Oruç ve Hazımsızlık
Yazar Büşra Nur Kobak • Diyetisyen • 20 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Ramazan ayında en çok karşılaştığımız şikayetler “hazımsızlık veya kabızlık” .
Peki neden oruç tutarken hazımsızlık veya kabızlık yaşarız, bu durumlarla nasıl baş etmeliyiz ?
Günde 16 saat aç kaldığımız yaz oruçlarında bu uzun açlığın üstüne ziyafet gibi iftar sofralarına oturup ağır yemeklerden bol bol ve hızlı hızlı yiyip bütün gün tembelleşen midemizi harap ediyoruz.
Bütün gün çalışmayan midemiz bir anda yediklerini sindirmekte zorlanıyor ve yemekle birlikte bir de bolca su içerek mide asidimizi sulandırmış yani seyreltmiş oluyoruz. Hem sindirim süremiz üzüyor hem de öğütülmeyen yemeklere dolu bir mide, şişkinlik, hazımsızlık sorunlarımız oluyor.
Sağlıklı bir şekilde oruç tutmak için ilk önce sağlıklı bir sahur yapmamız gerekiyor. Mutlaka yumurta, peynir, zeytin, domates, salatalık, biber, maydanoz gibi hafif kahvaltılıklar yanında kefir, süt, yoğurt gibi kaliteli protein kaynakları tüketmeliyiz ki gün içersinde açlık hissetmeyelim. Soğuk süt, mayalı hamur işleri de gün içinde hazımsızlık şikayetlere sebep olabilir. İçecek olarak ıhlamur rezene gibi bitki çaylarını tercih ederek su ihtiyacımızı azaltabiliriz. Sahurdan sonra hemen yatmak da yaptığımız yanlışlardan. Özellikle de reflü, gastrit benzeri mide rahatsızlığı olanlar sahurdan hemen sonra yatmamalı biraz beklemeliler.
İftar sofralarında ise hazımsızlık yaşamamak için orucumuzu az miktarda su ve hurmayla açtıktan sonra yemeye 1 kase hafif bir çorba ile başlamalıyız. Çorbamızı içtikten sonra en azından 10-15 dakika bekleyip ana yemeğe geçmek hazımsızlık sorununu azaltmak için altın kuralımız.
İftarda fazla sıvı alımı hem mide hacminin genişlemesine hem sindirimin yavaşlamasına yol açar. Çorbamızı içtikten sonra bekleyerek sıvıların midemize şişkinlik yapmasını önlemiş oluruz. Aynı zamanda iftar süresini uzatmış yani doyduğumuzu anlamak için de zaman kazanmış oluruz. Ana yemeklerimizde sulu yemek, fırında, ızgara, buğulama gibi olabildiğince hafif pişirme yöntemlerini tercih etmeli fazla yağlı, kızartma kavurma gibi ağır yemeklerden uzak durmalıyız. İftar sofrasının olmazsa olmazı rengarenk salatalar bizim başımızın tacı. Posa ihtiyacımızı karşılamak için bol bol salata; özellikle de bu mevsimde semizotu salatası gibi bol hacimli salatalar tüketmek hem kalori alımımızı azaltır hem çabuk doygunluk hissi verir hem de en önemlisi kabızlık, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlar yaşamamızı önler.
Sahura kadar yavaş yavaş bol miktarda su içmeliyiz. Aynı zamanda sade soda içerek hem gün içerisinde oluşan mineral kaybımızı telafi edip hem su ihtiyacımızı azaltıp hem de hazımsızlıkların önüne geçmiş oluruz.
Bütün günü hareketsiz geçiriyorsanız iftardan sonra hafif egzersizler veya yürüyüş yaparak metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.
Sonuç olarak Ramazan ayını bir sadelik ve arınma ayı olduğunu unutmadan oruç tutarken kendimize zarar vermeden iftarı da sahuru da ağır ve abartılı yapmadan geçirmeliyiz. Bütün gün aç kaldığımız halde çok yemekten hazımsızlık çekip üstüne bir de kilo almış olarak değil; az az, yavaş yavaş bol sıvı, bol posa, bol hareket ile sağlık bularak tamamlamalıyız.
Şimdiden herkese iyi bayramlar.