Otoimmün Hepatit
Yazar Mehmet Çelikbilek • Gastroenterolog • 15 Nisan 2019 • Yorumlar:
Otoimmün hepatit tüm yaşlarda, her iki cinsiyette ve tüm etnik gruplarda görülebilen romatizmal bir karaciğer hastalığıdır. Tedavi edilmediği taktirde siroz denilen ileri düzey karaciğer hasarı ve ölüme kadar götüren bir seyir gösterebilir.
Otoimmün hepatit hastalarının herhangi bir şikayetleri olmayabileceği gibi halsizlik, genel hastalık hali, sağ üst karın ağrısı, bitkinlik, yorgunluk, kilo kaybı, bulantı, kaşıntı, sarılık, ve eklem ağrıları gibi uzunca yıllardır devam eden şikayetleri olabilmektedir.
Otoimmün hepatit hastaları herhangi bir klinik bulgu vermeyebileceği gibi ciddi karaciğer yetmezliği gibi bir bulguyla da başvurabilirler. Bazı hastalarda başvuru anında siroz denilen ileri düzey karaciğer hasarı oluşmuş olabilir. Bazı akut başlangıçlı Otoimmün hepatit hastalarında immünglobulin düzeylerinin normal, ANA ve SMA gibi antikorların negatif olabileceği unutulmamalıdır. Bu tür hastalarda geciken tanı ve tedavinin hastada ileri düzey karaciğer hasarı oluşturabileceği bilinmelidir.
Hastalığın tanısında karaciğer biyopsisi yapılmalıdır. Ayrıca Otoimmün hepatit hastalarında tanıyı koymak ve hastalığın alt tiplerini belirlemek için kan tetkiklerinde ANA, SMA, SLA/LP, LKM-1, LC-1, LKM-3, p-ANCA, Ro52 gibi antikorlardan yararlanılır. Bu antikorlar başlangıçta negatif olup hastalığın seyrinde pozitif olabilmektedir.
Otoimmün hepatit hastalığında siroz gelişirse karaciğer kanseri riski artmıştır. Bundan dolayı bu hastaların karaciğer kanserinin erken teşhis ve tedavisi için yakın kontrol altında olmaları gerekmektedir. Bu hastalarda 6 ayda bir ultrason kontrolü uygundur.
Otoimmün hepatit hastalarının diğer karaciğer hastalıkları ile birlikte olabilmektedir. Kolestatik faktörleri olan hastalarda AMA ve kolanjiografinin planlanması gerekir.
Otoimmün hepatit hastalığının bazı viral enfeksiyonlardan sonra ortaya çıktığı bilinmektedir. Hepatit A, EBV, HH-6 ve kızamık gibi viral enfeksiyonlar sonrası uzamış hepatitlerde akılda Otoimmün hepatit tutulmalıdır.
Bazı ilaçların ve bitkisel desteklerin kullanımından sonra Otoimmün hepatit gelişebilmektedir.
Hastalarda veya birinci dereceden yakınlarında diğer otoimmün romatizmal hastalıklara sık rastlanmaktadır. Otoimmün hepatit; haşimato hastalığı, graves hastalığı, vitiligo, romatoit artrit, tip-1 diyabet, iltihabi bağırsak hastalıkları, sedef, SLE, çölyak hastalığı, mononörit, polimyozit, hemolitik anemi ve üveit gibi hastalıklarla birlikte bulunabilmektedir.
Uzun süreli immünsupresan tedavi alan Otoimmün hepatit hastalarında cilt kanserleri açısından takiplerinin yapılması ve ultraviyole korunmalarının planlanması gerekmektedir.
Otoimmün hepatit hastalarında serum IgG düzeyleri hastalık aktivitesi ile paralel seyretmektedir. Hastalarda tam biyokimyasal iyilik hali var demek için serum AST, ALT ve IgG düzeylerinin normal sınırlarda olması gerekmektedir. Bahsedilen değerlerin normal olmasına rağmen karaciğerde hastalık aktivitesinin halen devam edebileceği unutulmamalıdır.