mikrop, toz, dışkı, idrar, tükürük gibi şeylerden iğrenme ve bunlardan korkma
Ev temizliği ile ilgili deterjan, çamaşır suyu gibi malzemelerle aşırı meşgul olma
Bulaşıcı bir şeyden dolayı hasta olmak düşüncesiyle meşgul olma
Ya bir hastalığı başkalarına bulaştırdıysam diye korkma
Yaygın bir hastalığa yakalanmış olabilirim diye korkma
Cinsel içerikli obsesyonlar
Kişinin kendine, yaşına toplumsal konumuna yakıştıramadığı, cinselliğe ilişkin kabul edemediği, sapıkça ya da yasaklanmış düşüncelere, imajlara, dürtülere sahip olduğunı düşünmesi ve bundan korkma
Başkalarına karşı cinsel şiddet ve saldırganlık içeren davranışlarda bulunmaktan korkma
Biriktirme ve Koleksiyon içerikli obsesyonlar
Çöp evler
Dinsel içerikli obsesyonlar
Dinsel şeylere saygısızlık etmekten korkma
Farkıda olmadan günah işlemekten korkma
Simetriye ve mükemmel düzenliliğe ilişkin obsesyonlar
Simetri ve düzenlilikle aşırı meşgul olma.
KOMPÜLSİYONLAR
Yıkama ve temizleme kompülsiyonları
Aşırı ya da ritüelleşmiş bir tarzda el yıkama
Ritüelleşmiş vücut bakımı ya da aşırı yıkanma, diş fırçalama
Mikrop kapmamak için çeşitli aşırı önlemler almak
Kontrol kompülsiyonları
Kapıları, kilitleri, gaz ocağını, elektrikli aletleri ya da arabanın el frenini kontrol etme
Başkalarına zarar verebilecek bir şeyler olup olmadığını kontrol etmek
Kendine zarar verebilecek bir şeylerin olup olmadığını kontrol etmek
Olumsuz bir durumun ortaya çıkıp çıkmayacağını kontrol etmek
Yanlış yapıp yapmadığını kontrol etmek
Hasta olup olmadığını kontrol etmek,bunun için sürekli doktora gitmek
Düzen ve düzenleme/toplama kompulsiyonları
Eşyaları, şeyleri bir düzene koyma
Elbiseleri düzenleme, toplama
Koleksiyon kompulsiyonları
Eski gazeteleri, çöp torbalarını biriktirme
Çöpleri ayıklayarak saklamak, biriktirmek
Gerekli gereksiz her şeyi biriktirme
Çeşitli ritüeller
Sayma ve kontrol dışı zihinsel ritüeller
Her şeyin bir listesini yapma
Şeylere dokunma, vurma ya da sürtme
Göz kırpma ya da sabit bir şekilde bakma
Ritüelleştirilmiş yeme davranışları
Trikotilomani yani saçları ya da kaşları yolma
Obsesif yavaşlık
Ayrıntılarla o kadar çok ilgilenirler ki işleri bitmez harekete geçemezler, örneğin basit bir şeye karar vermekte zorlanabilirler bunun için saatler hatta günler harcayabilirler ya da evden çıkmaları çok fazla zaman alabilir.
Normal olan ile patolojik olan (hastalıklı olan) arasındaki farkı nasıl anlayacağız?, Bu düşüncelerin ve davranışların kişinin günlük hayatını ne kadar etkilediğine onun ne kadar zamanını aldığına ve hatta bazen kişinin bunlardan ne kadar rahatsız olup olmadığına bakmalıyız.
OKB problemi yaşayan bireyler, kendi düşüncelerine odaklıdırlar ve kendi düşüncelerinden ve eylemlerinden de korkmaktadırlar. Örneğin, abartılı tehlike, mükemmeliyetçilik, belirsizliğe tahammülsüzlük, abartılmış sorumluluk, düşüncelerin kontrol edilebileceğini düşünme, düşüncelere aşırı önem verme (yani kişi düşünceye o denli değer verir ki o düşünceyi eyleme dökmekle aynı kefeye koyar düşüncelerini.) Oluşan tehdit, tehlike algısı ve kendini sorumlu tutma düşünme doğal olarak kaygıya yol açar. Bu kaygıdan kurtulmak için nötralize etme davranışları yani kompülsiyonlar yapar böylelikleri felaketlerin önüne geçtiğini düşünür yani kompülsiyonu onu felaketlerden korumuştur. Bunu defalarca yaptıktan sonra bu düşüncesine olan inancı artar. Sonuçta kişi hem değerlendirmelerinin doğruluğuna ve olası tehlikelerden sorumlu oluşuna ilişkin düşüncesi katılaşır, pekişir.